Sen Kudüssün unutulan ve sessizce bekletilen bir köşede,
Unutulmaya mı lâyıksın yoksa yükselmeye mi göklerde?
Dünya fakir bir lügat imiş dönmese de dili kör olası zulme.
Âlemlerin Rabbinin bir hükmüdür, zalim zail olacak mahşerde.
Küçücük bir çocuktum henüz bombalar yağdı başıma.
Elbet yakındır sonu gafil düşmanların vaad edilen belaya.
Son kez gördüm annemi meleklerle yükselirken semaya,
Mis gibi kokuyordu oysa elleri niçin sığdıramadılar dünyaya.
İlk kıblesisin İslam’ın, seyre doyum olmuyor endamını,
Neydi böylesine uyutan derinden, milyarlarca ehl-i imanı,
Vermezlerdi şanlı ecdadımız seni verseler de yedi cihanı,
Başları eğilir miydi fâtihlerin duysalardı Mescid-i Aksayı?
Umudu düşlemek istiyor düşlerin giyinse de gözlerin leyle-i süveyda,
Düşmanın dâmına birer hendektir parlayan, irşadkâr her bir Süreyya,
Tesbihhan neferlerin sesidir kâinatı inleten, haykırışlarıdır Mevlaya,
Guruba meyletse de vakit, ölüm her zaman revnaktar ve müheyyâ.
Nakşolurken ruhuma, gönlümü fetheyleyen güzellikler,
Doğuşunu gözlüyor asır ve seni anımsıyor nüktedânı demler.
Hakkı söylüyordu bizlere esareti esir eden mededkâr ferasetler,
Boşuna değildi elbette Cennetin bağrına yükselen şehadetler.
Anneler taş basmıştı sinesine, sen yetimler biriktirmiştin kollarında.
Ne kadar denediysem de olmadı, yetişmedi sana elim, uzatsam da.
Beş vakit mi’racdasın, erişilmezdin, Nebiyy-i Zîşanla durmuştun kıyama,
Yükselen nursun göklerden her daim nebevî bir yoldun müntehaya.
Kaç canın vardı ki bir değil seni bin kez öldürdüler?
Sana değince gül kokuyor, alnını secdeye koyan erler.
Yanacaklar yalancı Cennetlerinde, oyalansın alçak zalimler,
Ardından bir bir yükselecek ezanlarla sana müjdelenen zaferler.
Durdurulamazsın küsûfa yüz tutan insaniyet sana vursa da kelepçe.
Ne yerlerdesin, nerelerdesin? Ne de sığabilmiştin mesafelere.
Biçmiştin kendine şayeste bir ömür, anlatılamazdın divânelere.
İstikballe müjdelenen sensin Kudüs, özgürlük sancağındır gök kubbede.
Toplamışsın güldeste-i marifet parlıyorsun cennet-âsâ,
Geçilemezsin ve geçilmeyeceksin dayan ey Mescid-i Aksa!
İlk yorumu siz yazın