Ve esmalar bilinmek istiyordu

Ne Amerikan Tavukları kadar gereksiz bilgiler, ne de hayatınızı kurtaracak kadar gerekli bilgiler… 😉

“Böyleydi işte… Bazı düşüşler tırmanılmak istiyordu. Bazı yaralar beslenmek. Bazı susmalar sözcüklenmek. Bazı uçuşlar kuşmak istiyordu” diyor Ramazan Sarısakal, kelimeleri kabından çıkararak.
Biz de ekleyelim sevgili okur;

Ve esmalar bilinmek istiyordu…

Kabınızdan çıkın sevgili okur ve esmaları keşfedin…

Yaş ilerledikçe bu yıllara ne oluyor?

Çocukken bir türlü geçmek bilmeyen zaman, yaşımız ilerledikçe inanılmaz hızlanıyor hissine hepimiz kapılmışızdır. Ortaokul, lise zamanları bir türlü geçmez, ama üniversiteden sonra sanki yokuş aşağı iner hayat. Peki, bunun sebebi ne?

Biz 1 yaşındayken 1 yıl bizim için hayatımızın % 100’ü demekti. Ama 2 yaşına geldiğimizde bu 2. yıl hayatımızın % 50’si oldu. Bir sonraki yıl % 33’ü, sonraki yıl % 25’i… Bu şekilde devam eder ve biz 80 yaşına geldiğimizde, 1 sene hayatımızın yaklaşık % 1’ini temsil eder. Beynimiz, yaşadığımız zaman dilimlerini sürekli olarak yaşadığımız toplam zamanla kıyaslar durur. Bu yüzden 1 senemiz, yaşlandıkça daha çabuk geçiyor hissine kapılırız.

Çocukluk yıllarının dolu dolu hatırlanmasının nedeni ise, o yıllarda her yaşadığımız olayın bir ilk deneyim olmasındandır. Beynimiz ilk kez karşılaştığı olayları daha akılda kalacak şekilde kaydeder. Yetişkinlik döneminde deneyimler azaldıkça benzer olayları hatırlanmaya değer bulmaz. Şöyle geriye dönüp baktığımızda çocukluk yıllarındaki anılar ağır basıyor, yetişkinlik dönemindekiler detaylı ve baskın bir şekilde hatırlanmadığı için zaman hızla geçiyormuş gibi hissediyoruz.

“Zaman yaklaşır. Öyle ki yıl bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir gün gibi, bir gün bir saat gibi, bir saat ise bir anda yanıp kül olan hurma ağacının dalı gibi süratle gelip geçer.” (Hadis-i Şerif)

2 Dirhem 1 Çekirdek

Keçiboynuzu çekirdeği, bitkiler içinde çekirdeği bozulmayan ve ağırlığı değişmeyen tek türdür.

Keçiboynuzu’nun içerdiği çekirdeklerin her biri ebatlarına bakılmaksızın 0,2 gram gelir. Bu 0.2 gram ağırlık neden bu kadar mühim, diye soracak olursanız, cevabı eski çağlara kadar dayanır. Antik Çağ’da ve daha öncesinde altını ve kıymetli taşları hassas olarak tartabilmek için Keçiboynuzu’nun çekirdekleri kullanılmıştır.

Günümüzde de 0,2 gramın karşılığı 1 karat olarak kullanılmaktadır. Kıymetli taş veya metal satanların kullandıkları 1 karat buradan gelmektedir. Karat kelimesi keçiboynuzunun (harnup) latince adı olan “Ceratonia”dan türetilmiştir. Beş tane Keçiboynuzu çekirdeği 1 gram ağırlığındadır. 16 çekirdek ise 1 dirhem eder (~3gr).

Satıcı 2 dirhemlik bir ürün satarken bu da benden olsun deyip 1 çekirdek daha fazla tartarsa, bu müşterinin saygın biri olduğunu gösterirmiş. “İki dirhem bir çekirdek” sözü buradan gelir.

Belki duymuşsunuzdur, şık giyimli kimselere de “iki dirhem bir çekirdek” tabiri kullanılır. Bu durumda, süslenmiş kimselere iki dirhem bir çekirdek yakıştırmasında bulunanlar, mecaz yoluyla onlara altın demiş olurlar ki, bu bizce pek zarif bir nüktedir.

İlk yorumu siz yazın

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın:

E-Posta adresiniz kesinlikle gizli kalacaktır.


*