Risale-i Nur terapi kitabı mıdır?

Risale-i Nur, Kur’ân-ı Kerîm kaynaklı olduğu için insan üzerinde tesiri vardır. Hatta Üstad Bediüzzaman’a da sormuşlardır “Senin kitaplarındaki tesir neden diğer âlimlerde yok?” diye. O da “temsilat-ı Kur’aniyenin sırrından” olduğunu belirterek devam ediyor açıklamaya.

Ancak Risale-i Nur için bir terapi kitabı diyemeyiz, Risale-i Nur bir psikoloji kitabı değildir. Psikolojik metotlar içermez. Fakat başka kitaplarda da olabileceği gibi –meselâ Mevlâna’nın Mesnevî’sindeki hikâyeler gibi– Risale-i Nur’da da insan psikolojisine dair önemli tespitler vardır. Bu tespitlerden psikolojik danışmanlıkta faydalanmak mümkündür, ki biz faydalanıyoruz ve seansa gelenler çok faydasını görüyor.

Bunun hikmetini uzun zamandır düşünüyorum, şöyle bir çıkarımım oldu; Risaleler imanı kuvvetlendirme cihetini esas aldığı için biz imtihanlarla hemhâl iken “iman takviyesi” ilaç gibi geliyor. Hangi bir mesele var ki bir iman şartına teması olmasın? Ya ahirete iman, ya kadere iman, ya hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine iman, mutlaka temas ediyor insanın imtihanına. İmanlı olmayı önemsemeyen insanlarda bile çok faydası oluyor bu eserlerin; çünkü insan tahlilini güzel yaptığı için, ne yönden yaklaşmak gerektiğini biliyor oluyoruz. Meselâ bu enaniyet asrında insanlar enelerine binmiş dalâlet vadilerinde dolaştıklarından bîhaber iken, Risale-i Nur “ene bahsi”nde, bu benliğin bir amacının olduğunu, kendi üzerine alamayacağını, ancak farazî bir hat olduğunu ifade ediyor. Eneye böyle bakınca insan, ilâhlık davasından ve “Ben üzüntüsüz kedersiz yaşamayı hak ediyorum, bu başıma gelenleri hak etmedim” demekten vazgeçiyor. Zira mülk Onundur (cc), istediği gibi tasarruf eder, ancak adaleti ve ahiretteki mahkemesi de var ki ona güveniyoruz. Bunlar birçok insan için çıkış kapısı olabiliyor, yani insan kendini, fıtratını ve mahiyetini anladığında, kendi çıkış yolunu bulabiliyor. Risale-i Nur bize bunu sağlıyor; “İnsan kimdir? Nasıl duyguları vardır? Nasıl yönlendirmek gerekir? Onu yaratan, imtihanlar karşısında ondan ne beklemektedir?” Bunların cevabını paragraf arasında verir. Burada bir karşılaştırma yapmak istiyorum, Risale-i Nur’daki insan tahlili ve insanlığa yön veren tanınmış filozofların insan tanımları aşağıdaki gibidir:

Thales: “İnsan, araştıran bir hayvandır.”

Sokrates: “İnsan, sorgulayan bir hayvandır.”

Platon: “İnsan, toplumsal hayvandır”

Aristo: ”İnsan, düşünen bir hayvandır.”

Heraklitos: “İnsan, tartışan bir hayvandır.”

Kant: “İnsan, eleştiren bir hayvandır.”

Max: “İnsan, mücadeleci bir hayvandır.”

Nietzsche: “İnsan, düpedüz hayvandır.”

Bediüzzaman Said Nursî: “İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi ve […] kâinat sarayının en mükerrem misafiri […] ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, vâridat ve sarfiyatına ve zer’ ve ekilmesine nezarete memur ve yüzer fenler ve binler sanatlarla teçhiz edilmiş en gürültülü ve mes’uliyetli nâzırı ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebed’in gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı […] ve hadsiz maksatları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları” bulunan bir varlıktır der.

Bu karşılaştırmaya bakarak bile anlayabiliriz ki, Risale-i Nur insanı çok güzel keşfetmiş ve tahlil etmiş. Biz de bu tahlillerden yola çıkarak hayatımıza yön verebiliriz. Kendimizi anlayıp keşfedip, acılarımızı mânâlandırabiliriz. İmanımızı güçlendirerek imtihanlarımızı hafifletebiliriz. Bu yüzdendir belki birleşip Risaleleri okumaktaki sır. Bizim göremediğimiz detayı, imtihanımızın ağırlığından açamadığımız kapıyı, bir başka arkadaş açar, bize gösterir.

Ancak şuna da katılmadığımı belirtmek isterim; “Sen Nur talebesisin, psikoloğa ihtiyacın yok, üzüldüysen aç oku Sözleri” gibi tavsiyeler, herkese uymayabilir. O imtihan yükü altındayken hakikatleri göremeyebilir, bakış açımızı genişletemeyebiliriz. Bu durumda kişi dilerse bir uzmandan psikolojik yardım alabilir, almalıdır.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*