Genç Yorum’da rahmet mevsimi
Yaklaşmakta olan mübarek Üç Aylara ve bu aylardan olabildiğine istifade etmek gerektiğine dikkat çekmek için “Üç aylık rahmet paketini aktif et!” başlığıyla yayınlanan Genç Yorum’da bu ay neler var bir bakalım.
Derginin ilk sayfalarında Yılmaz Tokdemir’in hazırladığı Haber Yorum; yurttan haberlerin yanında tıp ve eğitim alanındaki gelişmeleri bizlere sunuyor.
Şeyda Sultan Zengin’in hazırladığı Amerikan Tavukları’nda, günümüz deprem sismograflarına öğretmenlik eden çöl akrepleri ve akide şekerinin tarihi yer alıyor.
Mustafa Usta ise “Simülasyon Gerçekliği ve Ölüm” başlıklı yazısında; sosyal medya bağımlılığıyla birlikte algılarımızın değiştiğine işaret ederek Bediüzzaman’ın Eskişehir hapishanesinde müşahede ettiği hakikate binaen bir VR gözlükle (sanal gerçeklik gözlüğü) elli sene sonraki halimizi görecek olsak şimdiki gülmelerimize bedel ağlayacağımızı hatırlatarak günün ancak beşte birini zevkli şeylere ayırabileceğimiz hakikatini nazarlarımıza veriyor.
Adnan Nacir, “Herkesin Sevap Sandığı…” başlıklı yazısında her zamanki mizahî üslubuyla ufukta görünen bir “sevap sandığı”ndan bahsediyor. İçinden mutlak hayır çıkacak bu sandığın oy ve tasnifini tarif ettikten sonra günümüz insanının “az amelle yahut amelsiz Cennet’i kazanma” gayretine dokunmadan geçemiyor.
Bilâl Said Parlakoğlu, “Yeniden İnşa Zamanı” başlıklı yazısında küresel pandeminin sosyal ilişkilerimize olan etkisini konu ediyor. En temel ihtiyaçlarımızdan birisi olan “iletişim”i elimizden geldiğince velev telefon üzerinden olsun, sürdürmemiz gerektiğini hatırlatarak yaklaşan Üç Ayların bunun için iyi bir fırsat olduğunu söylüyor.
Ayşenur Akay Sürer, “Krizi Fırsata Çevirelim” isimli yazısında pandeminin ve evde kalarak geçirdiğimiz vakitlerin kendimizi geliştirmemiz için güzel bir fırsat olacağını umduğumuz halde işlerin pek de öyle gitmediğinden bahsediyor. Fakat ümitsizliğe düşmeden ve vakit elden çıkmadan, yaklaşan üç aylarda ailemizle birlikte yapabileceğimizden çeşitli etkinliklerle bu krizi bir fırsata çevirmeye bizleri teşvik ediyor.
Mustafa Gönüllü ise “Haydi Birlikte Yalnız Kalalım” yazısında pandeminin sebep olduğu yalnızlığa farklı bir pencereden bakıyor. Yazar; insanın sosyalleşmesi kadar, yalnızlığını nasıl geçirdiğinin de önemli olduğunu söyleyerek “yalnızlıkta bir nur arayan” Bediüzzaman Hazretlerini hatırlatarak yalnızlığın da temel bir ihtiyaç olduğunu ifade ediyor.
Nesibe Ersoylu Usluer, “Üç Aylar Kapımızı Çalarken” başlıklı yazısında yaklaşan Üç Ayların manevî kıymetlerine işaret ederek bu aylardan olabildiğine istifade edebilmemiz için gönlümüzü ve ruhumuzu bu mübarek ayların manevî atmosferiyle doldurmamız gerektiğini belirtiyor.
Dergimizin kıymetli köşesi Nurlu Yorum’da da kapak başlığımızla alakalı olarak Üç Ayları konu edinen bir mektup sizleri bekliyor.
