Kısa Yorum – Aralık 2021

Merhaba değerli gençler ve kendini genç hissedenler,

Özgün tefekkür, düşünce ve eleştirilerinizi bizimle paylaşmak istiyorsanız; 100 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazıp ayın 15’ine kadar “editor@gencyorumdergisi.com” adresine gönderebilirsiniz. Bu ay da sizlerden gelen çalışmalara yer vermeye devam ediyoruz. Yazılarınız geliş ve kabul sırasına göre yayınlanıyor. Göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ediyoruz. Çalışmalarıyla dergimize renk katan arkadaşlarımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

OLMAYAN BEN

Bu dünyaya; ister imtihan, ister tekâmül etmek, ister temâşâ etmek, ister hizmet etmek, ister ibâdet etmek için diyelim, ne için dersek diyelim, bir defa geliyoruz. Elimde olan olmayan imkânlarla, geçmişten şimdiye kadar benimle gelen tüm yanlış ve doğrularımla, hatalarımla, yaralarımla, sû-i istimallerimle, her şeyimle şu andaki ben, benim. Ben, böyleyim. Yeni adımlar atmak istiyorsam da, geleceğe hazırlanmak istiyorsam da tüm gerçeklerimin bilincinde olarak harekete geçmeliyim. Kendimi kendime mükemmel gösterip yaralarımı, ihtiyaçlarımı, noksanlarımı görmezden gelerek, aslında “olmayan ben” ile hayâlen yola çıkmak; yaşadıklarının ya da yaşayacaklarının mes’uliyetini ister istemez taşımak zorunda olan “asıl ben”e bir fayda sağlamayacak. Evet, istikbâlde böyle olabilir, hafazanallah, tâ ki biz şimdi selâmetli yola doğru bir adım atmazsak.

Haydi o zaman hep beraber “Bismillah”ın ulvî gücüne dayanarak hayata yeniden başlayalım. Tüm hatalarımız, ağırlıklarımız, keşkelerimiz, iyikilerimiz, gayelerimiz, yara beremiz, hayallerimiz, hülâsa tüm ve bütün gerçekliğimizle, hakikî ben’i kabul edip yola düşelim; hakikî sermayemiz olan şu an’da, hemen ve şimdi.

Bismillah!

Sümeyye TUNA

 

ANNENİN YERİ

Annenin yeri kalpte olması gerek, çünkü anne Peygamberimizin müjde verdiği “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözüne nail olmuştur. Öyle olduğu takdirde kalp onu razı etmek için hep saygılı olmaya çalışır. Şunu unutmamalıyız ki kalbimiz bize Allah’ın emanetidir ve oraya giren kişi bizim misafirimizdir.

Kamuran ALATAŞLI

 

AİLE ve HAYAT

Hayatınızda, kendinden daha üstün bir hayat yaşamanızı isteyen birileri hiç oldu mu? Elbette oldu. Bu vefalı insanlar anne ve babamızdır. Onlar merhametin ve sevginin cisimleşmiş hâli gibidir.

Yüksek sesle azarlar gibi sert konuşmak ve onlara karşı mütevazı olamamak sanırım hayatımızdaki en büyük noksanlığımız olurdu. Üstadın hayatındaki tüm muvaffakıyetini anne ve babasını kırmamaya bağlıyor olması ebeveyne karşı saygının ehemmiyetini ortaya koyuyor.

Ailemiz hayatımızın merkezidir. Merkezde işler yolunda gitmezse çevremizde problemler meydana gelir. Onlarla istişare etmek ve düşüncelerini önemsemek çok mühimdir çünkü daha kârlı bir seçim yapmamızı ve saadetimizi sağlar. Aksi halde uhrevî hayatta bir cezası olacağı gibi dünyevî hayatımızda da birçok musibetle karşılaşacağımız aşikârdır.

Nursena SELÇUK

 

ÖFKE DUYGUSU

Kişi karşı taraftan nefret ederse nefret duygusunu hissederek kendine zarar vermiş olur. Kişi karşı tarafa öfkelenirse öfke duygusunu hissederek kendine zarar vermiş olur. Kişi karşı tarafı severse sevgi duygusunu hissederek kendine fayda sağlamış olur. İyi insan olmanın en büyük ödülü iyi duyguları hissetmektir. Kötü insan olmanın en büyük cezası iyi duygulardan mahrum olmaktır. Bir insan nefrete layık olsa bile ondan nefret etmeyin. Çünkü ondan nefret ederseniz kendinize zarar vermiş olursunuz. Başkalarının kusurunu görmeyin. Sadece kendi kusurunuzu görün. Sözü Yunus Emre’nin bir şiiri ile bitirelim:

Adımız miskindir bizim,

Düşmanımız kindir bizim,

Biz kimseye kin tutmayız,

Ağyar bile dosttur bize…

Ali KOCAER

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*