Ruhun en olumlu hali

Ruhun en olumlu hali

Zaman dağ gibiydi gözümde, bir çırpıda bitiverdi. Ömür çekiliyor yolumdan yavaş yavaş. Yolu uzun sanarken ölüme giden her yolun kısa olduğunu fark ediyorum.

Mevsimler dönüp dolaşıyorken etrafımda, yıllar yılları kovalıyor. Vakit, saat hepsi geçiyor. Tükeniyor günler büyük bir hızla. Zaman nasıl böyle çarçabuk geçiyor? Bütün telaşesini omuzlarımıza bırakıp da. Hayretle bakıyor insan zamanın hızına.

Sürprizlerle dolu bu ömründe telaşa kapılıyor, öylece kalakalıyor.

Yaşadığı her şey dün gibi. Kadere karışan her hatıra hâlâ canlı. İnsan bu kısacık ömründe bilmiyor, aldanıyor, yanılıyor, yanlışlar yapıyor.

Dünyaya güvenme. Dünya imdat çığlıklarını duymuyor, yardımına koşmuyor, derdinden anlamıyor diyor yaşadıkları. Omuzunda taşıdığı yükleri, tecrübeleri, iyikileri ve keşkeleri… Geçmişe karışıyor hepsi.

Ecel gelmeden gelen her gün insana fırsatlar sunuyor. Farklı fırsatları aynı bakış açısı yüzünden kaçırıyor çoğu zaman. Susması gereken yerde konuşuyor, konuşması gereken yerde susuyor. Kalbini dinlemesi gereken yerde aklına, aklına uyması gereken yerde kalbine uyuyor. Çoğu kere nefsine kulak veriyor ve buna alışıyor, alıştığını fark etmiyor. İdrakine uzak düşüyor hakikatler.

Oyalanma yeri olan bu dünyayı fazla ciddiye alıyor. Tevekkül ve teslimden uzaklaşarak çaresizliğin pençesine takılıyor. Yaşadıkça, yaş aldıkça, okudukça, düşündükçe, niyetini güzel tuttukça olgunluğa uyanıyor insan. Ruhunun en olumlu haline bürünüyor.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*