Vesveseyle yaşarken

İçtiği kahvenin köpüğüyle sönüp gitmişti umutları.

Yağmurun ıslattığı sokaklar hüznü yansıtmıştı gönül camına.

Yokuşları vardı. Hayallerinde bile yokuşları vardı. Korku dolu bakışları vardı. Aklına gelen her düşünceden korkardı.

Bir anlam çıkarırdı kalbini sarsan. Vesveseyle yaşardı. Zihninin en ücrası bile vesvese kokardı.

Şüphe tohumları sarardı bedenini. Ruhu iliklerine kadar korkuları yaşardı.

Akışına bırakmayı beceremezdi. Deneyemezdi bile. Denemekten korkardı, cesaret edemezdi.

Haylazdı ümitleri, hayalleri, hedefleri. Yön veremezdi onlara.

Hayatına dahil edemezdi hatta. Üzülürdü, içi yanardı ama nafile.

Böyle gelmiş böyle gidecekti. Bu sözü belletmişti zihnine.

Her gün rutin bir hayat, rutin bir iş, rutin bir düzen. Her sabah aynı yerden kahvesini alırdı. Yürürdü, hiç durmadan yürürdü. Kalabalığın içinde yürürdü.

İnsanları görürdü. Görürdü her dert kendine has. Yürürken düşünürdü. Kendi derdini düşünürdü.

Şimdide kalmazdı, geçmişe takılır geleceği yaşardı.

Yazık ederdi bugününe.

Bunu o da bilirdi…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*