Gençlikte kaygıya dair

Etrafımızda bizden bağımsız iyi ve kötü yanlarıyla akıp giden bir hayat var. Bu hayatın sevdiğimiz yanları olduğu gibi sevmediğimiz yanları da var. Sevmediğimiz yanların sonucu oluşan kaygı, sadece genç insanlara özgü bir olgu değildir. Her yaşta, her insanın kaygıları vardır, sonuçta bunlar insan olmanın getirdiği duygulardır. Çünkü her şey zıddı ile birlikte vardır. İnsan olmanın gereği olarak acının yanında sevinç, darlığın yanında bolluk, sıkıntının yanında ferahlık ve nice zıtlıklar vardır hayatlarımızda. Yaşarken zor gelen, bizi sıkıntıya uğratan her şeyin bir gün biteceğini bildiğimiz için huzurlu yaşayabiliriz. Peki, bu bilgiyi nasıl öğrenebiliriz, içselleştirebiliriz ve sağlıklı bir zihinle ve tabiî ki ümitle yaşamaya devam edebiliriz?

Yeni Asya gazetesinin arka sayfasında bir logo gibi, Tarihçe-i Hayat eserinden alınan şu cümle yazar daima:

“Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek gür sada İslâm’ın sadası olacaktır!” Bu şu demektir: Allah dinini tamamlayacak ve İslam yükselecektir. İslam dini mükemmeldir. İnsanoğlunun dinî hayatını, sosyal hayatını, kültürel hayatını, eğitim hayatını, ahiret hayatını ve türevlerini düzenler, adalet getirir ve herkes için iyi ve güzel olanı ister. İslam’ın ipine sıkı sıkı tutunabilen kişiler de bundan nasibini alır ve feraha ererler.

Günümüz şartlarında toplumun geneli bir bunalım içinde. Herkesin kendi hayatıyla ilgili çeşitli kaygıları var ama çözüm bulmakta zorlanılıyor. Özellikle toplumun %15,2’sini1 oluşturan ve geleceğimizi inşa edecek olan genç nüfus daha da kaygılı. Aslında temel kaygı ekonomik. Çünkü ülkemizde uzun yıllardır işsizlik problemi ve son dönemlerde de bununla birlikte enflasyonun hissedildiği bir ortam var. Gençler ya hiç iş bulamıyorlar ya da mezun oldukları bölümden, kendi mesleklerinden iş bulmakta zorlanıyorlar. Bir gelir kapısı olmayınca evlilik planları erteleniyor, kurulan hayaller rafa kaldırılıyor ve sonuçta ümitsizlik gelip kapıyı çalıyor. Ancak çok zaman önceden bize seslenen Mehmet Akif’in şiirinden anlıyoruz ki, her zamanda türlü zorluklar var, önemli olan sen bunlar karşısında nasıl duruş sergiliyorsun? Sesleniş şöyle:

…Karşında ziya yoksa sağından, ya solundan

Tek bir ışık olsun buluver, kalma yolundan,

Âlemde ziya kalmasa, halk etmelisin, halk!

Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam, kalk!..

Anlaşılabileceği gibi yara bizde ise merhem de bizde. Enerji ve gücün zirvede olduğu gençlik zamanı en aktif olunması gereken zaman. Çünkü ne ekersek ömrümüzün geri kalanında onu biçeceğiz. Gençlik bu noktada anahtardır, gelecek yaşamımızın kilidini ancak doğru anahtarla açabiliriz. Genç insan arayış içinde olandır, olmalıdır da. Aklını, vaktini, enerjisini iyi ve temiz olana yönlendirerek aradığını bulabilir. O da ancak İslam dinindedir. “Zaman ihtiyarlandıkça, Kur’ân gençleşiyor, rumuzu tavazzuh ediyor.”2 ifadesinden de anlaşıldığı gibi kitabımız bu çağa bakan, taze, manaları ilk günkü gibi kuvvetli olan tam da ihtiyacımız olan rehberdir.

Çünkü her enerjinin bir kaynağı olduğu gibi gençlikteki enerjinin kaynağı da imandır. İman belki belli bir yaş aralığında işimize yarayacak enerjiyi hem ileriki yaşlara taşımaya yardımcı olur hem de ahiret hayatı ile o enerjiyi bakîleştirir.

“Gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek. Eğer o fânî ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâkî bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar.”3 İşte genç olanların, genç hissedenlerin kaygılarından kurtulma yolu da ancak iman yoludur.

Kaygıyla baş etmede gençliğin kazanması gereken diğer özellikler ise; eğitim, çalışma ve azimdir. Ümitsizlik bulaşıcı bir hastalık, bir virüs gibi yayılır. Bu saydığımız özellikler ise bu yayılmayı önleyen ilaçlar gibidir. Gencim diyen herkes sorumluluk alarak, sağlıklı bir hayat için ilaçlarını aksatmadan almalıdır. Her bireyin böyle oluşturduğu sağlam kimliklere ihtiyacı vardır. Toplumun da bu özellikte, kimlikli, şahsiyeti oturan bireylere ihtiyacı vardır. Toplumun kalan diğer kesimlerine de ümit verecek şey budur. Sağlıklı bireyler sağlıklı toplumu oluşturur. Bu sefer ümit ışığı yayılır, tahmin edilir ki ışık virüsten daha hızlı yayılır, onu yok eder. Çalışkanlık ümidi, ümit de özgüveni getirir. Başkalarının düşünce ve fikirlerinden etkilenen, rüzgârda savrulup giden gençler yerine ayakları yere sağlam basan, sorgulayan, araştıran, okuyan, öğrenen, bilen böylece kaygılarını tevekküle çeviren ahlâklı gençler yetişmeye başlar.

Elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra istedikleri olmuyorsa inancının gereği bunda da bir hayır olduğunu, demek ki istediklerinden daha da güzelini elde edeceğini bilen bilinçli gençte korku, kaygı kalır mı? Rabbimizin buyurduğu gibi: “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”4 Tembellik hırkasını sırtımızdan atarsak kaygı taşları da ceplerimizden dökülüp gidecektir. İnsanın hayır ile, ilim ile, güzel işler ile meşgul olması olumsuz düşüncelerden kurtulmanın en iyi yoludur. Yine Rabbimizin buyurduğu gibi: “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.”5 öğüdünce çalışmalı, üretmeli ve kara bulutları dağıtmalıyız.

Kaygı, evham, korku, keder, üzüntü, bunalım, öfke, yanlış, kötü hep vardı, kıyamete kadar da olacak ancak biz bu duyguların zıtları olduğunu da bilmeliyiz. Ve inci sancı mahsulü olduğu için ümit, mutluluk, ferahlık, sevinç, güzel, doğru, iyi gibi duyguların ancak gençlerin ve genç hissedenlerin sorumluluk alarak, çalışarak bazen zorlanarak elde edebileceğini hatırlamalıyız. Bu dünya cennet değil, cennet de ucuz değil, fedakârlık lazım. Sabrederek ve kendimizi iyi yönde geliştirerek ümitvar olmalıyız, çünkü Bediüzzaman Hazretlerinin müjdelediği gibi: “Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır!”6

O çiçekler açacak inşaallah.

Dipnotlar:
1) TÜİK, 2022
2) Mektubat, Hakikat Çekirdekleri, s. 559.
3) Asâ-yı Musa, s. 33.
4) Necm Suresi, 39.
5) İnşirah Suresi, 7.
6) Münazarat, s. 193.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*