Mevsimlerin iç içe olduğu yerdedir hayat… Bir yanı kıştır yüreğimizin bir yanı yeni çiçeklenmiş bahar… Bir yanımız yaprak dökerken bir yanımız yaz meyvelerinin bereketli tebessümü…
* * *
HATIRALARIN HATIRI
Siyah-beyaz, renkli fotoğraflar…
Tozlanmış hatıralar bir köşede…
Yıllar, bir gözyaşı gibi damlar aynalara.
İyi ki aynalar var.
* * *
ÂN GİBİ
Çocukluk, gençlik ân gibi geldi geçti;
Bilsek ki her ân taze bir dönemeçti.
* * *
YARALI KALEM:
Eskiden derman yazardı kalemler, bir de ferman… Hizaya gelirdi katiller, zalimler, krallar, çakallar… Sonra titredi, (kalem…tutan) eller. Kelimeler çizgiler birbirine girdi. Kalem yaralı şimdi.
* * *
HÜSN-İ ÂN
Gaflet ne karanlık gece…
Uyanmak aydınlık üç hece…
Ve sabahtır “uyandığın” her ân…
* * *
LÂZIM
Dünyaya her an taze bir iman lazım. Çok cimrileştik; cömertlik lazım. Tebessümlü yüzler lazım. Çok aceleciyiz, gürültücüyüz; sükûnet lazım. Okullar çok cahil gayrı; kâinat mektebine kaydolmak lazım.
* * *
HAYATI DUYMAK:
Yaşamak nedir, diye soruyorsun;
Nefeslerini duymuyorsun! Ve… telâşeler unutturmasın yaşamayı…
* * *
AKREP VE YELKOVAN:
San… ki… rüzgâr… akrep ve yel-kov/an… Evet… evet… saatlerin kanatları var.
MIŞ’SIZ:
Ya… -mış gibi… ya… ilk[miş] gibi yaşamak… Aynaya bak!
* * *
KATMA DEĞER:
Hayata kattığın bir değer var mı? Yoksa zaten değerli hayatın değerini de göremeden gidecek misin buradan?
* * *
YENİ
Hayat: Hep yeni…
* * *
ŞİİR HAYATLAR:
Yeni bir şiir her şey; eski bakmaya gelmez!
* * *
AŞKIN GÖZYAŞLARI:
Ayrılmaya karar vermişler; sulu sepken gözyaşlarıyla. Peki ya bunca aşk? Ya sevmediler birbirlerini; ya da “aşk” nedir, bilmiyorlar!
* * *
CAHİL
Sen de kimseleri tanımıyorsun;
Aynalarda kendini bile!
* * *
ÖNCE
Arkası gelir; önce insan olalım.
* * *
TAKVİM
Dünya… dediğin ne; el verdiğin…
Telâşlı Zamanlar Takvimi…
Listesini tuttun mu sararanların?
Neye el etsen adı veda oluyor.
Gün soluyor, gül soluyor.
Mevsimler, yıllar, hayaller soluyor.
Sen ne diyorsun be; gençliğim soldu.
Gözyaşına bulanıp tozunu aldığım hatıralar…
Fotoğraflar, arkadaş olduğum eşyalar…
Ne dünya bu anlatsana; çözdüğün ne varsa…
Gözünün değdiği ne varsa uzak yakın…Hele aşklarında gönlünün eridiği…
Bir elinde dün… ötekinde yarın…
Gözlerinde telâşı şimdiki zamanların…
* * *
İÇİNDEKİ SEN
Okumayanların esprisi, inceliği, nezaketi olmaz. Kaba konuşur, kaba bakarlar. Etrafa bakın, kulak kabartın; kavga eder gibilikler ne çok! Susun da bari az okuduğunuz anlaşılmasın! Ne zaman okuyacaksınız bu gürültü ortasında?!… Paramız yok. Almanya falan değiliz. Ne! Ne oluyoruz! Sakin, yavaş, sessiz, yumuşak, ince ince, lâtif, beste yapar gibi, çiçek açar gibi… Yüzünüz çok gergin; biraz tebessüm; borcumuz mu var size! Olmasanız da olurlardansınız; bari kenara çekilin! Yarın unutulacaklar; gevezedir, gürültücüdür, propagandacıdır, günü kurtarıcıdır. Onlara bakma; gökyüzüne bak! Kuşları dinle! İçindeki besteyi duydun mu hiç?!…
* * *
DİYAR
Yaşamak: Yeniden başlamalar diyarı…
* * *
HAYAT VE ÖLÜM
Ölümler peş peşe…
Dün bir arkadaşım…
Bugün başkası…
Aman Allah’ım!
Hayat ve ölüm;
Ne kadar iç içe!
Hayat fani, ha!
Çiçekler gibi solan bir ömür…
Hayat dediğin dört mevsim…
* * *
ŞİMDİ KÖRLÜĞÜ
Bir kenara konuyor şimdi’ler…
Aklımızda dün ve yarın…
Olan şimdi’ye oluyor.
Soluyor elimizde göz göre göre;
Taze zamanlar.
Şimdiki zamanda uçar kuşlar.
Çiçekler şimdiki zaman renkleri…
* * *
HESAP
Şimdi; “kaç yarın”ın toplamı değil mi!
* * *
AYRI
Sevgi ayrı; aşk ayrı…
Saygı ayrı; doğruları kim olursa usulünce söylemek ayrı…
Alçaklık ayrı; alçak gönüllülük ayrı…
Heves ayrı; merak ayrı; hayret apayrı…
Hey kendini bu fani dünyada hancı sananlar; hancı tek; bizler iflah olmaz müzmin yolcularız.
Sadelik ayrı; cimrilik ayrı…
Cömertlik ayrı; israf ayrı…
Biliyor olmak ayrı; yapabiliyor olmak ayrı…
Ne çok ayrı şey karıştırılıyor öyle.
* * *
BULUŞ GÜZELLİĞİ
Seni buldum;
Her ân yeni buldum;
Bırakmam!
* * *
BEKLEMEK
Tutturduğum şarkılar var.
Diyor ki: “Gelecek özlediğin bahar.”
* * *
PROJE
Çılgın “parajo”ler peşindeyiz.
Cehaleti yenmektir “çılgın proje/pıroje.” Bu da “5K” ile olur: Kitap/Kalem/Kalp/Kafa/Kâğıt. Bunlara selâm var mı?!… Sonra bizim sözlüğümüzde “çılgın”lık da yok; “yılgın”lık da… Sükûnet var, itidal var. Kimileri “parajo” peşinde; ben “proje/pıroje” peşindeyim.
* * *
ŞİMDİ AYNASI
“Zaman…” şimdi!
Biliyorum; kolay değil;
Kolay değil aynalarla yüzleşmek…
Geliyorum, diye gittiydin.
Ne zaman geleceksin; bilmem.
Geldin bak; zaman şimdiki zaman…
İlk yorumu siz yazın