
Yalnızlığım sığındığım bir limandı
Seni görene dek İstanbul
Adımlarını sayamadım tarihin
Frenklerin seni benden çok sevmesini anlamlandıramadım gün boyu
Vurdukça kalbime Haliç’in suları
Günün güneşin bittiği yerde başladığını anladım
Vapurlar balıkçı otları kameralar patlayan flaşlar
Anın bütülüğünü bozan tüm gereksiz oluşumlar dizisi
Ben şair değilim İstanbul
Yazamam ucu ucuna değmeyen cami minarelerini
İnsanların neden adımlarını iki iki attığını bilemem
Ben bir seyyahım İstanbul
Keşfedemem masonların malikanesini
Bana tanınmış olan kısa banklı park köşelerinde
3 günün 4 dakikasını verdiğim batımlarda
Bilemem dar sokaklarının korkusunu
Veliler seni gözü kapalı dinlemiş
Belki bundandır değinmek arzum
Bundandır kızgınlığım güzel diye atfedilen her şeye
Kırgınlığım anlamsız bu dakikalarda
Başka bir deyişle
Çok güzelsin İstanbul
Seversin böyle içi boş olan cümleleri doldurup sana sununca
Şair olmasam da şiirden anladığımı söylerler
Siirsin İstanbul hiç okumadığım kadar güzel bir şiir
Bense şair değilim
Yazamam seni…
İlk yorumu siz yazın