“Buradaki ortam ve ezan müthiş”
İngiltere’de dinî hassasiyetleri az olan bir ailede dünyaya gelen 24 yaşındaki Aisha Rosalie, 22 yaşında Türkiye’ye gelerek, kapsamlı bir İstanbul turu yaptı. “Hayatının dönüm noktası” olarak nitelendirdiği bir gün, İslamofobik söylemlerden dolayı “Belki bana bağırırlar ya da kötü davranırlar’ diye korkarak girdim” dediği Sultanahmet Camii’ni ziyaret ederek oradaki atmosferden çok etkilendi.
Camiden çıktıktan sonra bütün hayatını derinden etkileyecek bir yolculuğa adım atan Rosalie, İngilizce mealini satın aldığı Kur’ân-ı Kerîm’i İngiltere’ye döndükten sonra da büyük bir heyecan ve ilgiyle okumayı sürdürdü.
Rosalie, bir yıllık araştırmanın ardından Müslüman olmaya karar vererek, sosyal medya hesaplarında İslâm’ı anlatmaya ve İslamofobik söylemlere karşı mücadele etmeye başladı. Rosalie, ikinci kez geldiği Türkiye’de İslâm dini ile tanışmasını, bu dönemde yaşadıklarını ve hedeflerini anlattı.
Rosalie, “Türkiye’ye geldiğimde Müslüman olmamı sağlayan sebeplerden birisi de burada iyi, güzel karakterli Müslümanları görmemdi” değerlendirmesini yaptı.
Rosalie, Müslüman olduktan sonra aktris olma hayalinden de vazgeçtiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: “Şimdi Youtube kanalımda İslâmî muhtevalar üretiyorum. İnsanlara yardım etmeye ve dine yaklaşmalarını istiyorum. Sonradan Müslüman olan birçok kişinin hikâyesini de paylaşıyorum. Buraya eşime, Müslüman olduğum yeri, harika bir şehir olan İstanbul’u göstermek için geldim. İnsanlar burada gerçekten harika. Buradaki ortam ve ezan müthiş.”
NASA’nın yarışmasında Van Gölü fotoğrafı birinci seçildi
ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından düzenlenen “Dünya Turnuvası” adlı çevrim içi fotoğraf yarışmasında, Astronot Kate Rubins tarafından çekilen Van Gölü fotoğrafı, oyların çoğunu alarak birinci seçildi.
Rubins’in 12 Eylül 2016’da çektiği Van Gölü fotoğrafı ile Astronot Don Pettit tarafından 2012’de çekilen Amerika Kıtası üzerinde hareket halindeki yıldızların bulunduğu kare, 32 fotoğraf arasından finale kalmıştı.
8 Mart’ta görücüye çıkan ve tamamı astronotlar tarafından çekilen 32 kare arasındaki rekabet “earthobservatory.nasa.gov/tournament-earth” internet sitesi üzerinden yapılan oylamalarla 13 Nisan’da sona erdi.
Van Valiliği’nden yapılan açıklamada yarışmanın sonuçlarının açıklanmasının ardından Van’da büyük bir sevinç yaşandığı kaydedilirken, Van’ın tanıtımına büyük katkı sunan astronot Rubins’i, kentte ağırlamak için hazırlıklara başlandığı belirtildi.
Hem bakkal, hem kütüphane
Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde bakkal işleten 64 yaşındaki Yusuf Yıldırım, dükkanının bir köşesinde oluşturduğu “mini kütüphane” ile müşterilerine kitap sevgisi aşılamaya çalışıyor.
Kitapsever bakkal müşterileri için dükkânında ‘mini kütüphane’ oluşturdu. Dükkânında çeşitli türlerdeki yaklaşık 250 kitabı müşterilerinin istifadesine sunan 64 yaşındaki Yusuf Yıldırım, küçüklüğünden beri kitaplara ilgisinin olduğunu dile getirdi. Müşterilerine de okuma alışkanlığı kazandırmak için dükkânın bir köşesini kütüphaneye dönüştürdüğünü anlattı.
İlerlemiş yaşına rağmen kendini geliştirmeye çalıştığını dile getiren Yıldırım, herkesin bunu yapması gerektiğini, bu yönde kitapların yol gösterici olduğunu ifade etti. Kütüphanenin müşterilerden ilgi gördüğünü bildiren Yıldırım, şöyle konuştu: “Onların gözünde yakalıyorsunuz o ışığı. Kitap, çok farklı yaş gruplarından, hayatın çeşitli kademelerinden geçmiş tecrübeli kişileri bir araya getiriyor. Kitap sayesinde dost olduğumuz ağabeylerimiz, kardeşlerimiz, ablalarımız var. Sevinçliyiz, iyi bir yolda olduğumuzu anlıyoruz. Gençlere tavsiyem, şu anda hangisini seviyorsa o türden kitaplarla hemhal olsun, okusunlar. İlginiz neyse oradan başladığınız zaman o kitap sizi bir yere çıkaracaktır. Kitaplar insanı muhakkak bir yere götürüyor.”
Ömrünün yarısını sokak hayvanlarına adadı
Diyarbakır’da haftanın 3 günü farklı bölgelerdeki sokak hayvanlarına yiyecek ve su götüren Zübeyde Dayan, “Hayvanlara yemek vermediğim zaman huzursuz oluyorum, gece uyuyamıyorum. Tatile de gidemiyorum çünkü aklım onlarda kalıyor.” dedi. İstanbul’da 20 yıl boyunca daha çok ormanlık alanda hayvanların yoğun olduğu noktalara yem ve yiyecek bırakan Dayan, 10 sene önce yerleştiği Diyarbakır’da da sokak hayvanlarıyla ilgilenmeye devam etti. Kedilere bir gün arayla, köpeklere ise haftada 3 gün yem verdiğini anlatan Dayan, “Kedilerin bazı bölgeleri var, orada beni bekliyorlar. Gittiğimde sesleniyorum ve hepsi geliyor.” dedi.
AA’ya konuşan Dayan, kuşları da hiç ihmal etmediğini, onları da buğdayla beslediğini belirtti. Özellikle kış aylarında sokak hayvanlarının çok zorluk çektiğini, yiyeceğe muhtaç olduklarını dile getiren Dayan, şunları kaydetti: “Hayvanlara yemek vermediğim zaman huzursuz oluyorum, gece uyuyamıyorum. Neredeyse gece gidip yem veresim geliyor. Tatile de gidemiyorum çünkü aklım onlarda kalıyor. Bir yıl önce kalp krizi geçirdim, hayvanlara bakamayacağım için üzülüyordum. Eşim sağ olsun yiyecek alıp onlara verdi. O zaman mutlu oldum.” Hayvanlara karşı duyarlı olunmasını, her kapının önüne en azından bir kap su ve yemek bırakılmasını isteyen Dayan, “İnsanlar sevmeseler dahi en azından hayvanlara zarar vermesin. Onlar da doğanın bir parçası. Onları da Allah yaratmış. Saygı duyalım, onlarla yaşamayı öğrenelim” diye konuştu.
1 Trackback / Pingback