
SIDKI SIYRILANLARA
Biliyorsunuz ki global bir salgının ortasındayız ve ister istemez evlere kapandık. Her ne kadar olumlu ve iyimser olmaya çalışıp şikâyet etmemeye gayret etsek de, bir gerçek de şu ki çoğumuz biraz “sıkıldık.” Bunaldık, yorulduk, bıktık… Hazır bahar da gelmişken, ruhumuz ve bedenimiz kapıdan pencereden sıyrılıp, çayır çimen koşmak isterken bu yaşadığımız “sıkılmışlık” duygusuna güzel bir isim bulmak istedim. Ama aradığım kelimeler “sıkıldım, bunaldım, yoruldum, bıktım…” gibi depresif kelimeler değildi. Araştırmaya başladım ve aradığım söz öbeğini buldum. Bulduğum söz grubu aslında bir deyim ve tam aradığım gibi biraz sitemvârî, biraz kinayeli, kendisi kısa, söylemesi âlâ bir deyim. İşte duygularımın tercümanı: Sıdkım sıyrıldı! Sdk, Arapça kökenli bir kelime olup doğrudan yana olma, iyi niyetli olma anlamları taşımakta. Sıdk kelimesi ise doğruluk, içten bağlılık, gerçeklik demek. Bir bütün olarak ise sıdkın sıyrılması, yapılan işe ya da kişiye olan güven ve inancı yitirmek, birinden veya bir şeyden soğumak, bıkmak anlamlarına geliyor. Şu anki durumumuzla olan uygunluğunu fark ettiniz mi? Sizi bilmem ama bu kelime benim hayatımda şimdiden yer etti ve kullanırken çok keyif aldığım bir kelime hâline geldi. Ne kadar hoş bir kelime olursa olsun, bu denli sıklıkla kullanmaya gerek kalmaması dileğiyle… Sağlıcakla kalın.
Ecemnur DEMİR
DÜNYA SENİ BEKLİYOR!
İçindeki özü açığa çıkartmanın artık vakti gelmedi mi be kardeşim? Özüne dön ve ilk önce kendi kalbine çiçek açtır. Sonra diğer kalplerin çiçekler açmaya ihtiyacı olduğunu düşün. Dünyada fânî ömrünü bâkî emellerle süsle. Süsle ki dünyanın dört bir yanını güller kaplasın. Sen ey güzel kardeşim! Fânî ömrünü bâkî emellerle süslemez isen ömrün ziyan olur. Az bir vakit için dünyaya meyletmen seni sonsuz hüsrana uğratmasından korkmaz mısın? Dünya seni bekliyor. Ne olur bekletme artık seni bekleyen gönülleri. Onların sana ihtiyacı var. Bekleyeni bekletmek sana yakışır mı? Gel, el ele güller ve kardelenler yetişmesine vesile olalım. Dünya sana kucağını açmış hasretle bekliyor. Bekletme olur mu?
Ahmet PİRLİOĞLU
EY ÂDEM
İnsanın insanlığa
Bir borcu vardır elbet.
Çekmeyin yüreklere
Kararmış taşlardan set.
Yıkar bizi dem be dem
Zulüm, korku ve nefret.
Ümidin meyvesini
Ateş olsa hayal et.
Olmasın saf yüzlere
Kör kargalar kesafet.
Ağırdan yakar eli
Kanla gelen her servet.
Tahtadan zincirleri
Söker elbet adalet.
Şimdi sen de ey âdem.
Otur iyice aklet.
Cihanı sarmalı mı
Kuru eliyle kasvet?
1 Trackback / Pingback