Siyahım

Bir derttir içimi kuşatan, terk etti beni zevklerim.

Hüznün rengine boyandı o nazlı gülüşlerim.

Ah edip medet umdum da gitti tüm sevdiklerim,

Nasıl câmid ve ruhsuz görünüyor, bütün sebeplerim.

 

Yaşamak ki ne yaşamak, bilerek beklemek bir sonu,

Yetmiyor ki dünyaya bîçare kalbin sevmek arzusu.

Yaş alırken zamandan, yaşamaktan ise hissemi,

Bitmiyor, büyütmek hayali ruhumun, içimdeki çocuğu.

 

Nasıl bir tahassür? İçimdeki sonsuzluğun vuslatına,

Ah nefsi nadan! Atma beni bu dünyanın fânî kucağına,

Söyle ne istersin benden hayat, işiteyim senden;

Aldatmasın seni cazibem boyanma dedi allarıma

Uyan can gitmeden bu bedenden.

 

Bugün doğdu yeni bir âlem, sanki ben bir ölüyüm.

Manalar dolanmış cehlime, hepsi olmuş kördüğüm.

Siyahım, karanlığın zahirinmiş içindeymiş aydınlığın,

Renklerimi kaybettim zannederken, bâkî renkler mi bu gördüğüm?

 

Bel bağladığım emellerim beni yarı yolda bıraktı.

Hani, çok güzel olacaktı her şey, bu nasıl yaşamaktı?

Ruhumda eşsiz fırtına, acı bir kimsesizlikti bu hissettiğim.

Ölümün rengi boyandı renklere, öncesinde karanlık bir duraktı.

 

Yaşamak ritmi tutmuşken kalbim, ruhum aç, biraz yorgun bedenim,

Ne tür bir kıtlıktır bu, edinmiştim oysa, tamdı bütün servetim.

İnsan, fakrı ile yoğurulmuş ve yaşamaya ölür ruhlar mahzeninden.

Sen ölmüşsün siyahım, yaşamak uğurunu şimdi, bütün gâye-i hayalim.

 

Sel gibi üzerime akan dertlerin kendi gitse, izi kalır.

Öyle ki, kalbimdeki ayak izleri hepsi birer nurdan satır.

Koşuyorum nefes nefese, kederlerimi hapsettiğim siyahıma,

Ah edip incittiysem çünkü biraz mahcup ettiğim tüm kahır.

 

Uyanıp geç olmadan fânîden, açmalısın bâkîye gözünü.

Hak isminin uğruna konuşmalısın, söylemelisin her sözünü.

Kaybedersen bulamazsın özünü, bu çağın keşmekeşliğinde.

Söndüremezsin, bulamazsan Rahman’ı, içindeki pişmanlığın közünü.

 

Emaneti unutmuşum, yolumu şaşırmış, tutmamışım ellerinden.

Derin bir uyanışın sersemliği mi bu, kâinat geçiyor zihnimden.

Aramalı, sormalı izlerden, kurtulmalıyım bu gizlerden,

Hakikate gözlerimi kamaştıran siyahım,

Bu sefer istediğini aldın mı benden?

 

Nasıl da dağıttı karanlığı, aydınlattı güzel nazar.

İnsan bakarsa böyle, yaşar da etmez zarar.

Hayatın manası içinde parlıyor, uğruna ettiği secde.

Uyuyup zaman döşeğinde kızdırma âlemi, al yeni bir karar.

GENÇLİĞİME NOT: Her insanın bir siyahı vardır. En büyük kavgalarımız, şikâyetlerimiz ona olsa da aslında bizi olgunlaştıran şey de acılardır. Hayatımız ise bu siyahlarımızın özünü görürsek güzelleşecektir inşaallah zira onlar bize Rabbanî mektuplardır.

1 Yorum

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*