Merhaba değerli gençler ve kendini genç hissedenler,
Özgün tefekkür, düşünce ve eleştirilerinizi bizimle paylaşmak istiyorsanız; 100 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazıp ayın 15’ine kadar “editor@gencyorumdergisi.com” adresine gönderebilirsiniz. Bu ay da sizlerden gelen çalışmalara Kısa Yorum sayfamızda yer vermeye devam ediyoruz. Yazılarınız geliş ve kabul sırasına göre yayınlanıyor. Göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ediyoruz. Çalışmalarıyla dergimize renk katan arkadaşlarımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
İLÂHÎ PROGRAM HAYAT
Hayat denince ilk olarak İlâhî program gelir aklıma. Malumunuz bilgisayar programları veri tabanında hiçbir hata kabul etmez, en ufak hatada program çalışmaz. İşte yaşadığımız hayat da böyle kusursuz İlâhî programdır. Hiçbir kusur bulamayız şu hayatta. “Yedi göğü birbiriyle tam bir uygunluk içinde yaratan Odur. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun? Sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak; (kusur arayan) göz aradığını bulamadan bitkin olarak sana dönecektir.” Mülk Suresinde buyurur Rabbimiz. Bak çiçeklere, meyvelerine, kendini ne de güzel sevdirir Rabbimizin Cemil ismiyle. Ya insan?! Cenab-ı Allah’ın tüm esmalarına mazhar. Bu imtihan diyarında kusursuz düzene karşı, Bediüzzaman’ın “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” sözünü söyletiyor insana. Hayata da böyle güzel bakıp Rabbimize şükredelim.
Yakup ÇETİNER
TEVEKKÜL ETMEK
Tevekkül etmek hayattaki en büyük sığınağımızdır.
İman var ise tevekkül de vardır, çünkü hakikî inanç ve iman tevekkülü doğurur.
Tevekkül etmek hayatımızın olmazsa olmazıdır.
Tevekkül eden rahat olur, huzuru bulur.
Tevekkül etmek ümidin kardeşidir. Önce tevekkül, sonra isteklerimizde ümitvar olmak gerekir.
Tevekkül etmek demek ‘her şeyin hayırlısı ya’ deyip geçmek değildir. Allah’a tüm içtenlikle, kalben inanmaktır. Söze, bakışa, davranışa, fikre ve inanca geçirebilmektir.
Her musibeti misafir bilip, tevekkül düsturu ile ağırlamak gerekir.
Muvaffakıyetin bir sırrı da tevekkül etmektir.
Korku, kaygı ve sair menfî hislerin çaresi, ilacı tevekkül etmektir.
Tevekkül eden saadet kapısının anahtarını bulur, anahtarı bulan bahtiyar olur.
“İnsan, Cenab-ı Hakkı tanımazsa ve Ona tevekkül etmezse, o vakit insan, gayet derecede âciz ve zaîf, nihayet derecede muhtaç, fakir, hadsiz musibetlere maruz, elemli, kederli bir fânî hayvan hükmünde olup, bütün sevdiği ve alâka peyda ettiği bütün eşyadan mütemadiyen firak elemini çeke çeke, nihayette, bâkî kalan bütün ahbabını bir firak-ı elîm içinde bırakıp, kabrin zulümatına yalnız olarak gider.” (Sözler)
Nursena SELÇUK
BİR KIŞ GÜNÜNDEYDİK
İnsanlar gülüyorlardı. Nasıl güldüklerini anlamak güç geliyordu. Nasıl kimseyi düşünmeden bu ömür denizinde yaşayıp gittiklerine anlam veremiyordum. Bendenciler, sendenciler bir olup insanların hakkını sömürü düzeninin bir parçası haline getiriyorlardı. Hak iddia etmeye hak verilmediği bir kış günündeydik. Kimselerin kimsesizleştiği ve kalabalıkların yalnızlıktan buz kesildiği bir zaman diliminde…
Ahmet PİRLİOĞLU
İlk yorumu siz yazın