2021 Ağustos sayımız çıktı!

KORKU

Genç Yorum dergisi Ağustos 2021 sayısında, korku duygusunu ele alıyor. Her duygu gibi ifrat, tefrit ve vasat noktalarıbulunan bu duygu acaba nasıl kullanılmalıdır? Hangi şeyler korkmaya değer ve hangi şeyler değmez? Korku kitleleri manipüle etme aracı olarak kullanılabilir mi? Korku bulaşıcı mıdır? Daha bunun gibi pek çok soruya cevap aranan bu sayıda;

Kübra Ünüvar’ın hazırladığı Haber Yorum sayfası her zamanki gibi dünya ve ülkemiz basınından derlenen ilgi çekici haberlerle karşımıza çıkıyor.

Şeyda Sultan Zengin’in hazırladığı Amerikan Tavuklarında ise bu ay ayrılık var. “Veda” başlığı taşıyan bu yazıyla Amerikan Tavukları’nı son kez okuyoruz.

Bu ayki kapak yazıları ve konularına gelince:

İsmail Tezer, “Değmez bu hayat korkulara!” başlıklı yazısında “Neyin, ne kadarkorkuya değdiği önemli. Aslında diğer duygularımızda olduğu gibi bu duygunun istikameti, doğru kullanımı da dünya-ahiret dengesini kurmakta saklı. Yani korkunun hafifini dünyaya, şiddetlisini ise ahiret adına sarf etmek gerekiyor. Tam tersinin olduğu bir durumun ise, hayatı azaba çevirip, çekilmez hâle getireceği açık.” diyerek korkuda istikametli olmak noktasına değiniyor.

Psk. Dan. Şeyda Sultan Zengin ise “Fobi ile korku arasındaki fark” yazısında bu iki kavramın farklarını ve insanın kişiliğiyle ilişkisini anlatıyor; “Bir tür kaygı bozukluğu türü olan fobi kişinin belirli durum, canlı-cansız varlık veya mekâna yönelik olarak hissettiği ileri düzeydeki korku hâli olarak tanımlanmaktadır. Korkudan farkı; korku fıtrîdir ve hayatımızı korumak amacıyla verilmiştir. Fobi ise, bu korkunun hayatımızı kısıtlar dereceye gelmesidir ve bir derece zararsız/faydasız korkulardır.”

Emine Bakırlıoğlu, “Otoritenin sindirme aracı: Korku” başlıklı yazısı ile “Tek bir kişinin binlerce, milyonlarca insanın üzerinde baskı ve otorite kurmasını ancak bu kadar güçlü ve etki alanı geniş bir duygu sağlayabilir. Bunun nedeni ise korkunun tıpkı bir salgın hastalık gibi bulaşıcı özelliğe sahip olması.” diyerek korkunun bulaşıcılığına ve otoritelerinelinde bir silah olarak kullanıldığı gerçeğine dikkat çekiyor.

Süleyman Kösmene, “Korku ile umut ortasında yaşamak” başlığı altında “Doğuştan yüreğimize yerleştirilen bu korku damarıyla biz, Allah’tan korktuğumuzda ise hem günahlardan ve Cehennem’den korunuruz, hem de Allah’a iyi kulluk yaparız.” diyerek korkunun bir nevi nimet olduğuna da değiniyor.

Şükrü Kalı, “Korkusuzluk hastalığı (Urbach-Wiethe)” yazısında korkusuzluğun her ne kadar kulağa hoş gelse de bazı durumlarda hastalık olabileceğini ifade ediyor.

Nesibe Ersoylu, “Korkuyu hayrete çevirmek” başlıklı yazısı ile korku duygusunu Cehennem’den kurtulmak noktasında bize gayret vermesi ve ahirete çalışmak için bir teşvik unsuru olarak kullanmamızgerektiğini hatırlatarak başa gelen hadiselerde kâinat sahibinin maksatlarını anlamaya başladıkça o tatlı korkunun giderek hadiseleri hayretle seyretme aleti olacağından bahsetiyor.

Mustafa Gönüllü,“Korku hastalığı ve cesaret aşısı” yazısında “Eğer Allah korkusu tam olursa, başka hiçbir korku kişinin fikrine,ilmine,reyine müdahil olamayacak; böyle bir insan aklı hür, ruhu hür ve vicdanı hür olacaktır.” diyerek korku ve hürriyet ilişkisini ele alıyor.

Veciz Yorum sayfasında ise bu ay Nurseda Yaşar, “Korku” başlığı altında yerli ve yabancı düşünürlerin bu konu üzerindeki fikirlerini sunuyor.

Nurlu Yorum sayfasında, “Cenab-ı Hak havf damarını hıfz-ı hayat için vermiş” başlığı ile kapak konumuzla ilgili Risale-i Nur’dan bir kısım yerini alıyor.

Keçeli’nin Kitaplığı sayfasında bu ay Süeda Yaşar, yeni vefat eden gazetemiz yazarı Mü’mine Güneş’in “Genç Kızlarla Başbaşa” adlı kitabını kitaplığında konuk ederek kitap hakkındaki düşüncelerini tüm samimiyetiyle anlatıyor.

Eskimez Yazı köşesinde Emine Sultan Çakır, İhsan Tola ağabeyin Üstadından aldığıilk dersi yine “İlk ders” başlığı altındasunuyor.

Öğrenci İşi sayfasında ise Meslihan Çetin, “Fırınsız Miksersiz Kek” başlığıyla gerçek bir öğrenci tatlısı tarifi veriyor.

Çedile Hanım köşesinde,çağrı merkezinde çalışmak ve bunun ne kadar yorucu olduğuyla ilgili anılarını okuduğumuz Feyzanur Elif Mutlu nihayet “İstifa ediyorum!” başlığı altındaistifa ettiği haberini veriyor. Umarız tez zamanda atanmış, mutlu bir İngilizce öğretmeni olur.

Foto Yorum sayfasında İsmail Okur, biraz sistem değiştirerek “Fotoğrafçılarımız” başlığı altında Ömer F. Kuranlı ve fotoğraflarını tanıtıyor.

Anlamlı Yorum sayfasında Cenk Çalık, “Kale ve insan benzerlikleri” başlıklı yazısı ile yerini alıyor.

Keyfince Lügât’te Ali Hakkoymaz, “Kalemlerin Efendisi” başlığı altında edebî fikirlerini dermeyan ediyor.

Farklı Yorum’da ise Hüma Çınar, “Pişmanlık sermayesi” başlığı ile karşımıza çıkıyor.

Son olarak, Zihnin Çarkları’nda bu ay Caner Kut, geçen aydan devam ederek “Parça(2)” başlığı ile yerini alıyor.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*