Fihrist Risalesi

YENİ ASYA NEŞRİYAT’TAN YEPYENİ BİR ESER DAHA

Bütün Külliyatı okumuş gibi olacaksınız!

“Bu fihristenin dört kısmı da gayet ehemmiyetlidir. Hatta diyebilirim en mühim bir risaledir.”

Bediüzzaman Said Nursî

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin her eserini neşretmeyi birinci derecede gaye edinmiş olan Yeni Asya Neşriyat, Risale-i Nur Külliyatından bir eserin daha yayınına imza attı.

Üstad Hazretlerinin “en mühim bir risale”, “Risale-i Nur Külliyatının eczahane-i kübrâsının umumunun fihristesi” dediği ve Nur Talebelerinin “elmas anahtar”, “umum risalelere bedel” gibi sözlerle önemini ortaya koydukları Fihrist Risalesi’ni, artık Yeni Asya Neşriyat damgasıyla da okuyabileceğiz.

Büyük boy, 304 sayfa hacmindeki eser, dipnotlu-lûgatçeli-indeksli, ivory kâğıt ve bez cilt üzerine altın varak kalitesiyle satışa sunuldu.

TAKDİM’DEN BİLGİLER

Eserin takdiminde kısaca şu bilgileri görüyoruz:

  • Fihrist Risalesi, esasen iki ciltten müteşekkildir. Üstad Hazretlerinin bizzat kendisinin telif ettiği birinci cilt, Külliyatta makam olarak On Beşinci Lem’a iken, Nur Talebelerinin telif ettiği ikinci cilt ise Onuncu Şua olarak yerini almıştır.
  • Bediüzzaman Hazretleri, 1934 senesinde telif ettiği ve Risale-i Nur Külliyatından Sözler, Mektubat ve Lem’alar’dan On Beşinci Lem’a’ya kadar olan kısmın fihristini ihtivâ eden birinci cilt için bizzat kendisi şu bilgileri vermektedir:

“Fihriste namında, umum Risale-i Nur’un eczalarının mevzularını gösteren bir fihristesidir. İcmâlen her risalenin mevzuuna ve kısmen gâyelerine işaret eder dört kısımdan ibârettir. […] Bu fihristenin dört kısmı da gayet ehemmiyetlidir. Hatta diyebilirim en mühim bir risaledir. Onun Risale-i Nur eczâlarının mâhiyeti bilindiği gibi Risale-i Nur’un yüz cüz’ü, Kur’ân-ı Hakîm’in nasıl bir tefsiri olduğunu gösteriyor. Ve yüzer âyât-ı Kur’âniyenin yüzer hakaik-ı kudsiyesini nazara vaz’ edip Risale-i Nur’un her bir cüz’ünü bir ayetle bağlayıp Kur’ân’dan tereşşuh ettiklerini ve Kur’ân’dan gelip Kur’ân ayetlerini tefsir ettiğini gösterir.” (Fihrist Risalesi, Y.A.N., 2021, s. 113)

  • Bediüzzaman’ın büyük ölçüde Kastamonu hayatında (1936-1943) talebeleri tarafından telif edilen ve Üstadın “Risale-i Nur’un has şakirtleri telif etmişlerdir” notunu düştüğü Fihrist Risalesi’nin ikinci cildi ise, makam olarak “Onuncu Şua” olup, On Altıncı Lem’a’dan Otuzuncu Lem’a’ya, Birinci Şua’dan On Beşinci Şua’ya kadar olan kısımlar ile Arabî Mesnevî-i Nuriye’nin Türkçe fihristini ihtivâ etmektedir.

ÜSTADIN HİZMETKÂRLARI NE DEDİ?

Kitapta yer alan ve Üstadın yakın hizmetkârlarının yapmış oldukları şu açıklama da, Fihrist Risalesi’nin mahiyet ve önemini ortaya koyması bakımından dikkat çekici:

“On Beşinci Lem’a namındaki, Risale-i Nur’un Birinci Kısım Fihristesini, Üstadımız, Risale-i Nur eczalarının mevzularına ve kısmen gayelerine işaret ederek telif etmişler. Âdeta hülâsa edilse, haplar nev’inde büyük bir eczahanedeki ilâçların listesini gösterir bir fihrist olarak yazmışlardır.

“İkinci Kısım Fihriste ise, yine Onuncu Şuâ namıyla, Risale-i Nur’un Isparta havalisindeki hâlis şakirtleri tarafından kaleme alınmış ve her bir Nur Şakirdi kendi âyinelerinin kabiliyet ve renklerine göre o risalelerden tecellî eden envârını satırlara aksettirmeye çalışmışlardır. Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsinin birer ferdi bulunan bu kahraman, fedakâr, mümtaz Nur Şakirtleri, bu Fihrist ile nesl-i âtî için en kıymettar eserlerden birisini bırakmışlardır.

