Adına ödül verilen ölüm taciri: Nobel

(Dinamitin icadından, Nobel Ödülüne uzanan bir serüven.)

Ödül denilince ilk akla gelenlerden biri de “Nobel Ödülü”dür. Nobel ismi gerçek bir insana aittir. Nobel ismi ile bilim, edebiyat ve barış dalında dünyada 120 yıldır en prestijli ödüller dağıtılmaktadır. Zamanında bu ödüle ismini veren Alfred Nobel dinamitin de mucididir. Gazetelerde kendisi ölmediği halde “Ölüm taciri öldü.” şeklinde haberler çıktıktan sonra değişen Nobel, nasıl oldu da adı ölümle anılırken artık ödülle anılmaya başlandı? Haydi Alfred Nobel’i beraber inceleyelim sevgili okur.

Alfred Nobel, 1 Ekim 1833’te İsveç’in Stockholm şehrinde doğdu. Babası hem kimyager hem de ticaret ile uğraşıyordu. Babasının değerli ticarî malzemelerle yüklü gemisinin batması sonucu aile iflas ederek iyice yoksullaştı. İki abisiyle beraber sokaklarda kibrit satarak ailenin geçimine katkıda bulunmaya çalışıyordu. Ailesi, Moskova Petersburg’a taşınmaya karar verdi. Petersburg’ta annesi market işletmeye başladı, babası ise ilgi alanı olan mayınlar üzerine çalışmaya devam ediyordu. İlerleyen süreçte Nobel’in babası, atölyesinin başarı kazanmasıyla birlikte Rus ordusu için silah üretmeye başladı. Yeniden varlığa kavuşan aile Alfred Nobel’i özel öğretmenler eğitiminde büyüttü. 17 yaşında 5 farklı dili çok rahat konuşabiliyordu. Alfred’in İngiliz edebiyatına ve şiire olan ilgisini fark eden babası bundan pek hoşlanmamıştı. Çünkü onun bir kimyager olmasını istiyordu. Bu yüzden kimya mühendisliği eğitimi için onu yurt dışına gönderdi.

Nobel, tüm Avrupa’yı gezerken Paris’te bulunduğu süre zarfında dönemin ünlü kimyageri T. J. Pelouze’nin laboratuvarında çalıştı ve bu dönemde nitrogliserini keşfeden İtalyan kimyager Ascanio Sobrero ile tanıştı. Sobrero patlama gücü yüksek bir madde olan nitrogliserinin mucidiydi. Alfred Nobel bu enerjinin nasıl kontrol edilebileceğini öğrenmek istiyordu. Çünkü verimli bir patlayıcıdan çok para kazanabileceğini biliyordu. Birçok deneyden sonra 1863’te nitrogliserin yardımıyla içinde fünye ve metal bir kılıf olan detonatörü icad etti. Çalışmalarına devam ederken ailesi İsveç Stockholm’a geri döndü. Ailesi çalışmalarına İsveç’te devam etmesini isteyince İsveç’e gelerek burada çalışmalarını sürdürdü. Kısa sürede İsveç’in her yerinde nitrogliserin atölyeleri açmaya başladı. Burada küçük bir atölyedeki çalışmaları sırasında bir patlama meydana geldi. Alfred için çok daha üzücü bir gündü. Bu patlamada 20 yaşındaki küçük kardeşi Emily ve beraberindeki 4 kişi hayatını kaybetti. Bunun üzerine yetkililer Stockholm’de patlayıcılar üzerine çalışma yapmasını yasakladılar.

Nobel babası gibi, hayalci ve yetenekli biriydi. Bu olaydan sonra araştırmalarını sonlandırmak yerine başka bir laboratuvar kurarak inatla ortaya bir şeyler çıkartmak için çalıştı. Nitrogliserini patlayıcı madde olarak kullanmanın yollarını araştırırken büyük bir patlama daha yaşandı ve bu laboratuvar da kullanılamaz hale geldi. Yılmadan devam eden çalışmaları neticesinde iki fabrika daha kurdu. Çalışmalarına kaldığı yerden devam etti ve nihayet 1864 yılında araştırmalarının sonucunu aldı.

Alfred Nobel, nitrogliserinin emmesi için bir diatomit mineralini kullanarak, asitliğini düzenlemek için de sodyum karbonatı tercih etti. Bu karışıma soğuk havalardan etkilenmesini engellemek için Etilen Glikol Dinitrat ekleyerek insanlığın akla hayale getiremeyeceği büyüklükte bir gücü meydana getirdi. Alfred Nobel dinamit barutunu bulmuştu. Uzunluğu 8 santimetre Çapı 3 santmetre olan fünye ve metal bir kılıf olan icad ettiği detonatörün içine yerleştirdi. Artık ürününü test etmeye hazırdı. Alfred Nobel gerçekleştirdiği bu deneyin sonucunda patlayıcıların istediği etkiye ulaştığını gördü. Bu icadına Yunancada güç anlamına gelen Dinamit adını verdi.

Çok geçmeden Dinamit Lokumu adında yeni bir patlayıcı daha icat etti. 25 Kasım 1967’de icadın patentini aldı. Nobel kendisiyle rekabet edebilecek tüm icatları satın aldı ve 20 yıl boyunca bu konudaki yeni gelişmelere engel oldu.

Dinamit Lokumu, madencilik ve petrol alanında büyük bir çığır açtı. Kardeşleri de bu buluştan yararlandılar ve keşfettikleri petrol yataklarını işleterek büyük kazançlar elde ettiler. Alfred ise silah ve patlayıcı üzerine 20 farklı ülkede 100’e yakın şirket kurarak çok büyük kazançlar elde etti.

Küçük kardeşi Emily’i kaybetmesi, Alfred Nobel için dönüm noktası olmuştur. Bu olay sonrasında Fransız gazeteleri;

“Ölüm taciri, öldü!”

“İnsanları hiç olmadığı kadar hızlıca öldürmenin yollarını bularak zengin olan Alfred Nobel, dün öldü.”

“İnsanlık için yaptığı buluşlar, insanların ölümüyle sonuçlanan bilim adamı Alfred Nobel öldü.” gibi manşetler atmışlardır.

Fransız gazeteleri kardeşinin ölümünü, Alfred Nobel öldü diye sunmuşlardı. Ortada büyük bir yanlışlık olsa da, Nobel’in öldükten sonra bu şekilde anılacak olması onu büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Bu tatsız olay Alfred Nobel’in ölmeden önce kendi ölümünü düşünmesine yol açtı. Öldükten sonra “Ölüm taciri” olarak anılmak istemediğinden dolayı servetini oluşturduğu Nobel Vakfı’na bağışladı.

Alfred Nobel’in serveti, Nobel Vakfı aracılığıyla insanlığa “bilim, edebiyat ve barış” alanında en büyük hizmeti sağlayan kişilere her sene dağıtılacaktı.

Alfred Bernard Nobel, 10 Aralık 1896’da İtalya’da beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti. Hayatını kaybettikten sonra vasiyeti üzerine her 10 Aralık’ta Nobel Ödülleri sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştır.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*