Hoş gör ki hoş görülesin

Sen onlara sırf Allah’ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever. (Âl-i İmrân)

* * *

Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır. (Bakara Suresi, 263.)

* * *

Rasûlüm! Madem öyle, sen onların yaptıklarına aldırma ve: «Selâmetle; sizinle işimiz yok!» deyip yoluna devam et! Gün gelecek, elbette gerçeği bilecekler! (Zuhruf Suresi, 89.)

* * *

Biz gökleri, yeri ve aralarında bulunan her şeyi gerçek bir sebep ve hikmet ile yarattık. Kıyâmet mutlaka kopacaktır. O halde sen, insanların eziyet ve sıkıntılarına karşı müsâmaha ve güzellikle davranma yolunu seç. (Hicr Suresi, 85.)

* * *

Ağır ağır ölürler, yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar,müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar… (Pablo Neruda)

* * *

Hoş gör ki hoş görülesin.
[Hz. Muhammed (asm)]

* * *

Zandan sakının. Zira zan sözün en yalan olanıdır. İnsanların özel hallerini araştırmayın, konuşmalarını dinlemeye çalışmayın, birbirinizin alışverişini kızıştırmayın, birbirinize haset etmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları kardeşler olun. (Buhârî, 58)

* * *

Kardeşi özür dilediği halde özrünü kabul etmeyen kişiye onun hatası gibi hata yazılır. (İbn Mâce, Edeb, 23)

* * *

Allah bir kavmin (milletin) devamını ya da gelişmesini dilerse, onları hoşgörü ve iffetle rızıklandırır. [Hz. Muhammed (asm)]

* * *

Ya gülden ayrı yaşamalı ya da dikenin acılarını hoş görmeli. (Sadi Şirazi)

* * *

Bir kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülüktür; ama kim bağışlar, düzeltme yolunu tutarsa onun mükâfatını Allah verir. Hiç şüphe yok ki O, haksızlık edenleri sevmez.(Şura Suresi, 40.)

* * *

Nefis ve şeytan, sizi kardeşinize karşı itiraza ve haklı olarak tenkide sevk ettiği vakit deyiniz ki: “Biz değil böyle cüz’î hukukumuzu, belki hayatımızı ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi, Risale-i Nur’un en kuvvetli rabıtası olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. O bize kazandırdığı netice itibariyle dünyaya, enaniyete ait her şeyi feda etmek vazifemizdir.” deyip nefsinizi susturunuz! Medar-ı niza’ bir mes’ele varsa, meşveret ediniz. Çok sıkı tutmayınız, herkes bir meşrebde olmaz. Müsamaha ile birbirine bakmak, şimdi elzemdir. (Kastamonu Lahikası)

* * *

Sen mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit, “Mesleğim haktır veya daha güzeldir.” demeye hakkın var. Fakat “Yalnız hak benim mesleğimdir.” demeye hakkın yoktur…” (Mektubat)

* * *

Yaradılanı hoş gör Yaradan’dan ötürü .
(Yunus Emre)

* * *

Gel, gel, ne olursan ol, yine gel,

İster kafir, ister mecusi,

İster puta tapan ol, yine gel,

Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,

Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel…

(Mevlâna)

* * *

İyi geçinme, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur. (A. Toqueville)

* * *

En büyük ihtiyacımız hoşgörü,en büyük düşmanımız önyargıdır. (Cemil Meriç)

* * *

Düşünce şüpheyle başlar. Düşünce, tezatlarıyla bütündür. Zıt fikirlerle kulaklarımızı tıkamak, kendimizi hataya mahkum etmek değil midir? (Cemil Meriç)

* * *

“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen; Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”

(Ey insanevladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.) (Şeyh Galip)

* * *

İnsanlarla olan ilişkilerimizde bizi acıya ve sıkıntıya sokan şey kendi anlayış biçimimizi başkasında bulma gayretimizdir.
(İsmet Özel)

* * *

Hoşgörü, karşımızdakileri bizim istediğimiz gibi değil, kendi istedikleri şekilde mutlu edebilmek büyüklüğüdür. (A. J. Robinson)

* * *

Hoşgörü, ortada suç olmadıkça düşünceleri için kimseyi cezalandırmamaktır.
(Bertrand Russell)

* * *

Tolerans, yapılan her şeyin kolayca kabul edilmesi değildir; başkalarının görüşlerini anlama kabiliyeti ve olumsuz hiçbir his beslemeden onları anlayışlı bir şekilde tartışma arzusudur. (Mackintosh)

* * *

Bu çağın gereği ortak bir din değil, çeşitli dinlere bağlı insanlar arasındaki karşılıklı hoşgörü ve saygıdır. (Mahatma Gandhi)

* * *

Hoşgörünüzü çoğunluğa dahil olduğunuzda, cesaretinizi ise azınlığa dahil olduğunuzda ölçersiniz. (Ralph W. Stockman)

* * *

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*