2022 Şubat sayımız çıktı!

Şükür 

Genç Yorum Dergisi Şubat sayısında “Şükür” kavramını ele alıyor. Dergi, bu konuda birbirinden bilgilendirici yazılarla okuyucularını bekliyor. “Şükür nedir? İnsan neden şükretmelidir? Şükretmediğinde ne ile karşılaşır?”Bu ve benzeri birçok soruyu cevaplamayı hedefleyen sayıda;

Mahmut Cemal Çakır, ilk kez hazırlamış olduğu Haber Yorum sayfasında dünyadan ilgi çekici haberlerle karşımıza çıkıyor.

Said Balpetek, “Amerikan Tavukları” köşesinde iki farklı konuya değiniyor. “Altın Kan: 0 Rh-Null” başlıklı ilk bölümde dünyanın en nadir bulunan kan grubu olan Altın Kan’dan bahsedilirken, ikinci bölümde ise “Cehennemin Kapısı (Darvaza Gaz Krateri)” başlığıyla 70 metre çapa ve 30 metre derinliğe sahip olan ve 51 yıldır yanmakta olan Darvaza Gaz Krateri hakkında okuyucuyu bilgilendiriliyor.

Bu ayki kapak yazıları ve konuları ise şu şekilde:

M. Ali Kaya, “Şükür nedir?” başlıklı yazısında şükrün ne olduğunu, kelime kökenini ve nasıl şükredilmesi gerektiğini izah ediyor.

Adnan Nacir, “Şükr-ist’ler” başlıklı yazısında “Müslüman, her hâl için Allah’a şükreder. Sadece nimetlere eriştiğinde değil, başına gelen musibetlerde de Allah’a sığınır ve şükreder.” diyerek sadece güzel şeyler olduğunda değil, başımıza gelen her şeyde şükretmenin öneminden bahsediyor. Hamd ve şükre düşkünlüklerinden değil de, insanların hassasiyetlerini kullanarak kendi kusur ve sorumluluklarını üzerinden atmak için insanları şükre davet eden şükür istismarcılarına dikkat çekiyor.

Ayşenur Aydoğdu Akten, “Şükür Yolunda İlerlemek” başlıklı yazısında şükrün ve şükürsüzlüğün ölçülerini güzelce izah ediyor.

Mustafa Gönüllü, “Elma Yeme Psikolojisi” başlıklı yazısında insan ruhunun şükre kavuşmasıyla duyduğu lezzeti ve şükürden yoksun bir ruhun çektiği sıkıntıları “elma yeme” örneği üzerinden izah ediyor.

Hümeyra Titer, “Şükretmek Meselesi” başlıklı yazısında, “Şükrümüzün ölçüsü kanaatimiz kadardır. Hem iktisat, rıza ve memnuniyetimiz miktarıncadır.” diyerek şükrün ve şükürsüzlüğün ölçüsünü ele alıyor.

Sümeyra Önder, Veciz Yorum sayfasında “Şükür nimeti ziyadeleştirir” başlığı altında şükretmenin önemi ile ilgili ayet, hadis ve vecizeleri okurlarla paylaşıyor.

Fethiye Akay, Ehl-i Medya sayfasında “Enes Kara üzerinden cemaatlere saldırı” başlıklı yazısında içine düştüğü ümitsizlik durumundan kurtulamayarak intihar eden 21 yaşındaki tıp öğrencisi Enes Kara’yı ve bu olay üzerinden cemaatlere yöneltilen asılsız suçlamaları ele alıyor.

Psk. Dan. Şeyda Sultan Zengin, Seans Arası sayfasında “Yaşamayı Seçmek” başlığı altında son zamanlarda sıkça dile getirilen intihar kavramını, sebep olan ve önleyen düşünce sistemini Risale-i Nur’un tespitleriyle ele alıyor.

Eskimez Yazı köşesinde Emine Sultan Çakır, Balat semtine yaptığı geziden, bu gezi esnasında ziyaret ettiği cami ve kiliselerden bahsediyor.

Öğrenci İşi sayfasında Beyzanur Çelik, “Portakallı Kek” başlığı altında okurlara pratik ve lezzetli bir kek tarifi veriyor.

Şulenur Yaşar, Feyalilacep sayfasında “Etiketlemesek de bağ mı kursak?” başlıklı yazısında insanları belirli kalıplar içerisinde görmenin ve etiketlemenin olumsuz yönlerine değiniyor.

Bilge Öğrenir, Keçeli’nin Kitaplığı bölümünde Genç Yorum okurlarına “Malcolm X Amerika’ya Meydan Okurken” isimli kitabı tanıtıyor. Kitap, ırkçılık üzerinden İslam’ı bulan Malik el Şahbaz, namı-ı diğer MalcolmX’in yaptığı çeşitli konferansları içeriyor.

Erhan Akkaya’nın hazırlamış olduğu Foto Yorum sayfasında ise okurlarımızın kadrajından gelen fotoğraflar yer alıyor.

Kısa Yorum sayfasında Genç Yorum okuyucularının göndermiş olduğu düşünce yazıları ve bir şiir bulunuyor.

Cenk Çalık, Tefekküre Seyahat sayfasında “Mana-i harfi penceresinden Kervansaraylar” başlıklı yazısında tarih boyunca ticaret yapan insanların ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan kervansarayların tarihinden söz ediyor.

Ali Hakkoymaz, Keyfince Lügat sayfasında “Ahirzaman Günlükleri (1)” başlıklı yazısıyla okuyucuların karşısına çıkıyor.

Caner Kut, Zihnin Çarkları sayfasında “Bilinmez” başlıklı yazısında “Bilinmezlik zihnin çarklarından eksik kalmaz. Önümüzde arkamızda içimizde dışımızda çoklukla birlikte bilinmezlik de artar.” diyerek bilinmezin insan için ne anlama geldiğine değiniyor.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*