Kur’ân ayı

Merhaba değerli Genç Yorum okurları,

Nisan ayıyla birlikte baharın gelişini iyice hissediyoruz artık. Yağan yağmurlarla her tarafı toprak kokusu sarmaya başladı. Isınan havayla birlikte ağaçlar ve kırlar çiçek açıp gözlere ve gönüllere eşsiz bir ziyafet sunmaya başladılar.

Ayın 13’ü itibariyle bereketli Nisan yağmurları gibi rahmetin sağnak sağnak yağacağı Ramazan ayına girmiş olacağız.

Malûm Ramazan oruç ayı. Bu ayda İslâmın şartlarından oruç ibadetini yerine getireceğiz. Sahurlara kalkacağız, iftarlarımızı yapacağız, teravihlerimizi kılacağız; cüzlerimizi okuyacağız, mukabelelerde bulunacağız; yüz yüze ve online derslerimize iştirak edeceğiz; zekât, fitre ve sadakalarımızla muhtaçların yardımlarına koşacağız. Yoğun bir tempoyla biraz yorulacağız, ama “Zahmette rahmet vardır” düsturunca rahmete mazhar olmaya çalışacağız.

Ramazan aynı zamanda Kur’ân ayı. Kur’ân’ın bu ayda, Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlanması hasebiyle Ramazan ayrı bir öneme sahip.

O Kur’ân ki, Alemlerin Rabbi olan Allah’ın kelâmı, beşeriyeti muhatap alıp konuşması. O Kur’ân ki, gençliğini daima muhafaza ediyor, her asırda yeni inmiş gibi tazeliğini koruyor. Âdeta zaman ihtiyarladıkça Kur’ân gençleşiyor. Tek bir kitap olmasına rağmen, âdeta bir kütüphane hükmünde, içinde binler kitap barındırıyor. Her bir cümlesinde, kelimesinde hattâ harfinde binler hikmet ve manalar bulunduruyor. Asırlardır herkese meydan okuduğu hâlde onun bir benzeri yazılamıyor. Dostlarını aziz, düşmanlarını ise zelil ediyor. Defalarca okunduğu ve dinlendiği hâlde hiç usanç vermiyor. 7’den 70’e her kesimden her yaştaki insan tarafından hıfzediliyor. İnsanoğlunun başta, “Ben kimim, nereden geldim, bu dünyada işim ne, nereye gideceğim?” olmak üzere aklını meşgul eden bütün suallerine cevap veriyor. Farklı ilim dallarıyla ilgili bilgiler vererek insanlığı aydınlatıyor. Her harfine en az 10 sevap veriliyor, mübarek gün ve gecelerde 30 bine çıkıyor. Beşerin bütün tabakalarına hitap ediyor ve ihtiyaçlarına cevap veriyor…

Tüm bu özellikleriyle kendisinin kelâm-ı İlâhî oluşunu ispat eden Kur’ân, Peygamberimizin (asm), varlığını hâlâ devam ettiren en büyük mu’cizesi…

Peki, Kur’ân bizlerin, özellikle gençlerin dünyasında ne ifade ediyor? Hayatımızı nasıl etkiliyor, bizlere neler katıyor? Müslümanlar, gençler olarak Kur’ân’a yeterince ilgi gösteriyor muyuz? Onu ne kadar okuyor, ne kadar hemhâl oluyoruz; düsturlarına hayatımızda ne kadar yer veriyoruz?

Bu ve benzeri sualleri hayatımızın her döneminde kendimize sık sık sorup cevaplarını aramamız gerekiyor. Bu muhasebenin en önemli zamanı da Ramazan ayı olsa gerek. Onun için biz de dergimizin bu ayki sayısını Kur’ân’a ayırdık.

Gerek şahsî gerek içtimaî hayatlarımızın düzene girmesi, huzura kavuşması için Kur’ân’ın rehberliğine muhtaç oluşumuz aşikârdır. Bunun yolu da onu okumaktan, onunla irtibatımızı arttırmaktan ve sadece Ramazan’ı değil bütün ayları “Kur’ân ayı” hâline getirmekten geçiyor. İşte o zaman zulüm ve sıkıntı içinde olan İslâm ülkelerine de ferec ve fütuhat gelecek, tüm İslâm ve insanlık âleminde beklenen “Cennet-âsâ baharlar” ve “Bayramlar” yaşanacak.

Ramazan baharında Kur’ân’ın atmosferine girip onun hava-i nesîmini soluyan ve onunla gençleşenlerden olabilme duasıyla…

* * *

Dil üzerine ihtisas yapan, dil öğrenen ve tercüme faaliyetlerinde bulunanlar için “Elsine” köşesini ihdas ettik. Yazılarınızı bekliyoruz.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*