“Bu Fihrist Risalesi gayet ehemmiyetlidir. Çünkü çeşit çeşit ve manevî marazlara müptela bu asır insanlarına lütfedilen ve kevser-i Kur’ânîden akan muslukların adedi ve eczahane-i Kur’âniyedeki tiryâk ve panzehir dolaplarının sayısı yüz otuza bâliğ olmaktadır. Her bir dolapta çok kavanozlar vardır. Yani, her bir risale bir ecza dolabı ve o risalelerdeki ‘nokta, nükte, işaret, reşha, pencere, basamak, hakikat, mevkıf ve mesele’ler diye verilen isimler, o çok muhtaç olduğumuz ilâç kavanozlarıdır.

“Hakikate susamış ve bu zamanın dalâlet tehlikelerinden kurtulmak isteyen ve hikmet-i Kur’âniyeye muhalif olan felsefe ile yaralanan ve nefis ve şeytanın türlü türlü iğfâlâtlarına kapılmış manevî hastalar, bu eczahanede kendi hastalıklarına en münasip ilâcı almak için, ya bütün eczahane-i Kur’âniyenin dolaplarını ve o dolapların içindeki kavanozları birer birer arayacaklar, bulacaklar veyahut eczahane-i Kur’âniyedeki bütün dolapların numaralarını ve her dolabın içindeki kavanoz adetlerini ve o kavanozların içindeki tiryâk ve macun ve panzehiri gösteren bir listesini elde edecekler. İşte bu çok kıymettar Fihrist’in gördüğü vazifeden birisi budur.” (Fihrist Risalesi, Y.A.N., 2021, s. 241)

LAHİKA MEKTUPLARINDA FİHRİST RİSALESİ

Fihrist Risalesi’yle ilgili, başta Barla Lahikası olmak üzere muhtelif lahika mektuplarında Nur Talebelerine ait pek çok kıymettar ifadelerin olduğunu da söylemeliyiz. İşte onlardan bazıları:

  • “Bu Risale Fihristesi, hakikaten menba-ı nur ve mecma-i hakikattır. Elhak nur fihristeleridir. Şöyle söyleyebilirim ki: Otuz üç Söz, otuz üç Mektubun herbiri, feyezanda olan birer menba-ı nur-u hakikat ve gülistan-ı bâğ-ı cinandır. […] Bu Fihristeleri okumak, herhalde ve behemehâl Söz ve Mektuplar risale-i şerifenizi görmek, okumak, yazmak için insanı iştiyak ve gayrete sevk ediyor ve şiddetli kamçılıyor.” (Asım Bey)
  • “Âsâr-ı nurun bir zübdesi, hazâin-i nurun elmas anahtarı, resâil ve Mektubat’ın nurlu kapısı olan bu hayırlı telife sebep olanları da, müellifini de, Allahü Zülcelâl ve’l-Kemâl Hazretleri saâdet-i dâreyne mazhar buyursun. Âmin.” (Hulûsi)
  • “Senelerden beri vücuda getirilen misilsiz âsâra, Otuz Birinci Mektubun On Beşinci Lem’asıyla öyle misilsiz bir eser daha ilâve buyurulmuş oluyor ki, o şâheserler, böyle şâh bir eseri, o harika bediiyyât böyle bedî bir zübdeyi, o acip telifat böyle acip bir mecmuayı, o azîm hakaik böyle azîm bir külliyât-ı hakaiki ve o nurlu risaleler böyle nurlu bir fihristeyi istiyordu.” (Hüsrev)
  • “Sözler’in ve Mektubat’ın ve Pencerelerin fihristesi o kadar güzel olmuş ki, bir defa sathî bir nazar atfeden kimse, Risaleti’n-Nur eczâlarının kıymet ve ehemmiyeti hakkında yek nazarda bir fikir edinebilir. Bu fihriste umum risalelere bedeldir.” (Re’fet)
  • “Fihriste-i Mübînin Dördüncü Kısmını, Süleyman Efendi kardeşimiz yediyle aldım, okudum. Müellifine, kâtibine, nâşirine, hâdimlerine binler dualar ettim. Hakikaten vakt-i kıraatim olan iki saat zarfında, Risâlâtü’n-Nur ve Mektûbâtü’n-Nur’un kâffesini icmâlen okumuş kadar mütelezziz ve müstefid oldum. Ve şöyle dedim: Lütufnâme-i keremkârîlerinde işaret buyurulduğu üzere dört nüsha değil, belki birkaç ay, her vazifeye tercihan Fihristeyi teksir ve neşre sa’y etmeliyiz. Madem ki gayemiz neşr-i envâr-ı hakaik-i Kur’ân’dır…” (Sabri)

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*