Sosyal medyayı neden kullanıyorum?

Gündemi ne kadar takip ediyorsunuz? Sosyal medya hesabınız var mı? Var ise kullanmanızın sebebi nedir? Sosyal medyada bir hesabı takip etme kriterleriniz nelerdir? Sosyal medyada gördüğünüz bir paylaşım sizi ve fikirlerinizi ne kadar etkiliyor?

Milenyum çağı dediğimiz günümüzde birçoğumuzun sosyal medyada var olduğu bir gerçek. WeAreSocial ve Hootsuite’in birlikte yayınladığı, “2021 Dünya İnternet Kullanımı ve Sosyal Medya İstatistikleri” verilerine göre dünyadaki her iki insandan biri sosyal medyayı kullanmakta. Aynı zamanda yapılan araştırma, 2020 yılındaki verilere oranla, 2021 yılında sosyal medyayı kullananların sayısının 490 milyon arttığını (Türkiye nüfusunun yaklaşık 6 katı) söylüyor. Yine yayınlanan verilere göre kullanıcılar, günlük olarak tüm cihazlardan ortalama 7 saat internet kullanmakta, 3.5 saate yakın TV izlemekte, 2.5 saat sosyal medyada gezinmekte olup 2 saatlik ortalama ile haber ve medya takibi yapmaktadır.1

Bütün bu veriler sosyal medyanın dipsiz bir kuyu olduğunu, sosyal medya ağlarının kullanımının her geçen gün, durdurulamaz bir hızla arttığını, artık hayatın bir parçası hâline geldiğini gözler önüne seriyor. Bundan dolayı birçok şey gibi fikirler de artık gazetelerde değil sosyal medya üzerinden beyan ediliyor. Her farklı fikir sahibi fikirlerini özgürce ve dilediği gibi (!) ifade ediyor. İşin ilginç yanı bu fikirler, hem taraftarları hem karşıtları tarafından rağbet görüyor. Altını çizerek belirtmek istiyorum ki, “destek” değil “rağbet görüyor” diyorum. Farklı fikirlerin bu şekilde rağbet görmesini iki faktör üzerinden değerlendirmek mümkün:

Birinci faktör; üretilen içeriğin kalitesi, ikinci faktör ise fikrin taraftarları tarafından yeterince desteklenmesi. Yani tabiri caizse, beyan edilen fikrin, sosyal medyanın şahs-ı mânevîsinde dikkate değer bir yer tutması için taraftarları tarafından ilân edilmesi, paylaşılması.

İlk olarak üretilen içeriğin kalitesinden başlayalım. Kalite deyince aklınızda birçok alt başlık sıralanabilir. Kişiye göre kalite anlayışı da değişebilir. Ancak bu yazıda kaliteden kastımız;

– İçeriğin gündeme uygun şekilde devamlı güncellenebilmesi,

– İçeriğin doyurucu ve tatmin edici olması, gereksiz ayrıntı vermekten ve tekrara düşmekten kaçınılması,

– Az sözle çok şey ifade edilmesi. Çünkü günümüz insanı, özellikle gençler, uzun yazılar okumayı sevmiyor.

– Üretilen içeriğin çağın taleplerine ve ihtiyaçlarına göre pazarlanabilmesi. Bu noktada kullanılan görseller veya grafiksel tasarımlar büyük önem arz ediyor. Ancak bu şekilde, hitap edilen kitlenin dikkati yeterince çekilebiliyor.

– İçerik üreten kişilerin işinde ehil olup, daima değişime ve yeniliğe açık olması ve kendilerini hızlı bir şekilde geliştirebilmesidir. Çünkü sosyal medya dediğimiz mecra ışık hızıyla gelişen ve değişen bir mecra.

Saydığımız bu şartlar bir araya gelince kaliteli içerik meydana gelmiş oluyor. Neticesinde de, bir pazara girildiğinde kaliteli malın nazarları üzerine hemen çekmesi misali, sosyal medya pazarında da kaliteli paylaşımlar dikkatleri celbediyor ve yayıldıkça yayılıyor.

