Tatil ve tatilden dönüş sendromu

Tatil, zihninizi ve bedeninizi dinlendirmek, stres atmak ve rahat zaman geçirmek için bir fırsattır. Tatiller, hayatın normal işleyişlerine renk katar ve rutinden kaçıp yeni yerler keşfetmemize yardımcı olur. Düşünme ve hayata bakış açınızı genişletmeye ve ilişkiler kurarken iletişim becerilerinizi geliştirmeye yardımcı olur.

Tatil yapmak, kendinize zaman ayırmanızı ve hayatınıza öncelik vermenizi de sağlar. Bunu yapmak özgüveninizi arttıracak ve kendinizi daha olumlu ve mutlu hissetmenizi sağlayacaktır. Tatiller ayrıca tabiatla bağ kurarak ve içinde daha fazla zaman geçirerek kendinizi sağlıklı ve enerjik hissetmenizi sağlar.

Tatiller, beden ve ruh sağlığını korumak, rahat vakit geçirmek ve stresten kaçmak için önemli bir aktivitedir. Tatile giderek kendinizi rahatlatmalısınız.

Tatilden dönüş sendromu

Tatil dönüşü sendromu, tatilden sonra günlük hayata uyum sağlamada güçlük, motivasyon düşüklüğü, yorgunluk ve hatta eksiklik hissetme olarak tanımlanabilir. Tatilden sonra kişi işe gitmek istemez, kendini yorgun, sinirli, bitkin ve mutsuz hisseder. İşe konsantre olma zorluğu çeker. Daha ileri durumlarda uyku bozukluğu, iştahsızlık, baş ağrısı, mide-bağırsak bozuklukları ve eklem ağrıları gibi fizikî problemlere yol açabilir. Diğer bir deyişle, tatilden dönüş sendromu aslında bir uyum meselesidir. Klasik depresyona çok benzer.

Tatil sonrası yaşanan dönüş sendromu aslında daha çok tatile verilen anlamla doğrudan alâkalıdır. Bu, tatilin bütün bir yıl boyunca ona odaklanmak, bol bol eğlenmek, dinlenmek gibi güçlü bir anlamı varsa, tatil bittiğinde kendinizi boşlukta hissedersiniz. Aslında tatilleri gündelik hayata ara vermek, zihni ve bedeni arındırmak ve daha iddialı bir hayata yeniden başlamak için bir araç olarak düşünmek gerekiyor. Diğer bir deyişle, tatilin bir çalışma amacı değil, daha sağlıklı bir hayat için bir araç olduğunu kabul etmeliyiz. Bu sebeple mutlaka dinlenmek, eğlenmek ve her fırsatta küçük geziler yapmak gerekir. Zihin ve beden tek bir döneme daha az önem verir. Ayrıca tatillerin etkisi aylarca sürmez. Bu yüzden her fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor. Yani bütün yıl boyunca çalışma ve dinlenme zamanınızı aynı potada eritmeniz gerekiyor.

Tatilden dönüş sendromunun ana tetikleyicilerinden biri geç kalmaktır. Boşaltılması gereken bavullar, yıkanması ve saklanması gereken giysiler, işte sizi bekleyen dosyalar veya tatil dönüşü stresi olabilir. Bu sebeple, tatilinizden bir iki gün önce eve dönmek, acele ve stres hissetmeden evden çalışmanıza ve iş seyahatinizin yorgunluğunu evde biraz dinlendirmenize imkân tanır. İşe döndüğünüzde telâşa kapılmamak veya şaşırmamak için arkanızda çok fazla iş bırakmamak iyi bir fikirdir. İşe döndükten sonraki ilk hafta çok ağır tempoda yapmak yerine, mümkün olduğunca şiddeti kademeli artan bir program seçmek, problemsiz bir geçiş sağlayacaktır.

Tatilden sonra sorun yaşamamak için tatilden döndükten sonra küçük molalar ve fırsatlara yer vermeniz gerekir. Tatilin bitişi, iş ve evin sorumluluklarının hepsini tekrardan üstlenip hiç ara vermeden çalışmak anlamına gelmez. Kısa bir mola vermek ya da size fayda sağlayacak bir şey yapmak, eve dönüşünüzü daha kolay hale getirecektir. İşten sonra arkadaşlarınızla bir kahve molası vermek ya da kısa yürüyüşler yapmak gibi aktiviteler sakinleşmenize yardımcı olabilir. Zevk aldığınız hobilere değer vermek iyi bir fikirdir. Aslında, bir sonraki tatilinizi planlamaya başladığınızda, daha uyumlu hale gelirsiniz. Çünkü bir tatil planlamak, tatilin kendisi kadar hepimiz için iyidir.

Çocuklu ailelerde yetişkinlerin işe dönmesi nasıl zorsa, çocuklar da normal hayata ve okula dönmekte zorlanabilir. Çocuklar da aileleriyle birlikte olabildikleri ve herkesin daha sakin ve hoşgörülü olduğu bir dönemde tatillerin bitmesini istemezler. Bu yüzden, çocuklarınızın geri döndüklerinde daha az stresli olmaları için onlarla daha fazla zaman geçirmeleri için fırsatlar verin. Mesai saatlerinde sosyal bir ortam bulabilir, dönüşünüzü kolaylaştırabilirsiniz. Elbette hoşgörü ve sabır, mümkünse tatil ortamında günlük hayatta da sürdürülmeli. Hayatınızı baskılayan çevre stresi, bu tatillere olan özlemi arttıracaktır. Bu da dönüş sonrası uyum sağlamayı zorlaştıran önemli bir etken olacaktır.

Tatilden döndükten sonra uyum problemlerini arttıran bir faktör de tatilin uzunluğudur. Uzun tatiller sırasında işten ve günlük hayatın gerçeklerinden kopmak kolaydır. Tatilin bir mola olduğunu ve geri döndüğünüz hayatın gerçek hayat olduğunu unutmayın. Yani tatil sezonunda bir masal dünyasında yaşamayın. Ancak bu, tatilinizin tadını çıkaramayacağınız anlamına gelmez. Neden bir mola vermek için bu fırsatı değerlendirmiyorsunuz? Dinlenin, ailenizle kaliteli zaman geçirin, yeni yerler ve yeni aktiviteler keşfedin.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*