Medyatik ortamda sınırlar

“İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.”1

Günlük hayatta Müslüman fertler olarak nasıl davranmamız gerektiğini az çok biliyoruz. Gözlerin tesettürü ve dış kıyafet manasındaki tesettürden haberdarız. Namahremlerle konuşurken yahut yolda yürürken nasıl davranmamız gerektiği hakkında da biraz fikrimiz var. Peki, toplumun gözetiminden uzak bir ortamda, mesela sosyal medya üzerinden insanlarla konuşurken de uyulması gereken kurallar ve sınırlar var mıdır? Kamusal alan dışı gibi görünen ve çoğu kişinin müstear/fake bir isim takındığı mecralarda da mahremiyet sınırları olmalı mıdır?

İnsan ilişkilerini bir kalıba koymak, bir matematiksel denklemle ifade etmek mümkün değil. Şu şu olursa muhakkak bu olur, bunu muhakkak yapmak, şunu kesinlikle yapmamak gerekir demek de çok olası değil. O halde bizim sınırlarımızı ne koymalı? Veyahut “sınırların olmadığı bir dünya” algısı oluşturan sosyal medya bu denklemde nerede olmalı?

Bu soruların cevaplarını bilmiyorum. O yüzden muhakkak okumalı ve araştırmalıyım. İlk olarak sosyal hayatta kadın-erkek ilişkilerine dair bir araştırma yapmak mantıklı. Çünkü sosyal hayatta hangi prensipler gözetiliyorsa sosyal medyada da aynı prensipler takip edilse gerek. Denk geldiğim güzel bir makalede2 bu prensipler birkaç madde ile özetlenmiş. Birinci temel ölçü; takvalı olmak. “Menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek”3 demek olan takva ise ayette geçtiği üzere en hayırlı elbise odur; “Ey Âdemoğulları, size avret yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise indirdik. Takvâ elbisesi ise daha hayırlıdır”4 Belki de sosyal medyada tesettür, takva örtüsünü takınmakla oluyor.

İkinci temel ölçü; “Bakışta ölçü” başlığını taşıyor. Sosyal hayata daha çok bakan bu başlığı sosyal medyaya da uyarlamak mümkün. Hem ilginç bir ayeti de bu vesileyle öğreniyoruz; “Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediklerini bilir.”5

Makaleden öğrendiğimize göre: “İbni Abbas der ki; ‘Bu bakış, bir kişinin topluluk içindeyken yanlarından geçen bir kadına kimseye fark ettirmeden gizlice bakmasıdır. İşte Allah, bunu dahi bilir.’ Mücâhid (ö. 103/721), ‘gözlerin hain bakışı, Allah’ın yasakladığı şeylere gözün gizlice bakmasıdır’; Mâtürîdî (ö. 333/944), ‘tekrar tekrar ve insanların gaflet anını bekleyerek onların farkında olmadıkları anlarda arzu ettiği ve bakması helâl olmayan kişiye bakmaktır’ demiştir… Bu âyet, hiçbir halin Allah Teâlâ’ya gizli kalmadığını ve o hale uygun karşılığının mutlaka verileceğini gösterir.”6

Madem en küçük bir bakış bile Allah’ın ilminden hariç kalmıyor ve madem her amelimizden suale çekileceğiz, yazdığımız her şeyden de suale çekileceğiz. O halde dikkatli olmalı.

Üçüncü temel ölçü ise “Konuşmada ölçü”den bahsediyor. Elbette kadın ile erkeğin konuşması dinimizce helal kılınmış fakat tarafları haramdan korumak için bazı sınırlar da koyulmuş. “İslâm’da şer’an sakıncalı sonuçlara götürmesi muhtemel bazı durumlar, günaha giden yolları kapatmak amacıyla yasaklanabilir. Kadınların yabancı erkekler ile gayr-ı ciddî konuşması, çeşitli günahlara kapı aralayabilecek ortamların oluşmasına neden olabilir. Kur’ân, günaha sebep olabilecek bu ortamların oluşmadan önüne geçmek için Müslüman kadınları Hz. Peygamber’in (asm) hanımları şahsında uyarmıştır: ‘Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınıyorsanız [erkeklerle konuşurken] sözü yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık [kötü niyet] olan kimse ümide kapılmasın. Güzel [ve doğru] söz söyleyin’ (el-Ahzâb 33/32).”7

Evet, sosyal medya üzerinden yazışırken “sözü yumuşak bir eda ile” söyleyemeyiz belki ama yine de kullanacağımız kelimeleri güzel seçmek gerek. Bir de şu çok önemli mesele var ki; “… Konuşmada ölçü, meramını anlatacak kadar kısa ve öz olmalıdır. Hz. Mûsâ ile konuşan Medyenli kızların, tüm sorunlarını iki cümle ile anlatmaları gibi; ‘… Çobanlar sulayıp çekilinceye kadar biz koyunlarımızı sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı bir adamdır, dediler.’ (el-Kasas 28/23).”8

Meramını anlatmak, lüzumsuz konuşmalara girmemek…

Makale; giyim kuşamda ölçü, davranışta ölçü, fizikî temasta ölçü ve aynı mekânda bulunma ölçüsü gibi başlıklarla devam ediyor. Herbir maddeden çıkarabileceğimiz düsturlar var. Bu makale ve başka okumalar neticesinde ben sorduğum soruların bir kısmına cevap buldum. Fakat bir matematiksel denkleme ulaşamadım. O yüzden sosyal medyada falan kişiye yazmalı, yazmamalı, beğeni ve yorum bırakmalı yahut bırakmamalı diyemem. Çünkü yer ve zaman, niyet ile nazara göre bu saydığım şeylerin hükmü uygun yahut sakıncalı olabilir. O halde kalbimizdeki yasakçı bilir diyelim…

 

Dipnotlar:
1) Kâf, 18
2) Yıldız, İbrahim. “Kur’ân ve Sünnete Göre Sosyal Hayatta Kadın Erkek İlişkisi”. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 42 (Aralık 2019): 83-109.
3) Kastamonu Lahikası
4) A‘râf, 26.
5) Mü’min, 19.
6) Age, s. 95.
7) Age, s. 97.
8) Age, s. 98.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*