Yeni bir yazı

Şubat ayı, yeni yıla alışılmış ilk aydır. Yeni bir yıla girmenin verdiği gazla yeni planların yapıldığı ocak ayında bi’ toparlanılmıştır. Kış da son ayına gelmişken bi’ oturup düşünme ayıdır şubat.

Alınan yeni kararların uygulanabilir ya da uygulanamaz oluşuyla yüzleşilmiştir. Bu yüzden de biraz sert bir aydır şubat.

Girişte “yeni” kelimesini bu kadar kullanmışken, “yeni”yi yeşilizm dediğimiz hayat görüşümüzle nasıl tanımlayabiliriz, bunu tartışalım bu ay.

Derginin kapak konusunun da eş seçimi olduğunu düşünürsek, yeni bir hayata başlangıç irdelendiği için “yeni”yi konuşabiliriz bence.

Yeni, hiç kullanılmamış anlamına geliyor ya sözlükte. Veya tekrar edilen şeylere yeniden ifadesini kullanırız ya.

Onun gibi her yeni gün, sana tekrar verilen ve hiç kullanılmamış olan sermayedir aslında.

Günlerden oluşan ömrünü, duygu ve düşüncelerle beslenen zihnini en az eskitmeyle teslim etmelisin sahibine.

İnsan hep yeniyi ister aslında. Ama korkar da aynı zamanda. Bilmediği şeye düşmandır çünkü.

Yeni bir iş heyecanlandırır, yeni bir hayat, yeni bir giysi, yeni bir eşya, yeni bir duygu heyecanlandırır insanı.

Sürekli aynı işi yapan insanların daha mutsuz olduğunu biliriz hepimiz. Monotonluk…

Peki bir yeşilist için nedir yeni? Yeni aslında her şeydir. Çünkü her an her şey yeniden yaratılıyor.

Siz bu yazıyı okumaya başladığınızdan beri kaç kere yenilendiniz, farkında bile değilsiniz. O yüzden aslında monotonluk diye bir şey yoktur yeşilist insanda.

Her gün aynı şeyi yapıyor gibi görünse de, ne yaptığı iş aynıdır aslında, ne kendisi.

Dolayısıyla, her işi hevesle, merakla yapar yeşilist. Hele ki, yaptığı işin de doğru olduğundan eminse, yeninin verdiği heyecan hiç gitmez üstünden.

Yenilenmek, enerji yükseltir. Yeni koparılmış meyveyi yemek daha zinde hissettirir mesela. Toprakla bağı yeni kopmuştur. Daha çok hayat yüklüdür. Daha çok canlı hücre barındırır içinde.

İnsan da öyledir. Kimin ya da neyin içi daha çok hayat yüklüyse, ona meyleder.

Yenilenmek; kötülüklerden, zihin kirletici her şeyden uzak durmaktır yeşilizmde. Bu, “yeni” anlayışındaki en zor kısımdır.

Kirlenme hem maddî hem mânevî anlamda, kontrol edilemeyecek kadar hızlı gerçekleşiyor ne yazık ki. Zihin kirleticiler her yerde. Temiz kalabilmenin zorluğunun farkındadır yeşilist. Ama yenilenmekten de vazgeçmez. Kirlenirse temizliğin neyle yapılacağını bilir, en “temiz” olana başvurur.

Yenilik için çabalarken aslını unutmaz. Nereden geldiğini, nereye gideceğini, neden geldiğini ve nasıl yaşaması gerektiğini sorgular. Çünkü her sorgu, yeni bir yeniliktir, yeni bir fark ediştir.

Sorgulamayan, eskir, küf tutar, kirlenir ve çöp olur. Sorgulamak bizi yeni tutan, diri tutan ilk etkendir.

Allah, hepimize yeni şeyler yapabilmemiz için yeni yeni hayatlar veriyor. Üstelik başaramadıklarımız için yeni fırsatlar da oluyor içinde. O yüzden her başarı da her başarısızlık da yeni bir başlangıçtır.

Eskiyen fikirlerden, kullanılamaz hâle gelmiş duygularımızdan arınma vakti geldi gençler.

Önümüz bahar… Bahar uyanıştır. Uyanışa hazırlanalım hep birlikte. Yeni bir yazıda görüşmek üzere. Yenilikleri fark edebilmek duasıyla…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*