Mayıs 2024 – Haber Yorum

Herkesin bir ağacı olsun

Çumra ilçesi Alibeyhüyüğü Mahallesi’nde yaşayan 65 yaşındaki Himmet Tabak, 15 yıldır çorak arazilerde verdiği ağaçlandırma mücadelesiyle bozkırın ortasında küçük bir orman oluşturdu.

Tabak’ın ağaçlandırdığı yerler canlılara yuva ve besin kaynağı, halka zaman geçirebilecekleri yeşil alanlar oldu.

Mahallesinde bulduğu her boş yeri fidanla buluşturan Tabak, belediyenin ve hayırseverlerin de desteğiyle binlerce ağacı diktikten sonra, daha fazla yeşil alan oluşturma hayalini gerçekleştirmek için aday olduğu muhtarlığı kazandı.

“Her Konyalının bir ağacı olacak”

Doğa sevgisiyle tanınan Tabak, huzuru ağaçlarda ve doğada bulduğunu söyledi. İlk hedefinin 65 bin kişilik Çumra nüfusu kadar ağaç dikmek olduğunu belirten Tabak, bu hedefine çok yaklaştığını dile getirdi.

Asıl hedefinin çok daha büyük olduğuna işaret eden Tabak, “Bizim bir Abaz Dağı’mız var. Allah nasip ederse oraya Konya nüfusu kadar, yani 2,5 milyon ağaç dikmek istiyorum. Sırt sırta verip bu memleketi yeşile çevireceğiz. Elma, armut, kayısı, badem, ıhlamur, Konya bölgesinde yetişebilecek aklınıza gelen her ağaçtan diktim” ifadesini kullandı.

“Ölünceye kadar ağaç dikeceğim”

Belirlediği yerlerde yeni ormanlık alanlar oluşturmak için kolları sıvadıklarını anlatan Tabak, şöyle devam etti: “Ben Rabbime söz verdim, ölünceye kadar ağaç dikeceğim. Buralar, hayvanlara da bir yuva oldu. Kaplumbağa, yılan, kurt, kuş ne ararsan var. Muhtar olduktan sonra bir ekip oluşturdum. Yediden yetmişe herkes ‘duacıyız’ diyor. Bu iş parayla pulla yapılacak bir iş değil, şevkle yapıyorum.”

65 yaşındaki Himmet Tabak amcanın bu gayreti bütün Türkiye için çok güzel bir örnek değil mi? Teşekkürler Himmet amca… Dünyanın güzelleşmesine yardımcı olduğun için…

Gerçek mutluluk nerede?

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sosyal medyada mutluluk pozlarına olan ilgi ve ‘sanal mutluluk’ konusunu değerlendirdi. Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Beyaz, insanların en iyi ve mutlu anlarını paylaşmaları için, sosyal medya platformlarının bir alan sağladığını vurguladı.

Beyaz, insanların, sosyal medyada kendilerini en iyi halde göstermek ve bu vesile ile de dikkati çekmek istedikleri için mutlu anlarını paylaşma eğilimi gösterebildiklerinin altını çizerek, ‘Bu da olumlu geri bildirimler ve beğeniler alarak kendilerini daha iyi hissetmelerine imkân veriyor. Mutluluk pozlarıyla, insanlar kendilerini diğerleriyle kıyasladığı bir ortam bulabilirler ve birçok kişi, başkalarının mutlu anlarını gördükçe kendilerini eksik veya mutsuz hissedebilirler ve bu da bu yönde pozlar vermeyi daha da artırabilir’ ifadelerini kullandı.

Sosyal medyayı kullanırken insanların kendilerini sürekli olarak başkalarıyla karşılaştırmasının mükemmeliyetçilik duygusunun körüklenmesini artırdığını ifade eden Beyaz, ‘Ayrıca sosyal medya platformları, insanların kendilerini ifade etmeleri ve kimliklerini oluşturmaları için de bir araç olarak kullanılabiliyor.

Demek ki insanların kıskanmalarına yol açacak şekilde “mutluluk teşhiri” fayda yerine zarar verebilir. Kişinin, nazarları üzerine çekmemesi en iyisi…

Savaş uzaya mı taşınacak?

NASA yöneticisi Bill Nelson, Çin’in uzaydaki askeri varlığı hakkında yaptığı bir konuşmada, “Çin özellikle son 10 yılda olağanüstü ilerlemeler kaydetti, ancak bunları çok ama çok gizli tutuyor” dedi. Nelson sözlerine, “Çin’in sivil uzay görevlerinin çoğunun askerî programlar olduğuna inanıyoruz. Ve aslında bir yarışta olduğumuzu düşünüyorum” diye devam etti. Pekin’in “aklını başına toplayacağını ve sivil alanın barışçıl kullanımlara yönelik olduğunu anlayacağını” umduğunu vurguladı. NASA Başkanı her iki ülke de Ay misyonları peşinde olduğundan ABD’nin Çin’den önce Ay’a tekrar inmesi gerektiği belirtti. İlk olarak Pekin’in Ay’a astronot göndermesi durumunda ABD’nin büyük bir tehdit ile karşı karşıya olacağını söyleyen Nelson, Pekin’in, “İlk biz geldik. Burası bizim bölgemiz, sen dışarıda kal” diyebileceğinden endişe ettiğini vurguladı.

Nelson daha önce de ABD’nin Çin’le “uzay yarışında” olduğunu söylemiş ve Çin’in sonunda Ay’ın kaynak açısından zengin bölgesine “sahip” olduğunu iddia edebileceği konusunda uyarmıştı.

2022’de Çin’in uzay programı, Dünya yörüngesinde bir uzay istasyonu kurdu. Ay yörüngesinde dönme ve örnek toplama görevleri gerçekleştirildi. ABD ise, “Artemis III” misyonuyla 2026 yılında astronotları Ay’a geri göndermeyi planlıyor. Çin, 2030 yılına kadar Ay’a insan göndermeyi umduğunu söylüyor. Nelson, ABD’nin uzay araştırmalarında “küresel üstünlüğünü” kaybetmeyeceğinden emin olduğunu söylerken Çin’in yine de gerçek bir tehdit olduğunu vurguladı.

Ölümlü insanoğlunun “savaş”ı uzaya taşıması dikkat çekici değil mi? Oysa hem dünya hem uzay, hepimize yetecek kadar büyük…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*