Hayat, kâinatın bir neticesi, meyvesi, cemali, kemali, hakikatidir. Hayat var ise kâinat vardır, kâinat var ise hayat vardır. Hayat, şükrü, hamdı, ibadeti netice verir. Hayat umum duyguların menşeidir. Hayat, kâinatı temizleyen, nurlandırandır. Hayatın gayesi ve neticesi ebedî saadet olduğu gibi bir meyvesi de şükür, hamd ve ibadettir. Kâinatın gayesi ve neticesi de hayattır. Kâinatın en büyük neticesi hayat olduğuna göre hayatın da büyük bir neticesi olmalıdır. Allah, hayat vasıtasıyla kâinatı temizler, latiflendirir ve bâkî bir âleme gitmeye hazırlattırır. Hayatın gayesini “rahatça yaşamak, gafletle lezzetlenmek” olarak düşünenler çok kıymettar olan hayat nimetini istihfaf ediyorlar, diyen Bediüzzaman Said Nursî hayatın hakikatini, özünü çok nezih bir surette tasvir eder.
Hayatın birden fazla anlamı vardır. Bunlardan biri imtihandır. Allah bizi yoktan var ederek yarattı, üzerimizde hâkimiyet Ona aittir, istediği gibi tasarruf edebilir. Üstadın verdiği örnekte olduğu gibi bir sanatkârın elbiseyi model üzerinde “Daha nasıl iyi, güzel görünebilir?” düşüncesiyle kesmesi, şekilden şekle sokması gibi insan da ağlar, korkar, üzülür, endişelenir. Elbisenin görüntüsü farklılaşıp güzelleştiği gibi insan da farklılaşır, hatalarını görür ve iyileşerek yaşamaya başlar. Böylelikle daha iyi bir mü’min olur. Gayesi böylesine hikmetli, neticesi böylesine güzel olan bir şey için hiç kimsenin şekva etmeye hakkı yoktur.
Hayatın bir diğer anlamı ise faaliyettir. Faaliyet insana büyük bir lezzet verir. Bu lezzet esasında hayatın hikmetine uygun yaşayış biçimi ile gelen bir lezzettir. Bu cihette yapılan diğer faaliyetler de bir anlamı olması sebebiyle yine lezzetlenir, lezzetlidir. Hissedilen lezzet, Allah’ın kemalinden gelen lezzettir ve çeşit çeşittir. Yani, diyebiliriz ki faaliyet bir cemale işaret eder. Kâinattaki değişim, yenilenme Allah’ın kemalinin neticesidir. Sonsuz, temiz, noksansız, şefkat ve sevgiden temiz bir şevk gelir. Bu şevkten gelen sonsuz bir ferahlık ve sevinç vardır. Bu ferahlık ve sevinçten gelen mukaddes bir lezzet vardır. Bu lezzetle mahlûkatın istidatları kuvveden fiile çıkması ve tekemmül etmesiyle beraber ortaya çıkan, o mahlûkatın kemallerinden gelen hadsiz, mukaddes bir memnuniyet vardır. Bu da hadsiz bir faaliyeti iktiza eder. Bu sonsuz faaliyet de, sonsuz bir değişimi iktiza eder.
İlk yorumu siz yazın