2022 Ocak – Amerikan Tavukları

ÖLÜMÜN BUZ PARMAĞI

Suyun altında gerçekleşen buz saçaklarına  “brinicle” veya “icefinger of death” denilmektedir. Türkçeye “su altı buz saçağı” ve “ölüm sarkıtı, ölümün buz parmağı” olarak çevrilmiştir.

Su altı buz saçağı, dünya üzerinde en nadir görülen doğa olaylarından birisidir. Kuzey Kutbu ve Antarktika’da aşırı soğuk ve yoğun tuzlu su akıntısının okyanusa ulaşması sonucunda okyanusun derinliklerine çökerken etrafında bulunan daha az tuzlu suyu dondurur. Az tuzlu su buz hâline gelirken, yoğun tuzlu su okyanusun derinliklerine doğru her noktayı dondurarak bir sarkıt oluşturur. Sarkıt oluştuktan sonra dibe çökmeye devam eder.

Buz okyanus dibine ulaşana kadar çevresindeki suyu dondurmaya devam eder. Okyanus tabanından şerit şeklinde dondurmaya devam eder. Deniz yıldızı ve deniz kestanesi gibi okyanus dibinde yaşayan canlı, cansız ne varsa donmasına ve ölmesine sebep olur.

Bilim insanları bu olayı, “Tuzlu suyun kendisi deniz suyunun donma noktasından daha soğuktur, çünkü tuz bakımından zengin su daha düşük sıcaklıklarda donar. İnsanların kışın buz tutan asfalta tuz dökmelerinin ve buzun donma noktasının altındayken buzun sıvı kalmasını sağlamasının nedeni de budur.” şeklinde açıklıyorlar.

Antarktika’da çekilen buz saçağının deniz altında temas ettiği deniz yıldızları ve deniz kestanelerini buzlaştırarak ölümüne sebep olduğu anlar saniye saniye görüntülendi. Deniz tabanına saçağın iniş anı hayran bıraktı.

Videoyu izlemek için tıklayınız.

Not: Bu çekilen video özel zaman atlama ve hızlandırma tekniği ile hazırlanmıştır, tamamen gerçek görüntülerdir.

FERMUARIN İCADI

Fermuarı günlük yaşantımızda birçok yerde kullanıyoruz. Peki, hayatımızın vazgeçilmezi olan bu dahice yapının neyden ilham alınarak yapıldığını ve nasıl ortaya çıktığını biliyor musunuz?

Fermuar; sineğin ağız bölümünde bulunan alt dudaklarını oluşturan olukların birbirine geçişli şekilde kilitlenmesinden ilham alınarak yapılmıştır. Fermuar icat edileli 100 yıl oldu. Fakat sinekler yaratıldıklarından bu yana yüzbinlerce yıldır, fermuar sistemini kullanıyorlardı.

Fermuarın basit yapısının arkasında çok ciddi bir çalışma vardır. Tasarımı oldukça uzun bir zaman alan fermuar, Mükemmel işlemesi için çok uğraşılmıştır. Maryland Üniversitesi’nde tarihçi Robert Friedel fermuarın icadının bilgisayar ve uçağın icadından daha uzun sürdüğünü söylemiştir.

Fermuarın icadında her ne kadar tek bir mucitten söz etmek zor olsa da asıl katkıda bulunan 1893 yılında makine mühendisi olan Whitcomb L. Judson’dur. Judson o yıllarda otomobil ve tramvay gelişmelerini incelemekte ve başarılı buluşlar yapmaktaydı. 1891 yılında Judson “ayakkabılar için kilit açıcı veya bağlayıcı” adlı buluşuyla ortaya çıktı.

Whitcomb L. Judson buluşunu Chicago Dünya Fuarı’nda sergilemiştir. Ancak beklenen ilgiyi görememiştir. Judson’un buluşunda birçok tasarım hatası vardı. Görünümü de çok ürkütücüydü. Hem zor kullanılıyor, hem sık açılıyor, çabuk paslanıyor ve aynı zamanda üretimi çok pahalıya mal oluyordu. Öyle ki fermuarın fiyatı pantolon fiyatının iki katı oluyordu. Bundan dolayı pek çok üretici seri üretim yapmayı reddetmiştir. Judson’nun buluşu kaba ve kullanışsız olduğu için tutulmamıştır.

Judson’un şirketinde çalışan İsveçli mühendis Gideon Sundback, Judson’un bağlayıcısını geliştirerek günümüz fermuarını oluşturdu. Esnek ve güvenilir olması için bağlayıcıların küçük olması gerektiğini fark etti. Bu doğrultuda ilerleyerek buluşunu geliştirdi. 1913 yılında kolay ve önemli bir çözüm olarak hayatımıza girdi.

1917’de ABD’nin savaşa girmesiyle birlikte, donanma komutanı binlerce fermuar sipariş ederek bir gecede Sundback’i zengin etmiştir.

1930’ların sonlarına doğru moda sektöründe kullanılmaya başlandı. İlk tanıtımı “Erkekler için En Yeni Buluş” şeklinde oldu.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra fermuar asilik ile anılmaya başlandı. Hollywood’da başlayan bu asilik The Wild One filminde Marlon Brando’ya bol fermuarlı motosiklet ceketi giydirdi.

Örneğin 1939 yılında 200 milyon fermuar satıldı. Bu sayı 1950’li yıllara gelindiğinde bir milyarı aşmıştı.

Fermuar hepimizin vazgeçemeyen bir ürünü olmuştur. Zamanla deyimlerimizin içinde de yerini “ağzına fermuar çekmek” diye almasına bu gelişmeler neden olmuştur. Hayatımızdaki en önemli pratik malzemelerden biri olmasının yolunu açmıştır.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*