Bal mühendisi arılar koronavirüsü tespit ediyor
Bir seneyi geçen koronavirüs salgını için farklı farklı çözüm yolları geliştirilmeye çalışılıyor. Bunlardan birini de geçtiğimiz günlerde Hollandalı bilim insanları öne sürdü. Bal arılarının koronavirüsü tespit ettiğini söyleyen bilim insanları bu arıları eğitmeyi başardıklarını söylediler. Sputnik’te yer alan habere göre, gelişmiş koku duyuları ve özel eğitimler sayesinde patlayıcıları ve uyuşturucuları tespit ettikleri bilinen bal arılarının, koronavirüsü tespit etme konusunda da kullanılabilecekleri belirtildi. Sonuçların saniyeler içinde çıkabileceğini de belirten, Wageningen Üniversitesi’nde araştırma yapan bir bilim insanı şunları söyledi: “Arıları bölgedeki bal arıcılarından topladık ve bu teçhizatın içine koyduk. Onlara koronavirüs pozitif ve negatif numuneler sunduk. Her pozitif numuneden sonra şekerli su verdik. Böylece arılar her pozitif numuneden sonra dillerini çıkardı. Bu yöntem faydalı olabilir. Sadece bu makineden üretmemiz gerek. Sonra sistem hızlıca çalışır.”
Bu açıklamalara göre de Cenab-ı Hakkın yarattığı “bal mühendisi olan arılar”ın sadece bal üretmek ile kalmayıp, insanlara faydalı olacak başka yönlerde de etkili olduğu ortaya çıkmaktadır.
40 gün dünyadan ilişkini kesebilir misin?
Fransa’da 15 gönüllü, bilimsel bir araştırmanın parçası olarak 40 gün 40 gece ışıksız, saatsiz, her türlü cep telefonu ve teknolojik gereçten uzak yaşayarak dünyanın işlerinden uzak yaşanabileceğini tespit ettiler. Ekip üyeleri ne zaman uyanacaklarını, uyuyacaklarını ve yemek yiyeceklerini bilmek için biyolojik saatlerini takip ettiler. Günlerini saat olarak değil uyku döngülerinde saydılar. Guardian gazetesinde yer alan habere göre, deneye katılan Marina Lançon, mağarada kalmanın zamanı durdurmak gibi olduğunu ifade ederek, herhangi bir şey yapmak için acele etmediğini ve mağarada birkaç gün daha kalmayı istediğini ifade etti.
Covid-19 ile yaşanılan olağanüstü şartlardan esinlenerek tasarlanan, saatlerin, gün ışığının ve dış iletişimin yokluğunun zaman duygusunu nasıl etkileyeceğini görmek için yapılan bir deney olan Deep Time projesi, Müslüman ülkeler için de bir ilham kaynağı olabilir. Çok sık eve kapanma kısıtlamalarıyla karşı karşıya gelen Türkiye’deki Müslümanlar bu projeyi örnek alarak kendi evlerinde de dış dünyadan belirli günlerde soyutlanıp, daha farklı bakış açılarına sahip olabilirler. Ayrıca araştırmaya katılan kronobiyolog Benoit Mauvieux, mağaradan çıktıktan sonra “Bu gezegendeki insanlar olarak geleceğimiz değişecek. Durum ne olursa olsun, beynimizin nasıl yeni çözümler bulabildiğini daha iyi anlamalıyız” şeklinde konuştu.
Dünya üzerindeki gıda israfı giderek artıyor
Dünya genelinde üretilen tüm gıdaların 1/3’ünün çöpe gittiği tespit edildi. Özellikle Türkiye’nin, dünya genelinde en fazla gıdanın israf edildiği ülkeler arasında yer aldığı da diğer tespit edilen konular arasında. Gıda israfı tüm dünyada tartışılan ve önlenmeye çalışılan çok önemli bir konu haline geldi. Yeşilist’te yer alan, Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı tarafından hazırlanan 2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre:
- Türkiye’de her yıl 11,3 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor.
- Türkiye’de her yıl kişi başına evlerde 93 kilogram (kg), restoranlarda 28 kg ve satış noktalarında 16 kg yiyecek çöpe atılıyor.
Yine aynı rapora göre, gıda israfının durumu şu şekilde tespit edildi:
- Dünya genelinde her yıl toplam 931 milyon ton gıda israf ediliyor. Bu, küresel çapta perakende satış noktaları, evler ve restoranlarda tüketime hazır gıdanın yüzde 17’sinin doğrudan çöpe gitmesi anlamına geliyor.
- İsrafın yüzde 61’i evlerde yapılıyor.
- Dünya genelinde israf edilen gıdanın toplamı, 40 tonluk 23 milyon kamyon dolusu yiyeceğe karşılık geliyor. Uzmanlar, “Bu kadar kamyonun uzunluğu dünyanın çevresinin yedi katı” diyor.
Peki, Türkiye genelinde israf konusuna nasıl bakılıyor?
Türkiye geneli, 15 yaş üzeri, 2178 kişinin katılımı ile online araştırma platformu benderimki.com üzerinde kamuoyu araştırması gerçekleştirdi. Bu araştırmaya göre, katılımıcıların %27’sinin evinde gıda israfı olduğu tespit edilmektedir. Ayrıca insanların gıda israfı konusunda genel olarak başkalarını sorumlu tuttuğu da diğer bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır.
“Yiyin için fakat israf etmeyin” ayeti de israftan bütün insanlığı men eden ve insanları bu noktada temkinli davranmaya sevk eden önemli bir düstur olarak karşımıza çıkmaktadır.
Anadolu ev kültürünü eserleriyle yaşatıyor
Erkek kuaförü Mustafa Boyraz, insanların bir dönem içinde yaşayıp büyüdüğü, çoğunlukla artık var olmayan Anadolu evlerini maketlerle modern evlerin salonlarında yeniden yaşatıyor. AA’da yer alan habere göre Boyraz, atölyeye dönüştürdüğü evinin bahçesinde maket evler yapıyor. Günümüzde artık pek de karşılaşılmayan evlere hayat veren Boyraz, maket yapılması talep edilen evlerin fotoğraflarını inceleyip önce eskiz oluşturuyor, sonrasında strafor, alçı, tutkal ve rengârenk boyalarla küçük çaplı bir inşaata başlıyor. Kaba inşaatın ardından evin pencereleri, perdeleri ve kapıları takılıyor, isteğe göre birçok detayı da ekleniyor. Detaylar için genelde dönüştürülen atık malzemeleri kullanan Boyraz, projelerini en erken 1 haftada tamamlayarak, sahiplerine teslim ediyor. Eski, yıpranmış malzemeleri de kullanarak değerlendiren Boyraz, İstanbul’da yaşayanların daha çok talepte bulunduğunu ifade etti.
1 Trackback / Pingback