Ağlamak için özel vakit ayırmalı insan
Gökyüzünü bir hırka yapmalı omuzlarına bulutlarını bir mendil,
Dizlerini parmaklarından kırmışçasına yüklenmeli,
Toprağın o yeni kara terhis kapılarına,
Lahzada bulmalı yüzündeki eskileri,
Görünen bir kaç ebedî tohumdan uzakta usulca ağlamalı.
Sevgiyi, sevilmeyi, umudu, hasreti bir kenara bırakmalı
Kaç depremdir aynı gönül evinde avare gezdiğini sorgulamalı
Sancısından çıktığı zaman aralıklı yakamoz parçalarından,
Koynuna iliştirdiği kızgın demir çubuklarla dağlamalı gönül tahtını.
Ağlamak için özel vakit ayırmalı insan
Toprağı tırnak aralarına girercesine sıkmalı
Sıyrılıp zaman ile feza arasından
Doğrularını konuşacak bir çift göz bulmalı.
Dökülen yapraklar gibi bırakmalı toprağa bedenini
Ebabil besleyen pamuk yumaklarıyla sarmalı yaralarını.
Ağlamak için özel vakit ayırmalı insan
Ayı gökyüzünün bir kuşu yapmalı düşlerinde
Yıldızlarını bir çift kanat
Gölgelerden kaçmayı değil, gölgelerle yaşamaya müdavim olmalı,
Dökülen her damlanın hikmetinden bir parça nuru saçmalı ufuklara.
Ağlamak için özel vakit ayırmalı insan
Aczini sunmalı altın tepside kudret sahibine
Anlamak için ağlamalı insan
Ağlamak için değil!
İlk yorumu siz yazın