800 Akıncı

Tarih inanılması güç savaşlara, zaferlere ve yenilgilere şahit olmuştur. Bu savaşlardan biri de Çirmen Muharebesi’dir. Öyle bir savaş düşünün ki 800 askerinize karşı 70.000 düşman askeri var, yani sizden 100 kat daha fazla ve her bir askerinizin de en az 100 düşman askeriyle mücadele etmesi gerekiyor. İşte ölüm ve hayat çemberinde, kazanılması imkânsız gibi gözüken öyle bir zafer ve efsane bir savaş…

Murat, Balkan coğrafyasında ilerlemek için 1361 yılında Edirne’yi fetheder ve Osmanlı’nın başkenti yapar. Durum böyle olunca, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki bu hâkimiyetine son vermek, Balkan devletlerinin ana hedefi haline gelir. Papa V. Urban, Balkanlarda olan Macar, Bosna ve Eflak Krallıklarıyla birlikte Osmanlı Devleti karşısında beş devletten oluşan, güçlü bir Haçlı İttifakı oluşturur ve hazırlıklar yaparak Edirne’ye doğru yola koyulurlar. Bunun haberini alan I. Murad, Lala Şahin Paşa’yı bu ilerlemeyi durdurmakla görevlendirir. 1364 yılında Lala Şahin Paşa komutasındaki 12 bin askerimiz bir gece baskınında 30 bin askerlik Haçlı Ordusu’nu hezimete uğratır. Bu savaş tarihe Sırpsındığı Savaşı  olarak geçmiştir.

Papa V. Urban balkan devletlerini yeniden kışkırtarak Osmanlının yaptıklarının yanına kalmaması gerektiğini söyler ve kralları ikna ederek yeniden daha büyük bir Haçlı Ordusu toplamaya başlar. İçlerinde çoğunun yaşları küçük, eli silah tutamaz halde olan genç ve 2bin tane de şovalyeden oluşan 70 bin kişilik bir Haçlı Ordu’sunu kurarlar. O sırada I. Murat karışıklıkları bastırmak için Anadoluya gitmiştir. I. Murat’ın Edirne de olmadığını öğrenen Haçlı ordusu komutanları bu durumu fırsat bilip hazırlıkları hızlıca bitirip Edirne’ye yürürler. I. Murat gitmeden önce Edirne’nin başında hocası Lala Şahin Paşa’yı birakmıştır. Lala Şahin Paşa, böyle bir ordunun geldiğini öğrenince ordunun durumu ve konakladığı yerler hakkında bilgi toplaması için görevlendirme yapar. Lala Şahin Paşa, gelen istihbarî bilgiler doğrultusunda I. Murat’a durumu haber verir ama yetişemiyeceğini anlar. Yanına 800 kişiden oluşan, hayatları boyunca savaştan savaşa koşmuş bir Akıncı Birliği’ni alır ve Sırp ordusunun yakınlarında onlarla beraber ilerlemeye başlar.

Sırp komutanlar ve krallar Sırpsındığı Savaşı’ındaki aynı gece baskınını yememek için hiç durmadan Edirne’ye yürümeye niyet etseler de Edirne’ye varmaya 2 gün kala ordu yorgunluktan kırılmaya başlamıştır. O yüzden mecburen dinlenmek zorunda kalırlar. Meriç Nehri’nin kıyısına Çirmen mevkiine gelen ordu, burada dinlenmek için kamp yapmaya karar verir. Sırp komutanlar ve krallar ertesi gün gerçekleştirecekleri Edirne baskınını planlarını tekrar gözden geçirip dinlenmeye çekilirler. Bu gece Lala Şahin Paşa için tek fırsattır. Lala Şahin Paşa hemen akıncı beylerini yanına toplar ve planı anlatmaya başlar. Sırtını Meriç nehrine veren Sırp ordusunu üç taraftan kuşatmayı planlamaktadır. Bu sayede kaçış şansları olmayacaktır. Tepelere davulcular yerleştirilecek, akıncıların saldırmasıyla birlikte davullar çalınacaktır. Sırplar, korku ve paniğe kapılacak; her bir akıncı tepelerden inerken 2 adet meşale taşıyacağı için Osmanlı askerleri gerçekte olduğundan 2 kat fazla görünecektir. Saldırı başladığında ilk hedef kampın merkezindeki komutanlar ve krallar olacaktır. Onların öldürülmesiyle ordu dağıtılabilecektir.

Zifiri karanlık çökünce hücum emri verilir ve davulcular tüm gücüyle tokmaklarını vururlar, akıncılar tepeden meşalelerle Allah Allah nidalarıyla inmeye başlarlar. Sırplar kaçışmaya başlamıştır. Akıncılar kampa girdikleri gibi meşalelerini çadırlara fırlatmaya başlarlar. Kamp alev topuna döner. Bu âni saldırının etkisini hemen üzerinden atan tecrübeli şovalyeler merkeze doğru çekilerek krallarını korumaya çalışırlar. Şovalyelerin üzerindeki zırhlar ağır olduğundan hızlı hareket etmekte zorlandıklarından akıncıların hedefi hâline gelmişlerdir. Davul sesleri atların ayak seslerine karışmıştır. Sırplar bu seslerden dolayı şoka girmişler ve Osmanlı ordusunun çok kalabalık olduğuna inanmışlardır.

Akıncılar, şövalyeleri öldürdükten sonra komutanların ve kralların çadırına ulaşırlar. Komutanları ve kralları öldürürler. Başsız kalan ordudaki askerler kaçmaya başlar. Bir kral gizlenerek kaçmaya çalışırken Lala Şahin Paşa tarafından yakalanıp öldürülür.

800 Akıncı; 70 binlik Sırp ordusunu yenip, 3 kral, 2 bin şovalye 25 bin kişiyi karada öldürüp, 20 bin kişinin de Meriç nehrinden kaçmaya çalışırken ölmesine sebep olmuştur. Sırp ordusundan geriye kalanlar da esir olarak alınmıştır. Krallarını kaybeden Sırbistan ise Osmanlı’nın yönetimi altına girmiştir. Savaş Osmanlı’nın kesin zaferiyle sonuçlanmış olup tarihe Çirmen Muharebe’si olarak geçmiştir.

Bu savaşta Osmanlı ordusu, “Nice az topluluklar, Allah’ın izni ile nice çok topluluklara galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir.(Bakara 249.)” ayetine masadak olmuştur.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*