
Erkam Yıldırım makaleleri


Kervan geçiyor sen kalma geri
Yerin yüzüne bulanmış acziyetin berheva olmuş insanları, kalabalıklara değerek her biri, bir çok şeye bölününce, ahir hayat için lazım olan tekliği ve birliği yakalamak ve bu yolda yürümek insanlar için ne kadar çetin ve meşakkatli […]

Yol, yolcu ve yolluk
İnsanın kendisini daha iyi kavrayabilmesi için, yalın bir iç yolculuğuna ihtiyaç duyduğu aslında aşikârdır. Bu hâl, insanı, “insan”a ulaştıran en yüce yollardan biridir. İşte böyle bir içe dönüş; aradıklarını akıl ve kalp süzgecinden geçirip, gerçek […]


Ramak kalada mıyım?
Bu bir rüya mı, hakikat mi? Rüya ise gerçekliğim nerede; hakikat ise efkârım? Gerçekliğimiz varlığımız ise geriye efkârlanmak düşüyor bize. Öyleyse “düşlemek” değil “düşünmek” vakti. Zindanlardan, aynalara ne kaldı ki… Zindanda kaç ayna biriktirdik? Hep […]

Benim adım “insan’’
İtiraf ediyorum. Hazır olun bu cenge. Bâdelerden, harelerden ve hâlelerden geçerek. Devirleri, devrimleri ve beyleri yıkarak. Dağları ve denizleri yararak. Şahları ve sultanları yutarak itiraf ediyorum. Yıllardan beridir sokaklarda, dağlarda ve denizlerde beni arıyormuşsunuz. İşte […]

Bir “insan” arıyorum şu yeryüzünde
Gezindim durdum dünya denen bu daracık kürede. Yeni bir şehir, yeni bir ülke, yeni bir hayat için. İçin için çağları yudumladım. Kaçtım, kovalandım, yaşamdan damla damla ruh satın aldım. Her çağda, birçok ülkede bulundum. Nice […]



Sırr-kadim
Bazen öyle şeyler gelir ki aklınıza Belki de hayâliniz ulaşmıyordur Bir boş sayfa olsa da Bir not tutsam şuraya dersiniz Kalbinizin kelâmını Satır aralarına işlemek istersiniz Ve sanki yaralı bir şehirdesiniz Ya da siz yaralı […]