Pişmanlıklarımı tutuyorum hafızamda. Bakıyorum, eline de yakışıyor. Demek buna elverişli yaratılmışım. Bir teklife muhatabım ve Hakkın aynası olmakla mükellef olan kalbimi berraklaştırmam için dünümden dersler çıkarıyor, pişmanlık kumbaramda biriktiriyorum.
Günahın kalbime işleyip, onu karartıp, iman nurunu oradan çıkarıncaya kadar katılaştırmaması için; “Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstehak olur.”1 hakikatine yapışmam gerektiğini, pişmanlık duygusunun nimet olduğunu anlıyorum. Çünkü kusurunu anlamayanın pişmanlığı olmaz, pişman olmayanın tevbesi de kabul olmaz…
Unutmak istediğimiz ama zihnimizin önümüze sunduğu, hafif hafif yükselen güzelim güneşe dahi mahcubiyet duyduran, içimize taşıp, üstüne basıp kaçtığımız pişmanlıklarımızı günümüz gaflet halleri bir nevi iptal-i his ile unutturmaya çalışıyor. Ama bir düşünsek pişmanlık ne kadar kibri kıran, acizliği parlatan, şefkat eline ihtiyaç duyduran, kusurdan, naksdan, fakrdan, aczden yoğrulduğunu fark ettiren, eneyi yırtıp hüveyi göstermeye vesile olan bir his.
Üstad Hazretleri Risale-i Nur’da: “Şeytanın mühim bir desisesi, insana kusurunu itiraf ettirmemektir, ta ki istiğfar ve istiaze yolunu kapasın. Hem, nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, ta ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin, âdeta taksirattan takdis etsin.” Devamında ise “Evet, şeytanı dinleyen bir nefis kusurunu görmek istemez. Görse de yüz tevil ile tevil ettirir.” diyor. 2
Nefsin avukat kesilidiği, kendine hata payı vermediği o anlarımızda pişmanlık hissi, nefsi tüm tevillerden uzaklaştırp Hz. Yunus (as) gibi “Ben gerçekten nefsine zulmedenlerden oldum.”3 dedirtiyor.
Keşkelerimiz, “Pişman olduğun ânın Rabbi sen değilsin, nokta-i istinat olarak nefsini değil de umum kâinatı kabza-i tasarrufunda tutan bir Zat yap ki merhamete layık olasın.” diyerek kaçtığımız o hisse tutunup aczimize, fakrımıza, kusurumuza sermaye yapıyor.
Cenab-ı Hak hepimize, peygamber-i âlîşan olan Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi, “Ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü nefis daima kötülüğe sevk eder.”4 diyerek, nefse itimattan muhafaza eylesin. Amin.
1 Trackback / Pingback