Beklenen film vizyonda!
Inception, Dunkirk, Prestij, Interstaller, Tenet gibi hem konu ve senaryo bakımından hem de daha tefekkürî bir izlenim sunma yönünden akıllarımıza kazınan ve merakımızı celp eden Christopher Nolan bu sefer de yeni filmi olan Oppenheimer ile karşımıza çıkıyor.
Haberi hazırlanırken daha vizyonda olmayan film sizler bu haberi okurken muhtemelen vizyona girmiş olacak.
Filmde, isminden de anlaşılacağı gibi “ilk nükleer bombanın babası” olarak anılan, Manhattan Projesi başkanlığını yapmış Amerikalı fizikçi ve üniversite profesörü Robert Oppenheimer ve dünyanın İkinci Dünya Harbi’nde neler yaşadığı anlatılıyor.
Bu filmin şöyle bir özelliği de var ki bu filmde hiç özel efekt yok. Bu ne demek, diyecek olursanız, filmdeki tüm patlamalar vs. aynen gerçekmiş gibi bir timsali aynen yapılarak çekilmiş; yani patlama sahnelerinde gerçekten bomba patlatılıyor.
Her ne kadar sinema sektörü ahlâksızlığın içinde yüzse de her konuda olduğu gibi bu konunun da bir müsbet yönü elbette var. Tarihin karanlık sayfalarını bile insanın nazarlarına sunabilecek bir zamandayız ki bu durum bakmasını bilen için çok güzel bir tefekkür vesilesi olarak öne çıkıyor. Bediüzzaman Hazretlerinin de ara sıra ibret için sinemaya gittiğini düşünecek olursak, bu film masum insanların siyasetin kirli eli ile yeniden katledilmemesini tekrar tefekkür etmek için çok faydalı olacaktır kanaatindeyiz. Şimdiden iyi seyirler.
“Çağrı”nın aktöründen yıllar sonra değerlendirme
Çağrı filminde Ammar bin Yasir’i canlandıran İngiliz aktör Garrick Hagon, “Çağrı’nın, Hz. Muhammed’in hayatını anlatmak gibi onurlu bir amacı var. Onun insanî yönlerini de anlatan bir film” ifadelerini kullandı.
Yıldız Savaşları, Görevimiz Tehlike, Doctor Who gibi yapımlarda da yer almış olan Hagon, “Film için rol teklifini ilk aldığımda; aklımda kirli kıyafetler ve barbar bir tipleme vardı, ama yönetmenin beyaz ve tertemiz giysiler giyeceksiniz demesini iyi hatırlıyorum.” şeklinde konuştu.
13 aylık çekim sürecinde; Amerikan, Arap, Yunan ve daha pek çok milletten çalışanı bulunan kalabalık ekiple, gerçekten birer Sahabe gibi arkadaş olduklarını da kaydeden ünlü aktör, Hz. Hamza’yı canlandıran Anthony Quinn’in mesafeli biri olsa da kendisi ile samimî bir ilişkisi olduğunu ifade etti.
Çağrı filminde oynadığı için gurur duyduğunu ifade eden Hagon, Müslümanlarla karşılaştığında, etkileşimi rahatlıkla kurabildiğini de belirtti.
“Müslüman oldun mu?” sorularına da ‘’Film için bir şeyler öğrenirsin ve sonra başka bir filme geçer, yeni şeyler öğrenirsin. Yapabildiğin kadar yaparsın, sonra bittiğinde hayatına devam edersin.” diyerek olumsuz cevap verdi.
Anne yunuslar seslerini bebekleştiriyor
“Şişe burunlu” anne yunusların, yavrularıyla konuşurken, ıslıklarının frekansını arttırarak kendi seslerini, aynı insanların küçük çocuklarla iletişime geçtiği gibi, bebekleştirdiği keşfedildi!
İskoçya, Danimarka ve ABD’den bilim insanlarının ortaklaşa yürüttüğü araştırmada, bir yunus çiftliği olarak ifade edebileceğimiz ortamda, 19 yunus ile yapılan bu çalışma, aynı zamanda, “yetişkin yunusların; kendilerini diğer yunuslara tanıtırken ses tonlarını farklılaştırdığını” da açığa çıkarmış oldu.
Anne yunusların; “bebek dili”ni kullanma sebebinin, yavrularına yetişkin dilini öğretmek amacına yönelik olduğu ise bilim adamlarının tahminleri arasında bulunuyor.
Yunuslar, her ne kadar suda yaşasalar da biyolojik sınıflandırma çerçevesinde balık değildir ve aynı insanlar gibi memelidir. Mesela balıklardaki yavru bakımı özelliği bulunmamasının aksine, yavrularını süt ile besleyip büyütmek yunus anneler için bir görevdir.
Araştırmanın neticesi, anneliğin; hayvan da olsa insan da olsa, su içinde de bulunsa ya da karada da olsa değişmeyen bir özellikte olduğunu bir kez daha bizlere gösteriyor.
KISA HABERLER
- Yapılan çalışmalar iklim değişikliğinden dolayı artan ısı seviyesinin okyanusların renginin değişmesine sebep olabildiğini gösteriyor.
- Instagram’ın sahibi olan Meta şirketi Twitter’a rakip olacak Threads adlı sosyal medya uygulamasını kullanıma sundu.
- Ottowa Üniversitesinde yapılan yeni bilimsel çalışmalar kâinatın yaşının 13.7 milyar değil, 26.7 milyar yaşında olabileceğini gösteriyor.
- Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) 1 milyar Avroluk projesi olan Öklid Teleskopu yola çıktı. Bu teleskopla kâinatın en geniş kapsamlı 3D haritasını çıkartmak, karanlık madde ve karanlık enerjiye dair yeni bilgiler elde etmek amaçlanıyor.
- ABD Tarım Bakanlığı hücre kültüründe yetiştirilmiş tavukların Amerika’da satışı için iki firmaya onay verdi.
- Türk bilim insanları yeni bir parazit türünü endemik bir balığın sindirim sisteminde keşfetti. Adı literatüre “Allocreadium Bursensis” olarak geçti.
İlk yorumu siz yazın