EYLÜL – HABER YORUM

ABD SEYAHAT UYARISINI YİNELEDİ

ABD Dışişleri Bakanlığı, Amerikan vatandaşlar için Türkiye’ye seyahat konusunda daha önce yayımladığı “dikkatli olun” uyarısını yineledi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada; ABD vatandaşlarının terör örgütlerinin hedefi olduğu vurgulanarak, bu örgütlerin Avrupa’da alışveriş yerlerini, sivil havacılığı, ulaştırma sistemlerini, spor organizasyonlarını ve halka açık toplantıları hedef aldığı hatırlatıldı. Açıklamada, Amerikan vatandaşlarından terör saldırıları ve bazı terör gruplarının tehditleri nedeniyle Türkiye’deki seyahatleri sırasında dikkatli olmaları istendi.
02

Ülkemizdeki terör saldırılarında en çok can sıkan konulardan biri bu olsa gerek: Dünyaya endişe dağıtmak. Bu durum Bediüzzaman Hazretleri’nin şu ifadesiyle ilişkilendirilebilir; “Demek Risale-i Nur’un ekseriyet-i mutlaka eczalarına ilişenler, herhalde bilerek veya bilmeyerek anarşilik hesabına vatana ve millete ve hâkimiyet-i İslâmiyeye hıyanet ederler.

 

DARBE SONRASI, PSİKOLOGLARA
EĞİTİM VERİLDİ

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ile Ruh Sağlığı Derneği’nin organizasyonu ve Üsküdar Belediyesi’nin ev sahipliğinde, “Psikolojik İlk Yardım ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Eğitimi” 30–31 Temmuz tarihlerinde yaklaşık bin psikologun katılımıyla Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

Ruh Sağlığı Derneği olarak eğitimi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Kim Psikoloji ve Üsküdar Belediyesi işbirliğiyle düzenlediklerini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ömer Akgül, önceliklerinin kamu kuruluşlarında çalışan psikologlar olduğunu belirtti. Akgül, “Eğitimde kriz ve travma esnasında görev alacak psikologların çalıştığı kamu kuruluşlarına öncelik verdik. Milli Savunma Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, AKOM gibi… 1500’ün üzerinde kayıt aldık, yaklaşık bin kişi eğitime katıldı” dedi.
04

Dernek tarafından yürütülen uygulama Adana, Ankara, Gaziantep, Konya gibi yurdun diğer illerinde de başlatılmaya devam ediyor.

Öte yandan çeşitli psikoloji merkezlerinin darbe girişimi sonrası, etkilenen vatandaşlara karşılıksız psikolojik destek vereceğini açıklaması oldukça sevindirici bir gelişme olarak kayıtlara geçti ve takdir topladı.

Yaşanan her olay maddiyata olduğu gibi maneviyata da etki ediyor. Bu manevî tahribin fark edilmesi ve bunun için böyle ücretsiz faaliyetler yapılması insanın içine su serpiyor.

 

KAPATILAN ÜNİVERSİTELERİN
ÖĞRENCİLERİ İÇİN SON KARAR!

Kapatılan üniversitelerdeki öğrencilerin sorununa yapılan toplantı sonrası YÖK tarafından çözüm getirildi.

Kapatılan üniversitelerdeki öğrenciler ÖSYM tarafından kayıt oldukları yıldaki puanlarına göre merkezi olarak yerleştirildikten sonra, eğer isterlerse kapatılan üniversitenin bulunduğu ildeki devlet ya da vakıf üniversitelerinde “özel öğrenci” statüsünde ders alabilecekler. Öğrencilerin aldığı bu dersler yerleştirildiği üniversite tarafından sayılacak ve bu öğrenciler, özel öğrenci olarak ders aldıkları üniversitenin diplomasıyla değil, yerleştirildiği üniversitenin diplomasıyla mezun olabilecekler.
05

Toplantı sonucunda alınan bir diğer karara göre kapatılan üniversitelerin öğrencileri kurumlar arası yatay geçiş yapabilecek. Bu yüzden yatay geçiş başvuru süreci 31 Ağustos’a kadar uzatıldı.

