Fayda ve zararlarıyla yalnızlık psikolojisi

Neden yalnız kalmak isteriz?

Her insan sosyal bir varlık olarak dünyaya gelir, bu sebeple de sosyal ve duygusal olarak başka insanlara ihtiyaç duyar. Kişinin temel ihtiyaçlarından biri de kendisiyle baş başa vakit geçirmesidir. Kişinin özgüvenini, öz saygısını geliştirebilmesi, yaşadığı stres, problem, sıkıntı, bedenî ve zihnî yorgunluk ile başa çıkabilmesi ve kendini tanıyabilmesi için kendisi ile baş başa kalması gerekli olabilir. Bu yüzden bazı insanlar yalnız kalmayı tercih edebilirler.

Kendimizle baş başa kalmak bazılarımız için korkutucu olsa da, hayat motivasyonumuzu bulabilmek, düşüncelerimizi daha iyi analiz edebilmek için bazı zamanlar yalnız kalmak kişiye iyi gelebilir.

Neden yalnızlıktan kurtulmak isteriz?

İnsan sosyal bir varlıktır. Yaratılış gereği diğer insanlarla iletişim kurmaya ihtiyacı vardır. Eğer insan diğer insanlardan uzak duruyor, aktiviteye katılmıyor, iletişim kuramıyor ya da kurmak istemiyor ise “sosyal izolasyon” yaşıyor demektir. Sosyal izolasyon kendimizi tanımak, özgüvenimizi sağlamak, problemlerle başa çıkmak için gerekli olsa da, bu durumun uzaması insana hem psikolojik, hem de fiziksel olarak sıkıntı yaşatabilir. Her insan sosyal izolasyon döneminde psikolojik ve fiziksel problem yaşadığı zaman daha fazla yalnız kalmak istemez ve yalnızlıktan kurtulmak, yeniden sosyalleşmek isteyebilir.

Yalnızlığı neler tetikler? Sebepleri nelerdir?

Yalnızlık üzerine yapılan araştırmalar, tetikleyicilerin şunları içerdiğini göstermektedir:

Sosyal izolasyon: Sosyal ilişkilerden izole ve yalnız olma durumunu ifade eder. Bu durum özellikle yaşlılıkta, hastalık ve yoksulluk gibi zorlu hayat şartlarında sık görülür ve yalnızlık hissini tetikleyebilir.

Kayıp veya ayrılık: Sevilen birinin ölümü, taşınması veya bir ilişkinin sonlanması gibi bir kayıp yaşandığı zaman yalnızlık duygularını tetikleyebilir.

Duygusal zorluklar: Bir kişi, yalnızlık duygularını içselleştirerek sosyal bağlılığın azalmasını yaşayabilir. Depresyon, kaygı ya da düşük özgüven gibi durumlar yalnızlık duygusunu tetikleyebilir.

İletişim eksikliği: Yalnızlık, kişinin yeterince iletişim kuramaması veya sosyal becerilerinin yetersiz olması durumunda tetiklenebilir. Aynı zamanda iletişim eksikliği kişinin etkileşimde bulunduğu kişilerle uyumlu bir şekilde sağlıklı bir iletişim kurmasını zorlaştırabilir.

Sosyal faktörler: İnsanların yaşadığı toplumun kültürü, hayat şartları, düşünce yapısı sosyal faktörleri içerir. Bu faktörlerden bazıları sosyal bağlantıların kurulması ve sürdürülmesini zorlaştırabileceği için yalnızlık duygularını tetikleyebilir.

Yalnızlığın zararları

Yalnızlık; kişinin fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz bir etki bırakabilir.

Psikolojik zararlar: Yalnızlık, depresyon, anksiyete, ruh hali değişiklikleri ve intihar riskini arttırabilir. Yalnızlık, kişinin kendini değersiz ve sevilmemiş hissetmesine sebep olabilir. Bu da, kişinin özgüveninin azalmasına yol açar.

