İmtihanlara bir de bu pencereden bakmış mıydık?

Toplum olarak yaşadığımız imtihanları travmatize etmeye meyyal bir yapımız var. Sanki genetik kodlarımıza işlenmiş gibi, bize bir musibet isabet ettiği zaman onu anlatılabilecek en kötü şekliyle anlatıyoruz çevremize. Ki insanlar ne kadar zor zamanlar yaşadığımızı anlasın, empati kursun, bizi eleştirmesin istiyoruz. Bu durum bizi ne kadar yıpratıyor oysaki. Her şey O’ndan gelmiyor mu neticede?

Normal bir şekilde anlatıldığında da ayrıntı istiyor bizim insanımız. “Ne oldu da bu duruma geldi” diye merak ediyor. Belki çoğumuz bunu doğal karşılıyoruz. Evet, sebepler dünyasında yaşıyoruz. Meydana gelen her bir hadisenin altında elbette bir sebep vardır. Fakat gördüğüm kadarıyla bu sebepleri o kadar geçerli kılmaya çalışıyoruz ki, bazen Kader-i İlahîyi görmezden geliyoruz. Kader Risalesinde geçen “küfrü işmam eden, her şeyi tabiata, sebeplere, ya da kendiliğindene bağlayan” sözler çıkıyor ağzımızdan farkında olmadan. Mesela, biri eşinden mi boşandı; “Aaa noldu da ayrıldınız?” diye hayret nidasıyla başlıyor ilk tepkimiz. Karşıdaki insan “mutlu değildim” dese eminim pek çoğumuz tatmin olmayacak bu cevaptan. “Orasını anladık, ama ne yaşandı da ayrılmak istedin?” diye ardı arkası gelmeyen sualler silsilesi geliyor. Halbuki, kısa bir süreliğine de olsa iki kişinin arasında bir yaşanmışlık var, buna saygı duymak, kurcalamamak en güzeli değil mi? Bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmak istiyordur belki kişi. İki kişinin arasında geçen şeyler evlilik bittikten sonra mahrem olmuyor mu? Kişi ruh sağlığını bozmadan işin içinden çıkabiliyorsa şahsen gidip tebrik etmek geliyor içimden. Toplum baskısından sıyrılıp nasıl sağlıklı bir birey olarak hayatına devam ediyor merak ediyorum doğrusu. Çünkü nadir görülen bir durum bu. Ya da biri genç yaşta vefat etmiş olsun. “Nasıl oldu?” sorusu hepimizin içinde yankılanıveriyor. Eminim “Kader-i İlâhî” dense, karşıdaki insanın bunu paylaşmak istemediğini anlamayacağız yine. Genç yaşta ecel geldiyse muhakkak önemli bir şey olmuştur çünkü. Olaylara takılmaktan ölüm hakikatini tefekkür etmeye fırsat dahi bulamıyoruz bazen. Halbuki imtihan dediğimiz durum,;yavaşlayıp, durup, düşünmek ve ibret almak için değil midir? İmtihan da her güzel şey gibi Cenab-ı Hakk’tan değil midir? İmtihan Rabbimizin katından geliyorsa netice itibariyle de olsa güzeldir. İlim noktasında hepimiz bu hakikati biliyoruz. O zaman görünen yüzü çirkin olabilen ama görünmeyen yüzünde büyük hayırlar olan imtihanlar da toplumda normalleşmemeli midir? Bence bilinçli birtoplum olmak istiyorsak artık normalleştirmeliyiz. Çoğumuzun niyeti karşımızdaki insanı teselli etmek için bizimle paylaşmasını istemek olabilir. Fakat insan isterse paylaşır. İhtiyaç hissettiğinde güvendiği birileriyle paylaşmalıdır da zaten. Ki imtihan en hafif şekliyle atlatılabilsin. Ama mutlu anlarını dahi paylaşmadığı bir insanla zor zamanlarını anlatmak istemez hiçbir insan.

Velhasılı yaratılan her güzel şey, her hadise Rabbimizden olduğu gibi, bize hoş gelmeyen imtihanlar da O’ndandır. “Baş göz üstüne, O’nun izniyle geldiysen safa geldin, vazifeni gör ve git” diyebilmeli insan. İmtihanın dışında kalanlarımız ise aynayı kendine çevirse eminim o zaman kendi dünyasındaki nice çözülmemiş düğümleri görecek ve onlarla meşgul olacak.

Anlayış… Günümüzde unutulan fakat ne çok ihtiyaç duyduğumuz bir meziyet. Hoşgörü… İnsanı derinden derine rahatlatan yüksek bir ahlâk. Saygı… İnsana sınırlarını öğreten övülmüş bir haslet. Kaybettiğimiz bu güzel ahlâkı arayış içerisindeyim. Bulabilenlerden olabilmek duasıyla…

1 Yorum

  1. Güzel bir yazı olmuş, tebrik ederim ama boşanmayı da hafife indirgememek lazım yani sadece “mutlu değilim” denmesi boşanma sebebi olamaz. Boşanmak, yuva bozmak böyle basit olursa hele ki kocanın rızasını almadan ve helâllik istemeden kadınların dinen ve şer’an değil de medenî kanunlara göre boşanması büyük bir kul hakkıdır ve altından kalkamayacakları büyük bir vebaldir. Zîra evlilik sadece mutluluktan ibaret değildir. Her hâl ve şartta bir olmak, beraber olmak ve zorlukların üstesinden gelebilmektir. En ufak bir sıkıntıda kaçıp gitmek değildir. Çünkü evliliğin kendisi de bir imtihandır.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*