İnşaallah hayırlı olur diye dua etmekten başka bir şey diyemiyoruz. Mağdur olan öğrenciler, öğretim üyeleri ya da diğer çalışanların hakkı Mahkeme-i Kübrâ’da mesul olanlardan sorulacak. YÖK’ün çözüm kararının gerçek bir çözüm olup olmadığı ise bu zorunlu değişimi yaşayanlara sorulmalı.

 

OMEGA-3 PSİKOLOJİMİZE İYİ GELİYOR

Omega 3 yağ asitleri, çoklu doyamamış yapısı ile vücudumuza iyi gelen bir yağ ailesi. Beyin hücrelerinin yapımında ve kan pıhtılaşmasını kontrol etmekte kullandığımız Omega-3’ü vücudumuz üretemediği için diğer yiyeceklerden alıyoruz.

Beyin sağlığı için vazgeçilmez olan Omega-3’ün aynı zamanda çocukların davranışla ilgili problemlerine çözüm olabileceği de öne sürülüyor. Özellikle Amsterdam Üniversitesi yaptığı 13 araştırmada 1,223 kişi üzerinde yapılan incelemeler ile Omega-3’ün depresyonu tedavi etmekte antidepresanlardan çok daha etkili olduğunu savundu.
03

Türkiye’deki depresyon rakamları da gittikçe artmakta, kaldı ki bunlar istatistiklere girebilenler. Türkiye’de 2014 yılında antidepresan kullanma oranı 8 milyon civarında, yani neredeyse toplumun 10’da biri. Bu son derece çarpıcı bir istatistik.

Omega 3 kaynakları olan keten tohumu, ceviz, palamut, somon, sardalya tüketimini artırarak depresyonun önüne geçmek mümkün. Hamd olsun verdiğin nimetlere ya Rezzak, ya Rahman!

 

FRANSA’DA ‘TESETTÜR MAYO’
YASAĞI YAYILIYOR

Fransa’da Cannes Belediyesi, toplumsal düzeni bozabileceği gerekçesiyle tesettür mayolara yasak getirdi. Cannes Belediye Başkanı David Lisnard, haşema da denilen tesettür mayoların “İslamî aşırılık sembolü” olduğunu ve huzursuzluğa sebep olabileceğini belirtti.

Yasağa rağmen tesettür mayo ile sahile gidenlerden tesettürlerini çıkarmaları ya da sahili terk etmeleri istenecek, karşı gelirlerse 38 Euro para cezası kesilecek. Yasağın Temmuz ayı sonunda uygulamaya konduğu, şu ana kadar kimseye ceza kesilmediği açıklandı.

Lisnard, yerel medyaya yaptığı açıklamada haç ve Yahudi kippasına izin verileceğini, başörtüsünün de yasak kapsamında olmadığını söyledi. David Lisnard “Sadece İslamî aşırılığın simgesi olan bir üniformayı yasaklıyorum. Kamusal alanda yaşıyoruz ve uymamız gereken kurallar var.” dedi. Marseille kentinde bir su parkı, haşema ile havuza girmek isteyenler için ayırdığı özel gün uygulamasını, gelen tepkiler nedeniyle iptal etmişti.
01

Yasak Belçika’da tartışılıyor

Korsika’nın Sisco Köyü yakınlarındaki bir sahilde Kuzey Afrika asıllı Müslüman aileler ve kasabanın gençleri arasında kavga çıktı. Beş kişinin yaralandığı kavgadan sonra Belediye Başkanı tesettür mayoyu yasakladı. Yasak kararı kavgadan sonra yapılan özel belediye meclisi toplantısında alındı.

Fransa’dan sonra Belçika da, havuz ve plajlarda “burkini” adı verilen ve vücudu tamamen kapatan tesettürlü mayo ya da haşemanın, ülke genelindeki tüm havuz ve plajlarda yasaklanması önerisini tartışıyor.

Fransa’nın başörtüsü konusundaki karnesinin ne derece kötü olduğu hepimizin malûmu. Diliyoruz ki, bu tesettür mayo meselesinin altında başörtüsünü yasaklama fikri yoktur. Diğer yandan; her ne kadar herkes kendi hayatını yaşamakta özgür olsa da, Müslümanlar olarak İslam’ı temsil ettiğimizi unutmayarak, imkânlar, şartlar çoğaldıkça her yerde olma, her ortama girme telaşımızın sorgulanması gerektiği kanaatindeyiz.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*