Keyf/ince Lügât

Dost

Dost kara günde belli olur; ne güzel ayna öyle! Bakın etrafınıza; dostlarınız kim? Ve birinci dostunuzu bulun bu arada! Öyle ya… dost… her ân yanında olan…

Çağın romanı

“Para ve Nara” isimli bir roman, çağımızı ne “vahşi” anlatır/dı!

Hikâye/n

Mekân: Dünya…

Zaman: Bulunduğun ân/şimdiki zaman…

Şahıs yani hikâyenin kahramanı: Sensin sen…

Yeni bir hikâye başladı; öteki bitmeden! Yeni bir, yeni bir, yeni bir… Bilen az; bilmeyen çok da… her ân yeni bir hikâye (idi!) Sen kahramanı değil misin (bu) hikâyenin! Zaman, şimdiki zaman/ân değil mi! Bir diyardasın! Hadiseyi soruyorsun! Ne yaptığını biliyor musun; kendine sor! Bak; hikâye sensin; bilesin.

Kendimi ararken

Arkadaşlarım soruyorlar: “Hayrola böyle telâşlı telâşlı nereye?” Cevap veriyorum; gayet sakin: “Kendime!” O kadar uzağım ve yolum çetrefil ki… şu, “yakın” zannettiğim kendime. Elim ayağıma dolanıyor; telâşlanıyorum. Kendimi bulacağım deyu bu yolda saçları mı ağarttım da… hey, heey… yolun başında bile değilim. Kendimi arıyorum!

T/adım

Hayat tadımlık; birkaç adımlık!

Dünya nüfusu

Dünya nüfusu… “adam” sayısı kadardır! Ya da dünya kalabalık değil; adam az…

Telâşe

Telâşe unutturur her şeyi; yani yaşamayı…

Nefes

Yaşamak nedir, diye soruyorsun; nefeslerini duymuyorsun!

Akrep ve yelkovan

San… ki… rüzigâr…

Akrep ve yel kov/an…

Ve hep bu dolup boşalan…

Evet… evet…

Kanatları var saatlerin!

Gecikiş

Gül ekecektim.

Gülecektim.

Gelecektim.

Geciktim!

Sır

Saatler koşar adım… Adımı öğrenmeye fırsat bulamadan ya geçip giderse bu vakitler, altımdan kayarsa bu mekânlar! Bulutlardan hızlı, sulardan çağıltılı, renkahenk bu hayatla kol kola olmalıyım.

Kalbini ver ve bu sırların sırrını duy da… kör, sağır gitme buradan.

Fısıltının günlüğü

Fısıltı… eğilir kulağıma, der ki:

“Gürültülü/geveze bir ç/ağa düştüm.

Kuşlar gibi yuva yapsam buraya;

Geri dönmesem dünyaya!

Hareket

Her şey ama her şey peş peşe, koşa koşa, coşa coşa, hep, sürekli, durmaksızın, aralıksız, mütemadiyen, fasılasız, art arda hareket halinde… şu karıncalara baksana, arıların raksına… Şu manivelayı al da eline; kımıldat şu tembelliğini!

(Bu) medeniyet

(Bu) medeniyetin geldiği nokta:

Ortada…

Ortada kaldı insanlık.

Nokta.

Yaşamak

Belki bugün hiç yaşamadın!

Tasarruf

Elimizde kalan ne: Dünden, bugünden, az önceden?

Ânı yaşamak

Madem ki her ân ölebiliriz; o zaman her ân yaşayalım!

Ölmeden önce

Ölmeden önce yapmanız gereken tek şey: Ya-şa-mak…

İmtihan/da

Soru-1) Hayatınızı “hayat” yapmak için ne yapıyorsunuz? Cevaplara aşağıdan başlayabilirsiniz; muvaffakiyetler…

(Öğretmenim bir şey soracaktım da… hayat neydi?)

“Bırak” git!

Ya bir şeyler “bırak” git… ya da… “bırak git!”

Şimdiki zaman

Hele bak; şimdiki zamanla hiç ilgisi yok… ya geçmişe sığınıyor hemen ya da gelecek zamanlara uzanıyor!

Hesaplaşma

Yok gibi yaşadıysan; var gibi ölemezsin.

Su

Senin susuzluğuna bağlı; suyun “kandırma” kuvveti…

Arkadaş

Arkadaşlar da kitaplar da ilaçlar gibidir; bazısının yan tesiri bazısının can tesiri öne çıkar!

Telâşe memurları

Yani diyorum ki… hayat çok kolay; biz, olduk olmadık emellerimizin telâşçısı oluyoruz. Sakin ol!

Dilsizlik

Dilimiz yok dilimiz! Kelimelerimiz kayıp… Bu yüzden her yanımız kem küm… Dilsiz ne aşk olur ne meşk…

Fikir ve fakir

Fikirden korkma; fakirden kork. Fikirsizlikten korkmuyorsan… cehaletin tezgâhını kurmuşsun. Aç tavuk fırın deler. Hele gör, cahil, dünyayı deler. Biri yer; bini bakarsa; yiyenlerin iştahı kaçmıyorsa; (ağzının) tadı bozulmuş dünyadayız demektir.

Denge ya da iflas

Her top atana top atarsak… top atarız! Kervan meseli…

Tercih

Hem yıldızları görmek istiyorsun hem geceden korkuyorsun!

Hayat ya da saadet (için)

Temennî güzeli

Şöyle silinse bütün paslar.

Üfrülse tozlar.

Süprülse köşe bucak.

Kıyl ü kal kalmasa.

Kıymete binmese gıybet.

Sîret neyse o olsa sûret.

Riyalar rüya olsa!

Gaye “sonsuz sermaye” olsa.

Güya tutsak malı mülkü de…

Tutsak olmasak…

Mecnun misali;

Esma diyarı diye tutsak âlemi.

Bir de hazırlık deyu öteye…

Saf kalsak da muaf olsak.

Çocuk geldik; çocuk gitsek.

Böyle, böyle; bu, bu işte!

Ne bu, diyorsan…

Benimkisi temennî güzeli…

Hepsi bu…

Kim o?

Düğün bayram yaşarken…

Kapı çalar!

Gelen ölümdür;

Gitmemek olmaz!

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*