İnsan; yüce Yaratıcının en mükemmel eseri. Tam donanımlı…
Gençlik; insan ömrünün şahikası, zirvesi. Maksimum enerji…
Dünya; tam bize/insana göre… Süper dizayn edilmiş çok güzel bir misafirhane…
Hayat; bilinmezden gelip, bilinmeze gidilen bir yolculuk, gibi gözüküyor!..
Gaye, hedef, amaç, maksat: ?..
Hedeflerimiz olmalı da… Neden, niçin ve nasıl?
“Bilmem ki; bu dünyaya, ben niye geldim?”
Kim olduğumuzu, nereden gelip nereye gittiğimizi, hak ve sorumluluklarımızı bilmek zorundayız.
***
Hayat ve insan çözülmesi gereken bilinmezler yumağı.
Madem var edildik, var olduk; öyleyse ‘varoluşun sırlarını’ çözmemiz gerekiyor.
Ve; tüm bilmeceler bilinmeyi, bütün bulmacalar çözülmeyi, bütün şifreler açılmayı bekliyor.
Hayatı öğrenmek, ‘kendini bil’mek ve ‘Yaratıcıyı bul’mak etrafında düğümleniyor her şey.
Soruları bir bir çözmek, imtihanı başarmak, konulan ödülü kazanmak için.
Öyleyse, öncelikli hedefimiz; kendimizi ve Yaratıcımızı tanımak ve sınavı kazanmak olmalı.
***
Hepimizin hayalleri var. Hayaller için çabaladığımız zaman, hedeflere dönüşür.
Hayal ile hedef arasındaki fark, harekete geçmektir. Hedeflerimiz, enerjimizi harekete geçirmemize yardımcı olur.
“İki günü bile eşit olmadan” hedefe doğru yol almamız gerekiyor.
Çoğu insan gücü olmadığı için değil, hedefi olmadığı için çalışmaktan zevk almaz.
Hedefi olmayan bir gemiye, hiçbir rüzgâr yardım edemez. Açık denizin ortasında amaçsız, pusulasız, rotasız sürüklenip durur.
İnsan da öyle. Bir gayeye bağlanmayan, bir hedefe yönelmeyen insan yolunu kaybeder. Nefsinin etrafında dolanıp durur.
Kendini başıboş, değersiz ve işe yaramaz hisseder. Olaylara göre hareket eder, vaktini öldürmeye çalışır. Bazen bir şeyler yapmak ister ama, hedef belirlemezse çabası işe yaramaz.
***
Başarılı insan objektiftir ve gerçekçi hedefleri vardır.
Ne aradığını ve ne için mücadele ettiğini bilir.
Kendi potansiyelini, yeteneklerini bilip kavrar. Hayatın gayesini idrak eder. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefler yapar.
Ulaşamayacağı ya da kendisine bir şey katmayacak hedeflerin peşinde koşmaz.
Eğer kişiliğimize ve yeteneklerimize uygun hedefler belirleyip, bu doğrultuda plânlı bir şekilde çalışırsak, biz de başarının kapılarını aralayabiliriz.
***
Hedefimiz önce iyi bir insan, iyi bir Müslüman olmak. İlim ve ahlâk ile donanmak. Sonra işimizde başarılı olmak.
Bütün varlıklara sevgi ve barış içinde yaklaşmak. “Bismillah” diyerek bir adım atmak.
Yürümeden koşmak imkânsızdır. Merdiven ise, basamak basamak çıkılır.
Büyük hedeflere küçük bir adımla başlanır. Azim ve kararlılıkla ulaşılır.
Biliriz ki; taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir!
***
Ama bazıları:
“Boş ver bu derin mevzuları… Fırsat varken ye, iç, gül eğlen… Anı yaşa!” diyor!..
Ölüm ve sınav olmasaydı, insan ebedî dünyada kalsaydı, haklı olabilirlerdi.
Evet; Carpe diem. “Gününü gün et, zamanın tadını çıkar, günü yakala, anı yaşa” gibi anlamlara geliyor.
Evet, “An”ı yaşamak, hayatın tadını çıkarmak lâzım; ama bilinçli olarak. Dünyada, yolcu olduğumuzu ve imtihan edildiğimizi unutmadan..
Nurlar’dan öğreniyoruz ki: İnsan bir yolcudur.
Yolculuk ise; ruhlar âleminden başlayıp, anne karnından, çocukluktan, ihtiyarlıktan, dünyadan, kabirden, berzahtan, haşirden, sırattan geçip; Cennet veya Cehennemle sonuçlanan uzun bir sefer.
Ömür sermayesi pek az; dünyada yapılacak lüzumlu işler ise, pek çok.
Bediüzzaman diyor ki:
“Ey nefis! Bil ki, dünkü gün senin elinden çıktı; yarın ise, senin elinde senet yok ki, ona mâliksin. Öyle ise, hakiki ömrünü bulunduğun gün bil. Hem bil ki, her yeni gün, sana hem herkese, yeni bir âlemin kapısıdır.”
Her an’ımızı ebedî mutluluk için yaşamak. Herkes sınavda… Ebedî mutluluğu kazanmak ve kaybetmek davasıyla karşı karşıya.
***
Güvendiğimiz gençliğimiz de, geçip gidiyor. Aldanmakta fayda yok.
Bir ihtiyar şöyle feryad ediyor:
“Keşke gençliğim bir gün dönseydi, ihtiyarlık benim başıma ne kadar hazîn hâller getirdiğini ona şikâyet edip, söyleyecektim.”
Fakat son pişmanlık fayda vermiyor.
Ey Genç!
Belki bir gün uyanıp ayağa kalkacaksın fakat; hayal ettiğin şeyleri yapmaya vakit kalmamış olabilir.
Öyleyse şimdi tam zamanı.
Hedefini hemen belirle ve harekete geç!
İlk yorumu siz yazın