Fiziksel zararlar: Yalnızlık, kalp hastalığı, felç, yüksek tansiyon, diyabet, obezite ve kanser gibi fiziksel hastalıklar riskini arttırabilir. Yalnızlık, bağışıklık sistemini de zayıflatabilir. Bu da, enfeksiyonlara yakalanma riskini arttırır.

Sosyal zararlar: Yalnızlık, kişinin sosyal aktivitelerden, sosyal ilişkilerden uzaklaşmasına ve sosyal izolasyona yol açabilir. Bu da kişinin yalnızlık döngüsünde hapsolmasına sebep olabilir.

Yalnızlığın faydaları

1) Yalnızlık sizi sakinleştirir: İnsanlar aktif olarak yalnız kaldıklarında, rahatlama ve stresi azaltma ihtimalleri daha yüksektir.

Yalnız kalmaktan ve yalnız vakit geçirmekten hoşlanan kişilerin depresyona yakalanma ihtimali daha azdır.

2) Sizi daha iyi bir arkadaş yapar: Yalnız başınıza yeterince vakit geçirirseniz sosyal yaşantınızda daha başarılı olursunuz.

Kendimizi zihinsel veya fiziksel olarak 7/24 tatmin olmuş gibi hissetmeyiz, bu sebeple yalnız olduğumuz anlar yenilenme anları olarak değerlendirilebilir.

3) Sınırları koymanıza yardımcı olur: Yalnızlığı kabul etmeyi öğrenmek, daha tatmin edici ilişkiler yaşamanıza yardımcı olabilir.

Yalnızlıktan kurtulmak için, kurduğunuz ilişkilerden vazgeçip daha verimli ve ideal ilişkiler kurabilirsiniz.

4) Daha net hedefler koymanıza yardımcı olur: Tek başınıza zaman geçirdiğinizde, zaman ve mekân üzerinde tam kontrole sahip olursunuz.

Gelecek hedeflerinizi belirlerken bu süreçlerden yararlanabilirsiniz.

Seçtiğiniz yalnızlık bize başkalarının ihtiyaçları ve arzuları yerine kendi ihtiyaçlarımıza ve arzularımıza odaklanmamız için değerli bir fırsat sağlar.

Sonuç olarak;

Yalnızlık aslında tek bir boyuttan daha fazlasıdır. Sevdiğiniz birini kaybettiğinizde ya da ayrılık olduğunda bu çok üzücü ve güçsüzleştirici bir durumdur, ama aynı zamanda üretkenliğe, huzura ve yalnızlığa da izin verir.

Aynı zamanda çok özgürleştirici bir durumdur, dolayısıyla Tamamen olumlu ya da olumsuz değil. Bu, insanların yalnızlığı nasıl yaşadığına, onu seçip seçmediğine ve bunu kendileri için nasıl bir fırsata dönüştürdüğüne bağlıdır.

Yalnızlığın ruh hali üzerindeki etkisi de duruma göre değişir. Yalnızlık ve tek başına kalabilme arasında ayrım yapmamız gerekir. Kişinin gönüllü olarak yalnızlaşması ve bundan tatmin olması önemlidir.

Psikanalist Donald Winnicott yalnız kalabilme yeteneğinden bahsediyor. Bu ne anlama geliyor; kişinin yakınında insan veya eşya olup olmadığına bakılmaksızın, bağımsız olabilme/kalabilme yeteneğidir.

Eğer kişide bu gibi yönler varsa yalnızlık yıkıcı değil, tam tersine yararlı ve üretken bir deneyime dönüşebilir.

Ancak bu beceri geliştirilmezse yalnızlık yıkıcı bir durum alabilir. Bireylerde bu yeteneğin gelişmesi, geçmişte, bebeklik ve erken çocukluk döneminde olumlu kişilerarası tecrübeler yaşaması ve bunların içselleştirilmesi ile mümkündür.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*