Fatih’in denizde top sektirmesi
Fatih Sultan Mehmet’i genelde karadan gemileri yürütmesiyle biliriz. İstanbul’un fethi o kadar zor ve karmaşık olmuştur ki, ancak ilim ve yeteneklerle donatılmış (ve elbette ki Peygamber hadisiyle şereflenmeye namzet) bir padişah bunu yapabilirdi. Fatih Sultan Mehmet de aldığı eğitim ile özel bir top ustası olmuştu. Çağın son teknolojik toplarını bizzat kendisi çizmiş ve usta ellere döktürmüştü. İşte bunlardan biri de Şâhî topudur.
Sultan Mehmet, büyük toplarla ilk olarak Kaligaria (Eğri Kapı) surlarını dövmeye başladı. Ancak bu bölgedeki tahribat sınırlı olunca, San Romano Kapısı’nın karşısına geçti. Burası daha sonra bu toplardan ve gördüğü tahribattan dolayı “Topkapı” olarak anılacaktı. Ayrıca topların açtığı delik sayesinde İstanbul’a askerlerimiz bu kapıdan giriş yapmıştır. Karada toplar bu kadar aktifken denizde işler pek plânlandığı gibi gitmiyordu. Şâhî topları, menzilinin kısa olması dolayısıyla istenen gemileri vuramıyor ve fetih bir türlü kolaylaşamıyordu. Zeki Sultan Mehmet, buna da bir çözüm buldu ve 678 kiloluk topları denizde sektirmeyi denedi. Öyle bir açıyla top atışı yapılıyordu ki, o ağır toplar denizden sekerek istenilen gemiye, su seviyesinde atışlar yapıyor ve batmasını garantiye alıyordu.
Dönemin bir görgü tanığı, Türklerin bu sorunun üstesinden nasıl geldiklerinin ipuçlarını veriyordu: “Denizin üzerinde dümdüz giden dev gibi yuvarlak toplar atıyorlar ve sanki onları yüzdürüyorlardı”.
Biz de Fatih’in torunları olarak, çakıl taşını suda çok güzel sektiriyoruz. E ne yapalım, fethedilecek kale vardı da biz mi top sektirmedik! 🙂
Uykuya dalarken düşüyormuş hissi neden olur?
Kişinin uykuya dalmak üzereyken ya da tam olarak uykudayken bir ya da daha fazla uzvunda (bazen tüm vücudunda) meydana gelen ani ve kısa kasılmalara Hipnik jerk deniyor. Buna “uykuya giriş sarsıntısı” adı da verilmesine rağmen hipnik jerk genellikle insanların uyanmasına yol açar. Bu irkilme adeta bir sıçramaya benzediğinden kişilerde düşüyormuş hissini uyandırır. Düşme hissi bazen çok hafif seyreder, ama bazen de düşme hissine, kalp atışlarının hızlanması, ani ter basması ve tuhaf ve rahatsız edici duygular eşlik eder. Bu hissi açıklayan çeşitli hipotezler olmasına karşın bilim hâlâ net anlamlandırabilmiş değil. İşte o hipotezlerden ikisi:
Hipnik jerk’in uykuya dalma sırasında beynin ölmekte olduğunu sanmasından kaynaklandığı iddia edilir. Çünkü uyumak üzereyken vücudumuzda meydana gelen değişiklikler (örneğin; vücut ısısının düşmesi) beynin ölmekte olduğundan kuşkulanması için yeterlidir. Bu hipoteze göre, beynimizin bir bölümü uykuya geçişle birlikte rüya görmeye başlar, ama motor fonksiyonlarımızı kontrol eden beyin bölümümüzün bilinci devam eder.
Bir diğer hipotez ise, uyku felcine geçiş sürecinde yaşanan bir gecikmenin hipnik jerke yol açtığı iddiasıdır. Uyku felci, kişinin rüyasında gördüklerine uygun olarak vücudunu fiziksel olarak kullanmaması için REM uykusu sürecinde oluşur. Örneğin; kişinin rüyasında koştuğunu görmesine rağmen yatağında kıpırtısız yatabilmesi, uyku felci sayesinde meydana gelir. Koşmasını sağlayan sinyaller uyku felci sayesinde kaslara iletilememekte ve kişi koştuğunu düşünürken hareketsiz uzanabilmektedir. Bu hipoteze göre hipnik jerk, uykunun başladığı ve uyku felcinin devreye girdiği ilk anda uzuvlara gönderilen cılız sinyalin uzuvlarda kasılmaya yol açmasıdır. Uyku felcinin fizyolojisi ile ilgili bilgilerimiz de sınırlıdır.
İlk yorumu siz yazın