Uyku alışkanlığını düzene sokacak öneriler
Düzensiz uyku saatleri günümüzün en büyük problemlerinden biri. Bilim insanları, geceleri geç yatma alışkanlığı olanların 3 hafta içinde vücut saatlerini yeniden eğiterek daha sağlıklı olabileceğini açıkladı. İngiltere’deki Birmingham Üniversitesi ile Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden araştırmacılar, gece saat 02:00’den önce uyku tutmayan bir grup katılımcıya yaşam tarzlarında bazı değişiklikler önerdi. Aynı saatlerde yatağa gitmek, kafeinden uzak durmak ve sabahları bol miktarda gün ışığına maruz kalmak bu öneriler arasında. BBC’de yer alan habere göre, araştırmanın sonunda katılımcılar 3 haftada vücut saatlerini 2 saat erkene çekebildi. Bilim insanlarına göre, “Erkenciler” sabahın ilk ışıklarıyla kalkabilirken akşam ayakta duramaz hâle geliyor, “gece kuşları” ise geç saatlerde aktif kalabiliyor. Ancak dünya düzeninin “sabah 9 akşam 5” çalışma hayatı üzerine kurulu olduğunu düşünürsek, bu “gececilerin” pek çoğu vücutlarının hazır olmasından saatler önce alarm sesine uyanıyor. Bu da sağlık sorunlarına yol açıyor.
Peki, öneriler neler?
- Normalden 2-3 saat önce uyanıp dışarı çık ve bol bol sabah güneşi al.
- En kısa zamanda kahvaltını et.
- Yalnızca sabahları spor yap.
- Her gün aynı saatte öğle yemeği ye ve 19:00’dan sonra hiçbir şey yeme.
- Saat 15:00’ten sonra kafeinden uzak dur.
- Saat 16:00’dan sonra kestirmek yok.
- Normalden 2-3 saat önce yatağa git ve akşam saatlerinde ışık miktarını azalt.
Program başarıyla sonuçlanırken, katılımcıların vücut saatleri 3 hafta sonra 2 saat geriye gitti ve uyku süreleri de aynı kaldı.
Uluslararası Uzay İstasyonu turizme açılıyor
NASA, 2020’den itibaren Uluslararası Uzay İstasyonu’nu (ISS) turizme açacak. ISS Direktör Vekili RobynGatens, ISS’e yılda en fazla iki özel seyahat gerçekleştirileceğine vurgu yaptı. NASA yöneticilerinden, insanlı uzay uçuşlarının başındaki isim William Gerstenmaier, “Yeni pazarlar oluşturma fırsatına sahip olacağız. Yardıma ihtiyacımız olduğunu biliyoruz, bunu yalnız yapamayız, ilerlememize yardımcı olmak için herkese ihtiyacımız var”şeklinde konuştu. 
Sputnik’te yer alan habere göre, uzay araçlarıyla yörüngeye çıkarılacak turistler Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 30 güne kadar kalabilecek. 1998’de ilk parçası yörüngeye fırlatılan ISS’te 2011’den beri dünya üzerinde yapılamayacak araştırmalar gerçekleştiriliyor.
Kitaplar empati duygusunu artırıyor
Yeni araştırmalar, okumanın ruh sağlığı üzerindeki çeşitli etkilerini açıklıyor. Pek çok kitap kurdu, sosyal medyanın yaygınlaşan kullanımının kitap okuma oranında düşüşe yol açmasından endişe duymaya devam ediyor. Bir zihinsel sağlık müdahalesi olarak adlandırılan “bibliyoterapi” veya “okuma terapisi”; temel olarak zihinsel sağlık sorunları olan insanlarda iyileşmeyi teşvik etmeyi amaçlayan klinikler, kütüphaneler veya okullar tarafından yürütülen, yapılandırılmış bir kitap okuma programını ifade ediyor. Bu tür gruplar, yetişkinler ve çocuklar için web sitelerinde bazı bibliyoterapi kaynaklarını barındıran Amerikan Kütüphanesi Birliği gibi kuruluşların çabaları ile varlıklarını sürdürüyor. Bu çalışmalar, okuma kurgusunun, okuyucuların empatisini, sosyal becerilerini ve kişisel görüşlerini artırdığını gösteriyor. 
BBC’de yer alan habere göre, Dr. Mike Slade ve Nottingham Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yayımlanan yeni inceleme makalesi, zihinsel hastalığı olan kişilerin otobiyografi türündeki iyileşme anlatılarından nasıl etkilendiğini inceledi. Sonuçlar, bu anlatıları okumanın kişisel tecrübeyi artırdığını, hastalık belirtilerini azalttığını, iyileşme ile olan bağlılığı ve anlama kapasitesini artırabileceğini gösteriyor. Dr. Slade göre, kitaplar, empatiyi artırabilen, iyileşmeyi sağlayan ve zihinsel sağlık sorunları yaşayan kişilere ilham veren paha biçilemez kaynaklardır. Bu nedenle zihinsel hastalığı olan ya da olmayan herkes için okuma teşvik edilmelidir.
