Allah beni dinliyor

Varlığın ve yokluğun yaratıcısı, ezeli ve ebedi var eden, tek ilah olan Allah’ım!

Ben, aciz kullarından; yalnızlıkla, cehaletle ve yoksullukla imtihan ettiğin, cansız bedenime can bahşettiğin, ruhundan ruh üflediğin, kitap gibi bir nimetle tanıştırdığın, akıl verip sorgulattığın, düşünceyi soyadım yaptığın, kalem verip yazdırdığın, kelam verip konuşturduğun, kalp verip yarattıklarına âşık ettirdiğin, duygu verip hissettirdiğin, imtihanını imtihanla zorlaştırıp sonra da sabır verip kolaylaştırdığın, aciz, fakir ve hakir Yunus.

Sevgim, saygım, aklım Sana dairdir. Yarattığın milyarlarca kulun arasından yalnızca biriyim. Adımın, sanımın, namımın bir önemi yok. Eğer Sen beni unutursan, unutup unutturursan… Farkı, faydası, fazlası olmayan bir insanım ben. Beni yaratıp göç ettirdin bu dünyaya diğer kulların gibi. Seni bilmez, kendini bilmez kullarının arasına… Kullarından kimisi bilmedi Seni, kimisi öğrenmedi, kimisi tanımadı, kimisi de tanımak istemedi. Seni, tek ilahı, her şeyi bir “Ol!” ile var edeni… Onlar Seni bilmediler. Onlar Seni tanımadılar. Oysa Seni bilsinler diye yaratmamış mıydın?

Cahildiler, cahildik… Bir avuç topraktık biz insanoğlu. Havadan değil, topraktandı hamurumuz ama ego doluydu içimiz, nefis doluydu kalbimiz. Bir çöplükten farkı yoktu içimizin.

Ben kulların adına değil, bir kulun olarak konuşuyorum Sana ey beni dinleyen, beni var eden, beni benden iyi bilen, beni annemden daha iyi tanıyan Rabbim!

Yirmi beş yılı aşkındır şahit olduklarımı Sana anlatacak mecalim, yazacak halim kalmadı. Gerek olmadığını da biliyorum. Çünkü Sen düşüncelerimizi bile duyansın. Yaşayıp, şahit olduğum her olay beni tiksindirdi bu dünyadan. Düşünmeden duramıyorum, umursamadan geçemiyorum bu anları. Her gün “Cehennem mi daha kötü yoksa dünya mı?” sorusu geliyor aklıma bu insanları görünce. Ve kararsız kalıyorum bu soruyu cevaplamakta…

Ömrümün ne kadarı duruyor hâlâ bilmiyorum ama aldığım her nefes Sana olan özlemimi arttırıyor durmadan. Beni bu kadar misafir ettiğin kâfi ya Rabbim, artık Sana dönmek, Sana gelmek, Senle buluşmak istiyorum.

Bu dünyaya rızkımı göndermeye devam ettiğin için anlıyorum ki, bu dünyada bir görevimin olduğunu ve bu görevimi henüz tamamlamadığımı anlıyorum. Sana arzım bu görevden kaçınmak değil, verdiğin bu görevi anlamamaktan yahut yanlış yapmaktan korktuğum içindir.

Her şey Senin dilediğin gibi olur. Acizliğimle hiçbir şeyi değiştiremem ama Sen kabul eylersen bir duamla dünyayı değiştirebilirim. İşte kabul buyurmanı istediğim tek duam:

Ey kâinatın tek sahibi yüce Allah’ım! Bu dünyadaki Seni tanımış ve Sana inanmış kullarından açlara aş, işsizlere iş, yalnızlara eş, hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, evleneceklere yuva, boş gezenlere dava nasip eyle! Ayrıca tüm çocuklara canları sıkılmasın diye bir oyun arkadaşı nasip eyle! Kendi adıma Senden bir şey talep edemem fakat zalimlerle mücadele etmek için bana adaletli ve bilgili bir güç ver! Mazlumun yanında, haklının arkasında, zalimin karşısında olmayı nasip eyle bana! Amin. Duam burada ya Rabbim. Bilen ve bildiren Sensin!

Beni yarattığın ve bana Seni tanıttırdığın için gökteki yıldızlar adedince Sana şükürler olsun!

Aciz, fakir ve hakir bir kulun…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*