Spor Yorum köşesinde Mahmut Cemal Çakır, “Modern Futbola Geleneksel İtiraz” yazısıyla kapitalist sisteme bir başkaldırı olarak Manchester United’dan ayrılan ve FC United of Manchester adlı yeni bir kulüp kuran taraftarların hikâyesini okuyucularıyla paylaşıyor.
Kitaplık köşesinde ise Bediüzzaman ve Neşriyat kitapçığından derlenen “Yarım asrı aşan bir çizginin adı: Yeni Asya” başlığı altında, 21 Şubat’ta 52. yayın hayatına adım atacak Yeni Asya’nın serencamı ve yayın organlarının tanıtımı yer almakta.
Gelelim Keçeli’ye
Dergimizin “daha genç” okurlarına hitap etme gayesiyle yola çıkan Keçeli’de bu ay:
Emine Sultan Çakır, Eskimez Yazı’da “Zâlime de yardım edin!” başlığı altında hakikî adaleti sağlayabilmek için gerekli üç düsturu sıralayarak başlıkta yer alan hadisi öğrendiği andaki hayretini bizlerle paylaşıyor.
Keçeli’nin Kitaplığı’nı bu ay ilk defa Süeda Yaşar kaleme aldı. Fransız-Hıristiyan bir yazarın kaleme almış olduğu “Geleceğimizde İslâm Var” kitabını tanıtan Yaşar, konu üzerindeki tefekkürlerini paylaşıyor.
Meslihan Çetin, Öğrenci İşi’nde kullanılmayan eski mumları eritip çeşitli kaplara dökmek suretiyle kendine özgü yeni mumlar yaparak geri dönüşüme bir örnek oluşturuyor.
Şüheda Kale, Hayalname’de “Dünyaya Çağıran Put, Neylesin Bunu Gazneli Mahmut” başlıklı yazısıyla tarihten bir örnekle dünyevî putlara kıymet vermeyip hakkın hatırını âlî tutma dersini hatırlatıyor.
Merve Yavuz, Heybe adlı köşesinde Kapadokya’da bulunan “Gomeda Vadisi”ni okurlarına tanıtıyor.
**
Anlamlı Yorum’da Cenk Çalık, “Şifahanelere mânâ-i harfî penceresinden bakmak” başlığı altında hastane ve şifahanelerden, geçmişte ve günümüzde tedavi merkezlerinin nasıl olduğundan bahsediyor.
Keyfince Lügat köşesinde Ali Hakkoymaz, kelimeleri kendine göre ve daha başka manalarıyla sunarak yeni ufuklar açmaya devam ediyor.
Foto Yorum’da ise İsmail Okur, “Sokak Fotoğrafçılığı” konusunu ele alarak okurların göndereceği kar fotoğraflarını Mart ayında yayınlanmak üzere mailine beklediğini ifade ediyor.
Zihnin Çarkları’nda Caner Kut, “Düşünce” başlıklı yazısıyla okurlarını her zamanki gibi düşünmeye, zihinlerini çalıştırmaya zorluyor.
Ehl-i Medya’da ise Neslinur Zeynep Mutlu “Modern Nakış” başlığı altında geleneksel nakışın kazandığı yeni boyutu Charles ve Elin çifti üzerinden gözler önüne seriyor.
İbrahim Özdabak da kendine özgü çizgisiyle dergimizde yerini alıyor.
Son olarak bir de duyurumuz var: “Genç kalemlere dergimizde daha fazla yer verebilmek için “Kısa-Yorum” adlı bir köşe ihdas etmeye karar verdik. Genç yazarlarımız kendi seçecekleri bir konudaki düşüncelerini, tefekkürlerini, eleştirilerini 100 kelimeyi geçmeyecek şekilde yazıp en geç ayın 15’ine kadar editor@gencyorumdergisi.com adresine gönderebilirler. Yayın çizgimize ve prensiplerimize uygun olan yazıları yayınlayacağımızı belirtmiş olalım.”
1 Trackback / Pingback