İkinci husus olan “fikrin taraftarları tarafından yeterince desteklenmesi” konusuna gelelim şimdi. Çoğunuzun bildiği üzere sosyal medya ağlarının belirli algoritmaları var. Bu algoritmalara göre bir gönderi ne kadar çok beğeni ve paylaşım alırsa o kadar çok öne çıkıyor. Bundandır ki siz bir hesabı takip etmeseniz de o hesap tarafından yapılan bir paylaşım sizin ana sayfanıza düşebiliyor. Twitter’da rastlamışsınızdır: Ahmet beğendi, Mehmet retweetledi. Instagram’da da binlerce, milyonlarca beğeni alan gönderilerin keşfet sayfasına düştüğünü bilmeyen de yoktur diye düşünüyorum.

Bu yazının amacı sosyal medya ağlarının algoritmalarını size anlatmak değil elbette. Ancak desteklediğiniz, taraftar olduğunuz, hakikat dediğiniz; bir fikri, akımı, grubu günümüzün inkâr edilemez gerçeği olan sosyal medyada desteklemenin ne derece önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Niyetim, bir köy hâline gelen dünyada, bir fikrin yayılmasının ne derece kolaylaştığını; grupların, toplulukların, kişilerin bunu ne derece etkili kullandığını; bunun için de sosyal medyada da âdeta bir şahs-ı mânevî oluşturulduğunu izah etmek.

Şimdi en başta sorduğumuz sorulara dönelim. Sosyal medya hesabınız var mı? Evet. Peki neden kullanıyorsunuz? Çünkü fikirler artık sosyal medyada çarpışıyor. Benim için de desteklediğim fikirlere destek vermek için kaçınılmaz bir platform. Sosyal medyada bir hesabı takip etme kriterleriniz nelerdir? Hesabın bana kattıklarını ve benden aldıklarını terazinin iki kefesine koyuyorum ve ona göre karar veriyorum. Bu soruların cevapları kişiye göre değişebilir. Burada dikkatleri çekmek istediğim nokta şu ki; hayatımızdaki en ufak fiilimizin dahi amaçsız, gayesiz olmaması. Çünkü amaçsız, dikkatsiz, yapılan her fiil, ya da yapılmayan; “Aman ben yapsam ne olur, yapmasam ne olur” dediğimiz her hareket, bizler farkında olmadan, taban tabana zıt olduğumuz bir fikre, akıma hizmet edebilir.

Neticeye gelecek olursak; gerçek hayatta sahip olduğumuz kimliğe, gruba, cemaate sosyal medyada ne kadar sahip çıktığımız, benimsediğimiz sosyal medya çağı olan günümüzde oldukça ehemmiyetli. Bizler davamıza, fikrimize, duruşumuza sosyal medyada sahip çıkabildiğimiz ölçüde, çok fazla menfî neticesi olan sosyal medyayı lehimize çevirebiliriz. Yazının başlarında ifade ettiğimiz “bir fikrin hem taraftarları hem karşıtları tarafından rağbet görmesi” için başlangıçta o fikrin müntesiplerinin, destekçilerinin, fikrin neşredildiği platformları günümüz diliyle, “likelaması, retweetlemesi, kaydetmesi, yorum yapması vs.” gerekiyor. Tahribat sosyal medya üzerinden yapılıyor ise tamirat da orada olacaktır. Aksi takdirde, tabiri caizse, Dünya’da yapılan bir tahribatı, Mars’ta tamir etmeye çalışmak anlamsız ve neticesiz olacaktır.

Dipnot:
1) Tıklayınız.

Genç Yorum Dergisi’nin sosyal medya hesaplarını takip etmek için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz… 

Facebook hesabımıza gitmek için tıklayınız.

Instagram hesabımıza gitmek için tıklayınız.

Twitter hesabımıza gitmek için tıklayınız.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*