Yeni Hükümet Yeni Yaklaşım
Aralık ayı ortalarında kurulan Almanya yeni hükümetinin iç işleri bakanı Nancy Faeser, ülkelerinde her gün ırkçılık olaylarının yaşandığını ve bu durumdan en fazla Müslümanların etkilendiğini söyledi.
Faeser konuşmasında “Almanya’da pek çok insan her gün ırkçılıkla karşı karşıya kalıyor. Müslümanlar iki kat daha fazla ırkçılık yaşıyor. İslam dininin mensupları olarak ve aynı zamanda göçmen kökenli insanlar olarak sıklıkla düşmanlık ve reddedilme ile karşı karşıya kalıyorlar.” dedi.
Ayrıca Faeser, koalisyon hükümetinin İslamofobi ve ırkçılık konusunda önemli adımlar atacağını dile getirdi.
Yeni Alman hükümetinin bu konuda yapmış olduğu çalışmaları tebrik ediyor ve Risale-i Nur’daki şu kısmı hatırlarınıza sunmak istiyoruz:
“Hem, bugünkü dünyadaki ihtilâfları halledecek olan, aklen, fikren terakki etmiş yirminci asır insanlarına hak ve hakikati anlatabilecek yepyeni bir ilmî keşfiyatı ve bir teceddüdü Amerika’da, Avrupa’da, hususan Almanya’da taharrî eden cereyanlar meydana gelmiş; eğer idrak edebilirler ve görebilirlerse, işte Risale-i Nur Külliyatı… Nitekim bu hakikatin idrak edilmeye başlandığını gösteren emareler, bahtiyar Alman milleti içinde görülmektedir.” (Tarihçe-i Hayat, s. 711)
8 Milyar Dünya, 8 Milyar hayat
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan tahminlere göre dünya nüfusu 8 milyar bandını geçmiş bulunmakta. Daha bundan yüz yıl öncesine kadar iki milyar civarında nüfus barındıran dünya, 2023 itibari ile sekiz milyar insana ev sahipliği yapıyor. Her ne kadar dünya nüfusu artsa dahi Birleşmiş Milletler nüfus artış hızının azaldığını bildiriyor. Bu azalmadan dolayı dünya nüfusu 2075 yılında ancak 10,8 milyara ulaşabilecek.
Bilim adamları dünyanın yaratılışından günümüze kadar 110 milyar insanın vefat ettiğini tahmin ediyor. Her yıl yaklaşık 100 milyon kişi ahiret âlemine göç ediyor.
İşte dünya, her daim bir değişim halinde olması münasebetiyle “Sanki misafirler için yapılmış bir handır ki daima dolup boşalıyor. Ne kendisinin sabit bir şekli vardır ve ne de içinde oturanların bir kararı vardır.” (Mesnevi-i Nuriye) hakikatini, istatistikler diliyle tasdik ediyor.
110 milyar insanı toprak altına gömmüş ve gömmeye devam ederken elbette bizlere bir şey anlatmak istiyor ve “Ölüm haktır.” diyor.
“Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor. Elbette bu ecel cellâdının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa, insanın en büyük ve her şeyin fevkinde bir endişesi, bir meselesidir.” (Lem’alar)
Mekke Son Yağışlarla Yeşile Büründü!
Son günlerde yoğun yağışlara maruz kalan Mekke, ova ve dağları ile yeşillendi. Sosyal medyada şahsî hesapların yanı sıra, Mekke Eyalet Emirliği gibi resmî kuruluşların da fotoğraf ve video ile yaptığı paylaşımlar yaşanan hadisenin geniş kitlelere ulaşmasına sebep oldu. Aynı zamanda Arabistan’ın meteoroloji ajansları da uzaydan çekilen uydu görüntüleri ile yeşillenen alanları kendi hesaplarından duyurdu.
2018 yılında da benzer bir durumun gerçekleştiğinden bahsedilirken etkili olan ılıman yağışların sebebinin küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olduğu söyleniyor.
Suudi Arabistan, yağmur yağması adına “bulut tohumlama” projesi üzerine çalışmalarını sürdürürken aynı zamanda da yabanî bitki ve ağaç ekimleri ile topraklarını yeşillendirmeyi hedefliyor.
Bir zamanlar muson yağışlarının etkili olduğu ve ormanlarla kaplı olduğu iddia edilen şimdi ise çölden ibaret olan bu toprakların, nasıl bir ölüm ve diriliş yaşayabileceği de tekrar gözümüz önüne geliyor.
Akılda daima çölleri çağrıştıran Arap Yarımadası, Mekke’nin öncülüğünde yeşilleniyor. Bu yaşananlar 15 yüzyıl kadar önce Hz. Muhammed’in (asm) söylediklerini teyid ediyor ve belki de dünyanın son zamanlarında olduğumuzu hatırlatıyor: “Arap toprağı ırmakların aktığı yemyeşil bir hale dönmedikçe kıyamet kopmaz.” (Müslim, Zekât: 60)
Chat GPT’ye Sesli Bir Kardeş Geliyor: VALL-E
Yazılım devi Microsoft; VALL-E adında, sesleri taklit edebilen yeni bir yapay zekâ üretti. Kendisine dinletilen sadece 3 saniyelik bir ses örneğinden uzun konuşmalar üretebilen bu sistemin en şaşırtıcı özelliği ise farklı vurgu ve tonlamaları da konuşmasına yansıtabilmesi. Aynı zamanda ses kaydının ambiyansını -mesela arkada yağmurlu bir hava sesi varsa- konuşmasının içeriğine dahil etmesi, yapay zekânın ilgi çeken diğer bir yönü.
Yaklaşık 60 bin saatlik dijital bir sesli kitap kütüphanesi ile eğitilen VALL-E, henüz kişisel kullanıcıların erişimine açık değil. İleriye yönelik ise, sağlayacağı avantajlardan çok sebep olabileceği güvenlik açıklıkları ile gündemde olan bu yapay zekâ, eğlenceden eğitime birçok sektörde hayatımızı etkileyecek gibi duruyor.
Sesler, yüzler gibi herkesin kendisine özgüdür. Dünyada yaşamış canlı sayısınca olan bu farklı kombinasyon çeşitliliği, insanlar için ayırt edici ve bizleri özel kılan unsurların başında gelir. Yaşanan bu son hadiseler, seslerin iletiminde elzem olan hava atomlarının; yapay zekâ sistemlerinde de örnek alındığını gösteriyor. Bir yandan da ”…Seslerinizin ve simalarınızın farklılığı da yine Onun âyetlerindendir…” (Rum Suresi: 22) ayetini bizlere hatırlatıyor.
İlk yorumu siz yazın