2022 Kasım – Haber Yorum

Denizin Diplerinden Gelen Derman

Bilim insanları 25 yıldır ilaç avcılarının odağındaki ve kanser karşıtı bir madde olan “eleutherobin”i ilk kez çoğalttı. Araştırmacılar, mercanlar tarafından bir savunma faktörü olarak kullanılan “Eleutherobin” maddesinin, kimyasal olarak hücre iskeletini bozduğunu ve bu şekilde kanser hücrelerinin de yıkımı için kullanılabileceği hipotezini öne sürdüler. Amerikalı bilim insanları; Utah’taki laboratuvarlarında, mercan yetiştirme çalışmalarına başlandığını ve örneklerin incelendiğini bildirdi. Daha önceki çalışmalarda Eleutherobin maddesinin, mercanların içinde yaşayan simbiyotik bakteriler tarafından üretildiği fikri öne sürülse de son çalışmalar neticesinde, “Eleutherobin” maddesinin; mercanların, kendi metabolizması tarafından üretildiği yönünde. Mercanların DNA’sı ile “Eleutherobin” maddesi arasındaki bağlantıyı büyük ölçüde çözmüş olan bilim insanları, mercanların kopyaladığı kimyasalı elde etmenin ilk adımlarını da böylece başarıyla atmış oldular.

Günümüz teknolojisinin aciz kaldığı bir hastalığa karşı, mercan gibi “omurgasız hayvanlar” kategorisinde bir canlının, antidot bir madde üretmesini, kendine mi yoksa derdi ve dermanı bilen birisine mi bağlamak mantıklı olur? Rahman Suresi’nde de bahsi geçen “mercanlar” ve daha nice deniz altı yaşam formları, ürettikleri ilginç maddeler ve farklı özellikleri ile keşfedilmeyi bekliyor.

2023’ün En İyi Üniversiteleri

İngiltere merkezli uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE) tarafından hazırlanan ‘THE 2023 Dünya Sıralaması’ verileri açıklandı. Toplamda 1799 üniversitenin değerlendirildiği sıralamada, devlet ve vakıf statüsünde olmak üzere 67 Türk üniversitesi listede yer aldı. İlk 3 sırayı Oxford, Harvard ve Cambrdige üniversiteleri olmak üzere İngiltere’nin popüler okulları doldururken listenin 4. ve 5. sıralarını Amerikan Stanford Üniversitesi ve Massachussets Teknoloji Enstitüsü kaptı. Türkiye ise listeye 401-500 aralığında, Çankaya Üniversitesi ile giriş yaptı. Aynı klasmanda Koç ve Sabancı üniversiteleri de yer aldı. İslam âleminin göz bebeği olan Mısır’daki El-Ezher Üniversitesi ise 801-1000 bandında yer alıyor. Endüstri Gelirleri sıralamasında ise Bahçeşehir Üniversitesi 374. olarak öne çıkıyor.

Bu araştırma, hem ülkemizin hem de İslam âleminin ‘fen ve din ilimlerinin birlikte okutulacağı bir üniversite’ ihtiyacını gözler önüne serip bizleri de bir an evvel tembellik bataklığından kurtulmaya çağırıyor. Hep birlikte fenlere kulak verme zamanı…

Nobel Kimya Ödülü Sahiplerini Buldu

İsveç Bilimler Akademisi, 2022 Nobel Kimya Ödülü’nü Carolyn Bertozzi, Morton Meldal ve Barry Sharpless’ın kazandığını açıkladı. Ekip, bu ödülü, “Klik Kimyası ve Biortogonal Kimya” ile ilgili çalışmalarından dolayı aldı. Literatürde, “Doğada kendiliğinden seyreden ve yeni sentez ürünlerin açığa çıkması’’ olarak nitelendirilen bu iki kimya dalının temelleri, yapılan çalışmalar neticesinde atılmış oldu. Bioortogonal reaksiyonlarının, hücrenin olağan kimyasını bozmadan meydana gelmesi, bu reaksiyonların, diğer birçok uygulamanın yanı sıra daha hedefe odaklı kanser tedavilerine de katkı sağlayacağı tezi, bilim dünyasında büyük bir merak uyandırdı. Ekip aynı zamanda, başarılı olmasının neticesinde 10 milyon İsveç Kron’nu (16.5 milyon TL) da almaya hak kazandı. Kimyager Alfred Nobel’in vasiyeti üzerine devam eden Nobel Bilim Ödülleri daha birçok başka sahada yapılmaya devam ediyor.

İnsan nev’i olarak, kâinatı keşfettiğimiz böyle çalışmalar bizi gururlandırsa da altın çağını bilimle yaşamış bir topluluk olan İslâm âleminin, istenilen düzeyde başarı gösterememesi de bir o kadar üzücü. Hangi inanç ve kesimden olursa olsun, “ihlâsla” çalışanın hakkını veren Yaratıcı, tembel ama inançlı olanları kayırmıyor, kullarına haksızlık etmiyor. Biz de buradan hareketle bizlere daha lâyık olan ilim ve irfana çalışmalı, kâinatı anlamlandırmada yabancılardan geri kalmamalıyız. Tabiî “Hiçbir Nur talebesi yoktur ki, sınıfının en faziletlisi, en çalışkanı olmasın.’’ tesbitini de kulak ardı etmeden…

“Yükte Hafif, Pahada Ağır’’lar Arasında Zirve!

Hong Kong’da yapılan bir müzayedede (açık arttırmada); ‘Williamson Pembe Yıldızı’ olarak adlandırılan ve 11.15 karat yani 2.23 gramlık son derece nadide bir pembe elmas, 20 dakika içerisinde 57 milyon ABD dolarına satıldı. Müzayedeevi bu satışı ‘tarihî’ olarak değerlendirirken uzmanlar ise satış için 22 milyon ABD doları tahmininde yanılmış oldu. Kendisinden daha büyük ve daha önce satılmış olan 2 pembe elmastan biri 1947 yılında, geçtiğimiz günlerde 96 yaşında ölen Kraliçe II. Elizabeth’e, bir doğum günü hediyesi olarak verilmişti.

Kömür ile element düzeyinde birebir aynı olan elmas madeni, karbon atomlarının dizilimi ve maruz kaldığı basınç ve sıcaklık neticesi olarak yeni yapısına kavuşuyor. Bu fiziko-kimyasal özelliklere sahip olup kömürden elmas kıymetine yükselmek için karbonun geçirdiği reaksiyonlar, hayatımızda başımıza gelen haller için güzel bir örnek teşkil ediyor. Yaşam süreci boyunca pekçok musibet ve sorun ile karşı karşıya kalan insan, hem kazandığı hayat tecrübesi ile dünyada hem de sabredip kazandığı mükâfat ile ahirette emsallerinden ayrılıp kıymetini yükseltiyor.

Hazırlayan:
Ekrem Donbaloğlu-İbrahim Yasir Teğiş

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*