Ailenin temelinde hoşgörü var

HOŞGÖRÜ NEDİR?

Bize göre uygun olmayanı hoş görmek insanın taşıdığı en yüce erdemlerden biridir. Hayatımızın merkezinde yer alan bu anlayış kendin gibi olmayana tahammül etmek, onu düşünmeye çalışmak, onu dinlemeye çalışmak, onun düşüncelerine, giyim şekline, davranışlarına, sözlerine tahammül etmek kısaca diğerinin var olduğunu bilerek yaşamak olarak açıklanabilir.

DİĞERİNE HOŞGÖRÜ

İşte, evde, okulda, trafikte yani insanın bulunduğu yerlerde bazen kendimizde stres duygusunu ortaya çıkaran durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu durum çekilmez bir hal gibi olsa da, maruz kaldığımız davranışların birçoğu ile başa çıkabilmekteyiz. Bunun sebebi şüphesiz hoşgörüdür.  Örnek olarak son zamanlarda yoğunluğu daha da artan trafikte sürücülerin birbirine olan tahammülün azaldığını ve hoşgörülü davranmadığını görüyoruz. Belki trafiğin sebebini öğrenmeye çalışmak, soğukkanlılıkla ilerlemeyi beklemek bizim tahammül seviyemizi biraz arttırabilir. Bunun yanında bizim gibi giyinmeyen, bizim gibi görünmeyen, bizim gibi düşünmeyen insanların bizi ötekileştirdiğini de görüyoruz. Peki, bir insan bu durumla nasıl başa çıkabilir? Tabiî ki bizi ötekileştiren kişilerin neden bu şekilde davrandığını anlamaya çalışarak, sakin kalarak, esnek olarak ve onların bu davranışlarını hoş görmeye çalışarak başa çıkabiliriz.

HOŞGÖRÜ NASIL KAZANILIR?

Hoşgörünün en güzel halini şefkat kahramanları olan annelerde görmekteyiz. Çocukların tükenmeyen isteklerine karşı anneler hangisinin çocukları için en iyi ve hangisinin en kötü olduğunu bildiği için ya o istekleri için bir mazeret bulur ya da o isteği yerine getirmeye çalışır. Ancak çocukların bu isteklerini yerine getirirken şuurlu ve ölçülü olunmaz ise çocukları hoşgörüden uzak bir fert olarak sosyal hayata adım atabilir.

Dikkat edilmesi gereken nokta hoşgörünün insanın kendisine ve diğer insanlara zarar gelmeyecek ölçüde olmasıdır. Aynı şekilde isteklerine tahammül edemeyen annelerin sert, huysuz ve hırçın çocuklar yetiştirdiğini görebiliyoruz. Aşırı hoşgörü ile yetiştirilmiş çocukların ise hayatlarında güçsüz ve çaresiz kaldıkları görülebilmektedir. Toplumu oluşturan ailenin temelinde hoşgörü yer almaktadır.

Son dönemlerde modern toplumlarda meydana gelen aşırılığa kaçma, gösteriş yapma, ilgi çekme, hükmetme, kendini beğenmişlik, davranışlarının altında o kişinin hoşgörü ile karşılaşmadığı, hoşgörüyü bilmediği yatar. Geçmişte yaptığı hatalarının kabul görmediğini, düzeltilemediğini ya da hatalarının öfke ile karşılandığını görmekteyiz. Halbuki yapılan hataları saygı duyarak düzeltilen, sakin kalarak kendisine anlatılan ve sevgi ve saygı ile büyüyen bireyler hoş görüldüğü kadar çevrelerini de her daim hoş görebildikleri anlaşılmıştır. Hoşgörü hem kişinin kendi negatif yanlarını görerek düzeltmeye çalışması, hem de karşı tarafın negatif yanlarına katlanması, tahammül etmesi, zarar veren davranışları düzeltmesi için adım atmak demektir.

Birçok insan bir arada yaşamakta, aynı havayı solumakta, aynı toprakta yetişenleri yemektedir. Hiçbir şey tek başına yaratılmamıştır. Her kesimden insan şüphesiz kendisine aykırı gibi görünen onlarca insanla aynı yerde yaşamak, aynı havayı solumak zorundadır. Bu yüzden sahip olduğu ya da olacağı hoşgörü hem kendi, hem de toplumsal hayatı huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşamasını sağlayacaktır.

Kısaca hoşgörü; hataları düzeltebilmeyi, haddi bilmeyi, kendini bilmeyi aynı zamanda kendi gibi olmayana saygı göstermeyi, onu anlamayı ve bilmeyi ve ona sevgi ile yaklaşmayı gerektirir.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*