2022 Ekim – Haber Yorum

Okuyarak tedavi olalım

Medicana Çamlıca Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, Bibliyoterapi’nin öneminin 20’nci yüzyılın başlarında batıda fark edildiğini, hastaların ruh sağlığını iyileştirmek ve iç görü kazandırmak için psikiyatrik hastanelere kütüphaneler kurulduğunu belirterek önerilerde bulunmuş.

Fiziksel sağlık kadar ruh sağlığının da önemine değinen Bozkurt, “Psikolojik sorunlarımızla yüzleşmek ve bir çözüm üretmek hem fiziksel hem ruh sağlığımız açısından önemli. İhtiyacımız olduğunda psikolog ve psikiyatrdan yardım almak süreci hızlandırsa da, kendine yardım kitapları, psikoloji temalı kitaplar ve filmler de iç görümüzü arttırmaya fayda sağlıyor. Hiçbir farkındalığı olmadan yaşayan ama bir kısır döngüden çıkamadığını düşünen bir birey, izlediği bir filmle ortak örüntüyü fark edebilir ve yardıma ihtiyacı olduğunu anlayabilir. Farkındalığı arttırmak adına uzun seanslar harcamak yerine, hastalarımıza verdiğimiz ev ödevleri-okuma yapmak ve içerik izlemek- zamandan tasarruf etmemizi sağlıyor. Özellikle iç görü konusunda zorluk yaşayan ya da devam ettirdiği davranışın kendi kişisel gelişimine nasıl zarar verdiğini fark etmeyen hastalar için bu kaynaklar tedavi sürecini hızlandırıyor” ifadelerini kullanmış.

Bu haberi okuyunca, çocukları ve gençleri kitap okumaya teşvik etmenin önemini bir defa daha anlamış olur muyuz? Bilhassa ‘kırmızı kitap’lar olan Risale-i Nur okumaya devam öyleyse…

Tasarruf dersini kim vermeliydi?

Dünya, israf içinde yüzdü yüzdü ve bir bakıma suların tükendiğini gördü. Yaşanan ekonomik kriz, bütün dünyayı tasarruflu hayata sevk ediyor.

İşte, Avrupa’dan bir tasarruf haberi: Fransa’nın başkenti Paris’teki Louvre Müzesi’nin piramidi, “sembolik enerji tasarrufu adımları” kapsamında 2 saat erkenden söndürüldü. Fransa’da enerji tasarrufuna geçişi etkili kılmak ve bu konuda yaygın bilinç oluşturmak için belirli turistik ve tarihî yapıların ışıklarının normal saatinden önce söndürülmesini öngören kararlar alındı. Bu kapsamda dünyaca ünlü Louvre Müzesi’nin bahçesindeki piramit 2 saat önce karartıldı. Eyfel de 23 Eylül’den [2022] itibaren her gün erkenden karartılacak. Versay Sarayı’nın ışıkları da 1 saat erkenden kapatılacak.

Haber böyle. Peki soralım: Dünyaya ve Avrupa’ya ‘tasarruf dersi”ni kimin vermesi gerekirdi? Niçin “İslam ülkeleri” bu noktada öncü olmadı da “güzel tasarruf haberleri” en önce Avrupa’dan geliyor?

İslam ile aradığım doğruyu buldum

Müslüman olan İngiliz Philip Collins, İslamı tercih sebebini anlatırken şöyle demiş: “Müslüman birkaç kişiyle tanıştım. Bana Kur’an-ı Kerim verdiler, okudum ve ikna oldum. Hemen şehadet getirdim ve elhamdülillah Müslüman oldum. İslam ile aradığım doğruyu buldum.”

Konya’dan gelen habere göre, Diyanet İşleri Başkanlığının koordinesiyle Türkiye’ye gelen 10 İngiliz Müslüman, burada gördükleri misafirperverlikten çok etkilenmişler. Haber şöyle: İngiltere’de yaşayan ve İslam’ı seçen 10 kişi, Diyanet İşleri Başkanlığının koordinesinde yürütülen “ExperienceIslam in Konya” projesine başvurdu. Yapılan mülakat ve seçmelerde Türkiye’ye gelmeye hak kazananlar, Konya’da Büyükşehir Belediyesinin de desteğiyle ağırlandı.

Emlak şirketinde yönetici olarak çalışan Philip Collins, şöyle konuştu: “Nottingham’da Müslüman birkaç kişiyle tanıştım. Bana Kur’an-ı Kerim verdiler, okudum. Kur’an’ı okudum ve ikna oldum. Hemen şehadet getirdim ve elhamdülillah Müslüman oldum. İslam ile aradığım doğruyu buldum.”

Müslüman olan İngilizin, ‘doğru’yu İslamda bulmuş olması bize bir şey hatırlatıyor mu? Bir ipucu verelim: “Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan [diğer din mensuplarından] fevc fevc [İslama] dahil olacaklardır.”

Bu proje alkışlanmaz mı?

Bu ayki haberlerimize ‘kitap’lar el koymuş oldu. Bir habere göre lise öğrencisi ‘Sokak Kitapları Kütüphanesi’ projesi başlatmış.

Haber şöyle: İstek Acıbadem Okulları Uluslararası Bakalorya Diploma Programı 12’nci sınıf öğrencisi Demir Saraç, öğrenim gördüğü programın gerekliliği olarak yer alması gereken sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında ‘Sokak Kitapları Kütüphanesi’ projesini başlattı. Kitapların daha çok insana ulaşması için şehrin görünen yerlerine bırakılarak bağışlanmasını temel alan proje kapsamında, bir yıl içinde yaklaşık 1000 kitap yeni sahibini buldu.

Demir Saraç projenin çıkış noktasını şu sözlerle anlattı: “Projeyi başlatma amacım, kitaba erişimi olmayanların kitaba erişimini sağlamak. Bu sebeple kişi başına düşen kitap sayısını artıramıyorsak, kitap başına düşen kişi sayısını artırmayı hedefleyerek projeyi başlattım.”

Projeye destek verenler sayesinde yaklaşık 1000 kitaplık bir bağışa ulaşıldı.

Şimdi böyle bir kampanya alkışlanmayı hak etmez mi? Alkışlıyoruz ve benzer kampanyaların çoğalmasını temenni ediyoruz.

Hazırlayan: Ömer Şenöz

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*