Kalbe kalıp yapılmaz

“Bülbülü altın kafese koymuşlar; yine de, vatanım, demiş.” ya! Der elbette; kanatlar kafese sığar mı! Kuş sığmazsa zindana insan olan insan sığar mı!

Kalp, kalıba sığar mı! Kalp ancak yine bir kalbe sığar. Yoksa o bülbül gibi: “Vatanım da vatanım!” diye inler. Ta ki bir kalp kulağı onu duyana kadar! Kalbe kalıp yapılmaz! “Kalp kalbe karşıdır.” sözü niye söylenmiş ki yoksa!

ŞİİRİN GELİŞİ:

Şiir geliyor. Bir fotoğraf gibi düşüyor önüme. Kâğıt, kalem diyene kadar, çok azı kalıyor elimde!

SÜKÛNET:

Sükûneti özledim. Kim kimi duyar bu gürültüde!

Bir “plan” var, bin yalan var arada.

Tam da içime döneceğim sırada!

GÜRÜLTÜ:

Ulu sözü dinlemeyen ulur! Öfkeyle kalkan; zararla oturur! Anormal durumlarda, bir sefer daha akıllı/kalpli olmak lüzûmu öne çıkıyor! Yaşamak gürültüye gelmez.

YAŞAMA SEVİNCİ

Hayat!

Âşığım sana…

Hem de bir görüşte…

SIR

Aklımda…

Kalbimin ortasında…

Dilimin ucunda…

Gelip gelip gidiyor.

Desem mi demesem mi!

Düğümlenip kalıyor öyle;

Söyleyemiyorum.

YENİ HAYAT

Hep yeniden düşünmek…

(Taze) nefesler gibi…

Yeni doğan ay, güneş, yıldızlar gibi…

Su gibi hep yeniden kaynamak…

Gözyaşı gibi sıcacık…

Rüzgâr her değdiğinde…

Ürperen, titreyen yapraklar gibi…

MUHABBET

Kime sorsam seni tanıyor;

Seni, kendisi sanıyor!

AŞK, ÇÖL, ÜMİT:

Ne anlarsan; anlayışın kadar; bunu sen de bil-iyorsun. Bir şey diyeyim: Aşkı gözünde büyüt… Aşk; değil gözden; gönülden bile taşan şeye derler. Aşkı gönlünde büyüt şimdi. Ki insanlığın nefesinin daraldığı günlerde, yolu açacak, çölü geçecek, dağı delecek; âşıklardır. Dünya şu ân aşkını kaybetti. Aşkı; makam sandı. Şöhret sandı. Mecazî cezbeden ne varsa aşk sandı. Şimdi çığlık çığlığa çöldeyiz. Şimdi dağlar gerildi önümüze. Şimdi cimriliğimizin cenderesinde sıkıştık kaldık. Bu cenderelerden ufka, maviliklere, dalgaları aşıp ötelere, sonsuzluğun derin, sade, sakin iklimlerine taşınmak için bir şeye ihtiyacımız var: Ümide… İlk ve son olarak şunu da heybene koy: Ümidin yani aşkın kadarsın.

G/ÖZ-LÜK:

Dünyada değişen bir şey yok;

Olaylar aynı!

Gazeteler, yollar, okullar…

Aynı, aynı, aynı…

Değişen şeyler de var elbet:

Meselâ alnıma değen rüzgâr…

Sabahların diriliş tesellîsi…

Her bahar azalışı ölüm korkularımın…

SÜKÛT

Büyük konuştum;

Duymadılar beni!

Büyük büyük sustum;

Duysunlar diye sessizliğimi!

VEDA GÜZELİ

Değmesin insan eli; dağ taş temiz kalsın.

Betona, asfalta veda… veda kirli hırslara…

Veda bundan böyle; kuşları küstürmeye…

Veda neon ışıklarına, cinnetine şehirlerin…

HIRS:

Dünyayı yaşanmaz ediyor hırslarımız. Bilsek ki her ân bir veda… Dur durak yok burda. Bilsek ki dilenciye de padişaha da ölüm var. Bilsek ki bir avuç midemiz için bu kavgalar gereksiz… Yumruk kadar kalbimiz; bunca yumruğa ne kadar dayanabilir?!

HAYAT KİTABI:

Dünya hepimize yeter ve artar. Hepimizi mili milimine tartar. Ve fani… Böyleyken niye görmezden geliriz hayatı?! Bu mevsimler bizim için… Bilsek ki kalbimizi ve de aklımızı unutunca başlıyor bu can sıkıcılıklar. İnsanız. Bize insanlık, bize nezaket, bize letafet gerek… Bırak şu tegafülü de… Hayat Kitabı’nı tane tane oku! Kendine gel, kendine!

İZABELLA

Güzelliğine güvenme İzabella;

Solan baharları hatırla!

TANI(Ş)MAK:

Ne sandın ya! Ta içindeki seni tanımadan ta dışındaki beni mi tanıyacaktın?!

ARAMAK:

Yola çıkmak aramaktır. Yazmak aramaktır. Konuşmak, bakmak aramak… Düşünmek aramaktır. Hattâ susmak bile…

HADSİZLİK:

Nedir hadsizlik?

Hadsiz nimetlere karşı hadsizlik yapmak…

İnsanlıktan çıkışın ta kendisi…

ENE VE FİKİR:

Eneler mi fikirler mi yarışıyor; onu ayırmadan konuya girme istersen!

BEN:

Ben, ben’den vazgeçerse… benliğini bulur.

ADRES:

Ya çöpe gideceksin ya Hep’e… Karar senin!

SİPARİŞ

Gelirken biraz rüzgâr getir.

Yanında eski gülüşün olsun.

Anlatmadığın rüyaları,

B/aktığın aynaları getir.

EV

Haydi bir cümle evi kur.

Orada keyfince otur.

Mevsimler gibi renk renk…

Gelenler kendine gelsin.

 

Cümleden evler kur.

Muhabbetten hikâyeler…

Bir sofra kur, yüreğini koy.

Cimrileri başköşeye oturt.

Evde önce “ev” olacak…

Ev, bir hoş geldin hikâyesi…

Ufka açık penceresi…

Kaynayan saadet tenceresi…

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*