Hürriyet: İnsanın “insan” hâli

ZİNCİR:

Yoo; insanları zincire vurabilirsiniz; insanlığı/hürriyeti asla!

* * *

İKİZ KARDEŞ:

Herkese lazım bir sırrı ifşa edeyim: “Hürriyet insanın ikiz kardeşidir. Yok, yok; ta kendisidir.”

* * *

İSTİBDAT:

Aydın düşünür, düşündürür, tartışır. Yeni, değişik, öteki, farklı, aykırı sözlere, renklere, bestelere bu tahammülsüzlük niye?! Oğuz Atay da yadırgandı, Mehmed Âkif de… O zaman çıkarsınlar kanunlardan düşünceyi söyleme hürriyetini! Birinci kötülük istibdat… Daha kötüsü de “ilmî istibdat…” Kitap böyle söylüyor. Fikret de, Namık Kemal de yüz sene ötesinden istibdattan yaka silkiyor. Kelimeden, kelimesizler korkar. Korkunun hürriyete “faydası” yok!

Akif, bir ömür hürriyet aradı ve bulamadan gitti. Ülkesini terk etti. Biz de hürriyet ışığını arıyoruz hâlâ bu cehalet zindanında.

* * *

MEŞVERET SOFRASI:

Demokrasinin yaşamadığı yerlerde halkın nasıl yaşadığı… mı? İşte, yani, baksana!

Bir şey yapılırken sana da sorulması, adam yerine konulman az şey mi! Bir tuğla da senin emeğin olsun ki sofrada yüzün aydınlana; yaa!

* * *

HÜRRİYET ÜLKESİ:

Hürriyet ülkesine iltica etsek ve dönmesek bir daha oralardan.

* * *

YAZAR:

Yazar… doğruyu yazıp yanlışı “çizmezse…” niye “yazar çizer!”

* * *

EVET EVET

Evet evet… adalet…

Şu benim, şu senin…

Bu, büyük marifet…

Evet evet… hürriyet…

Karışma bana; karışmam sonra!

Bu, insanlığa davet…

Evet evet… eşitlik…

Sultan Fatih, heey, sanık sandalyesine geç!

Bu, aradığımız devlet…

Evet evet… meşveret…

Sen de konuş, o da konuşsun!

Bu, işte saadet…

* * *

DAVET:

Yaşamak “suç” olmadan bir şeyler yapmalısın.

HÜRRİYETİN RENGİ

Kuşlar tedirgin değildir.

Âşıklar gönlünce ağlar orda.

Mevsimlerin adı bellidir.

Hürriyetin rengi mi dedim?

Aşkın rengine çok yakın…

Çok açık, çok şeffaf, çok saf…

Siyah, beyaza göz kırpar.

Yan yana gelince gör hele!

Uzak, yakını özler.

Kısa, uzuna hasret…

Benzemezler baş başa verince…

Sohbet koyulaşır gider.

Yeni renkler bul, bana!

Sıkıldım bu aynı şeylerden…

Bir ân, benzemez ötekine.

Muhalif şeyler dedimse…

Mevsimleri ezberlemek kolay mı!

Hangi taş hangisinin aynı!

* * *

ÖLÜM GİBİ:

“Hürriyet olmasa da olur, gibi yaşamak yok mu; hayatı, insanlığı öldürmek bu…

* * *

HÜRRİYET OLMAK

Kuşlar…

Unutmuş ölümlülere sarınmayı;

Gökyüzüne tutunmuş;

Allah’ı bulmuş.

Kuşlar…

Eğilmemiş zalimlere;

Çırptıkları gibi kanatlarını;

Hürriyet olmuş.

* * *

HÜRRİYET CIVILTISI:

Hürriyet var mı yok mu; kullanmaya başladığınızda anlaşılır. Hürriyeti, buruşturup bir tarafa atarsanız; lazım olduğunda çığlıklarınız dağ yankısına dönüşebilir.

Hürriyet olmazsa gül açmaz, bülbül ötmez. Günler bile karadır. Yara beredir her yer. Aç yatar güç kalkarsınız. Hürriyet olmazsa keyfini çatamazsın yaşamanın. Susamazsın keyfince bile. Konuşmak mı! Bir tedirginlik, bir ürkeklik… Kuşlardan, marallardan öte… Burnunda tüter yaşamak hevesleri. Kafesler içinde aslanlar gibisin. Bütün haykırışlar solar. Dağlarda yankın olmaz. Ölüm gibi bir şey yani hürriyetin yaşamadığı her yer. Vee… Hürriyetten anlamıyorsan; anladığın hiçbir şey yoktur. Hürriyetle kuş cıvıltılarını yan yana koysana! Duysana o bahar bestesini!

* * *

HÜRRİYETİ HATIRLARKEN

Bir tortu gibi acılar…

Şairler de susmuşsa…

Karanlık faslındayız.

Herkes herkesi tanıyacak.

Bir sabah sıyrılacak sırlar.

Uzun sürmez karanlık.

Yalancı, gözboyacı…

Her şey dökülecek ortaya.

Çok sürmez yalanın saltanatı.

Âşıklar bakışır ya…

Kır çiçekleri renk renk ya…

Hürriyeti hatırla!

Bir güneş gibi bir gün…

O pırıl pırıl hürriyet…

Doğacak değil mi anne!

* * *

BİRİNDEN BİRİ

Fotoğraf gayet net…

İkiye ayrılıyor dünya:

Ya hürriyet…

Ya esaret…

Bütün rüyamız;

İnsanca yaşamak…

Adına ne dersen de!

Dünyanın bayrağı hürriyet…

Toplanmışız altında.

Dertlerimiz aynı…

Ölüm yanı başımızda…

Adına ne dersen de;

Esaret vurulsun da zincire!

Hürriyetin olmadığı yerde,

Kuşların kanadı kırıktır.

Kalbi sıyrıktır insanların.

Hürriyetin olmadığı yerde;

Renkleri soluktur çiçeklerin.

Gelinciklerin boynu bükük…

Hürriyetin olmadığı yerde;

Sohbetlerin içi boştur.

Gündüzlere geceler dolmuştur.

Hürriyetin olmadığı yerde;

Bir dertten ötekine ve de…

Hangi kapıya gitsen kapalı…

Hürriyet, abi hürriyet!

Başka şey değil!

Buradan başlıyor insan-lık.

Paradan puldan öte bir şey…

Çığlıkların adı sanı…

Ekmekten, sudan evvel bir şey…

Hürriyet, tebessüm ülkesi…

Gülün, gökyüzünün aşkın kardeşi…

Tanısan; bırakmazsın daha.

Çocuklar gibi sade…

Bahar gibi yumuşak bir mevsim…

Bir dostun sıcacık selâmı…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*