Oruç yabancı ülkelerde de yaygınlaşıyor
Kilo vermek için denenen birçok diyet var. Son zamanlarda ise aralıklı oruç yöntemi gittikçe yaygınlaşıyor. BBC’de yer alan haberde, International Food Information Council Foundation (Uluslararası Gıda Enformasyonu Konseyi Kurumu) araştırmasına göre, geçen yılın en popüler diyeti “aralıklı oruç” diyeti oldu. Aralıklı orucu deneyenler, kilo vermek için çok iyi bir yöntem olduğunu söylüyor. Oruç tutmak, tarih boyunca dini, kültürel ya da ruhsal sebeplerle dünyanın birçok yerinde uygulandı. Ancak bir diyet yöntemi olarak uygulanması aslında çok daha eskiye dayanıyor. 
Doktor Patel konuyla ilgili şunları söyledi: “Çok daha eski tarihlerde insanların zorunlu oruç aralıkları oluyordu. Örneğin avcılar sadece bir hayvanı avladığında yemek yiyordu. Bu sebeple oruç onların hayatlarının bir parçasıydı. Günümüzde ise sürekli olarak çok çeşitli besine ulaşmak kolay. Bir yandan da çok daha az hareketli hayatlar sürüyoruz. Bunlar bir araya gelince, obezite hastalığı ortaya çıktı. İnsanlar kuralları sever. Biraz disipline girmek ve hiçbir şey yemeyeceğimiz belli sürelerin olması olumlu bir şey. Yağ, şeker ve karbonhidrat gibi besinlerin yasak olduğu birçok diyetin aksine, aralıklı oruçta hiçbir yiyecek bu kadar katı şekilde yasak değil. Önemli olan tek şey zamanlama. Muhtemelen bu sebeple insanlara daha kolay ve çekici geliyor.”Bilim insanları, aralıklı oruç diyetini yapanlara; balık ve kuru yemiş gibi doğal yağları, protein kaynaklarını, tahılları, karbonhidratlı yiyecekleri ve yeterli miktarda lif, vitamin ve minerali de almak için bolca meyve ve sebzeyi de tüketmelerini öneriyor.
Facebook, sesli asistanını kurmak için uğraşıyor
FacebookCEO’su Mark Zuckerberg, şirketin yapay zekâ sesli asistanıyla kullanılabilecek çok fazla proje üzerinde çalıştıklarını söyledi. Facebook’un Kaliforniya’da düzenlediği yıllık F8 geliştiriciler konferansında konuşan Zuckerberg, gelecek yıllarda yapay zekâ sesli asistanı ile geliştirilecek önemli arayüzler üreteceklerini anlattı. 
Sputnik’te yer alan habere göre, Facebook, seslere yanıt verebilen yeni yapay zekâlı teknolojili ürünler üzerinde çalışıyor. Facebook şu anda kendi sesli asistanı olmayan tek büyük teknoloji şirketi. Dünyanın en büyük teknoloji şirketleri arasındaki Apple’ın Siri’si, Google’ın Ses Asistanı ve Amazon’un Alexa’sı bulunuyor.
Sıfır atık projesiyle eşyalar değerleniyor
Adana Kurttepe Şehit Ali Öztaş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi atölyesinde, il genelinde tamir edilemeyecek hâldeki sıralar “Sıfır Atık Projesi” kapsamında farklı ev eşyalarından oyuncaklara kadar çeşitli şekillerde değerlendirildi. AA’da yer alan habere göre, okulun mobilya ve iç mekân tasarımı bölümünde verilen eğitimlerle, okullarda eskiyen sıraların tamir edilmesinin yanı sıra âtıl durumda olanların farklı alanlarda değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapıldı. 
Okul Müdürü Mehmet Emin Dinçkurt, “Hiçbir parçayı çöpe atmıyoruz. Son üç yılda yapmış olduğumuz çalışmalarla yaklaşık 70 dönümlük bir ormanı kurtarmış olduk. Sadece bu yıl 168 ağacın kesilmesi engellendi. Bunların hepsi ekonomi ve doğa için kazanımdır”şeklinde konuştu. Dinçkurt, proje kapsamında tamir ettikleri çok sayıda sırayı da 2 tırla Çobanbey’deki okullara hediye ettiklerini dile getirdi.
Türkiye stres konusunda birçok ülkeyi geride bıraktı
AjansPress’in GALLUP verilerinden ve medya yansımalarından derlenen bir araştırma, toplum olarak sinirlerimizin gerildiğini somut olarak ortaya koydu. 140 ülke baz alınarak hazırlanan raporda Türkiye stres konusunda 11. sırada yer aldı. Ülkemizdeki stres ortalaması ise yüzde 52 olarak kayıtlara geçti. Duygu dağılımında en çok stres yaşayan ülke % 69 ile Yunanistan olarak görülürken, ikinci sırada % 58 ile Filipinler, üçüncü sırada ise % 57 ile Tanzanya’nın yer aldığı saptandı. Bununla birlikte stres ve endişe duygusunun en fazla 30 ile 49 yaş aralığındaki insanlarda görüldüğü kaydedildi. Maddi gelire oranla yaşanan strese de bakılırken, katılımcılar arasındaki maddi durumu düşük seviyede olanların yüzde 68’inin stresli olduğu anlaşıldı. 
ITS Medya ve Ajans Press’in gerçekleştirdiği medya incelemesinde, konuyla ilgili yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. Geçtiğimiz yıl stres başlığı altında 43 bin 810 haber yansıması tespit edilirken, geçim sıkıntısının insanlar üzerinde olumsuz etkisi gözden kaçmadı.
İlk yorumu siz yazın